PEHLİVANLAR DİYARI DELİORMAN
Gelmiş ve geçmiş birçok ünlü Deliorman pehlivanlarının tanıtımı.
Bulgaristanın kuzey doğusunda bulunan Deliormanherşeyibol çok büyük Ulu Meşe ormanlarınla,soğuk sularınla ve tarımınla,hayvançılığınla tarih ve kültürüyle çok zenğin bir kutsal yerdir. YALNIZ ASIRLIK ORMANLARI ile,temiz havasınla kalmayıp uçsuz ve bucaksız tepsi gibi düz tarla ve meralarıda,bire bin veren toprağınla cennet misali köşe ve buçakları,yaşanası köy ve kentleriyle değil, birde saf,samimi açık ve sıcak kalpli, çömert ve misafirsever,sırasında çelik ğibi sert,manevi ve fiziki güçünü toprakta ve taştan esirgemeyen
İnsanlarıyla bilinir bizim Deliorman Türkleri.Sizlere biribirinden ilginç kahramanlıklarla dolu ve burada ve köylerinde yetişen koç yiğitlerimizin varlığından ve pehlivanlıklarından nasıl yiğitçesine müçadele verdiklerinden hepsinden öncede Türk Tarihimizde ve kültürümüzde çok eski olan büyük bir pehlivanlar yatagı Deliormandan ve
Razgrad ili Podayva köyünde yetişen ünlü Lütfi Ahmed Ciber PEHLİVANDAN, VE ÇİVAR KÖYLERDEKİeski ve yeni yetişen dünyaça bilinen efsanevi DemirBabanın diyarı
Bilinen Türk kültürüne ezelden ğirmiş tarih olmuş geleneksel Türk güreşlerinden konu edeçeğim.Osmanlı hükümdarlığıda Deliorman güreşleri ile Edirne Saray içi KIRKPINAR Güreşleri daha o zamanlar eşit anlam taşımakta imiş. Türklerin 1316 -1359 yıllarında Türklerin Balkanlara ayak basması ile Osmanlı Başkomutanı Rumeli yakasına ilk ayak basan ve buralarda elde ettikleri fetihlerlen şahlanan bir askerki, KIRKPINAR destalarla o tarihte Süleyman Paşadan söz etmek imkansızdır.Balkanlarda ilk defa SüleymanPaşanın Askerleri ğüreşirler.Türk askeride ilk defa1349 yılında Balkanlara ayak bastığında Hıdrelez bayramının ilk günüymüş. Bütün Edirnede Saraylar,konaklar, Türklerin hem bir gelenek hemde savaş hazırlıkları olduğundan tam kırk yiğit 1349 yılının Hıdrelez gününde güreşe tutulur.Güreşe güneş batarken son verilirken,ERTESİ SABAHI da buradan bir Pınar fışkırmış. Bunun için bu güreşilen yerede KIRKPINAR ADI VERİLMİŞ..çünkü bu 40
Yiğit burada son nefeslerine kadar müçadele vererek güreşmişler.. 40 kelimesi Biz Türklerde ve Müslümanlarda halk arasında çok büyük önemi vardır..Edirnede kozlarını paylaşan koç yiğit PEHLİVANLARINBİR BAKIMA SARAYİÇİ KIKPINAR,PEHLİVANLARIN KABESİDİR VE MEKKESİDİR. Er Meydanına Güreşe çıkan pehlivanları kapıştırmak,Allah,Allah,illahlah diyerek pehlivanlar kapışırlar. Bizde yiğitler güreşirken ZURNALAR EŞLİĞİNDE Davullar çalınarak , müzik eşliği içinde
Atalarımızdan buğüne kadar ayaktav kalan ve Türk TARİH VE KÜLTÜRÜNE miras kalan en çanlı Milli Atasporumuzdur.Güreş sporumuza rakip birde AT YARIŞ SPORUMUZDA TARİHİ ANLAMI VARDIR.. Gelelim güreşlere Türkler bu spora el vererek, yaşatması,desteklemesi, bu ğüne kadar tüm TÜRK dünyası için bir görevdir. Ve borctur. Milli güreşlerin başında gelen klasik güreşten sonra Yaglı güreşte iki pehlivanın hamurunu yoğuran, yiğitlik gösteren,mertlik veren, Dualarlan yoğrulan, birçok pehlivanlarımız Edirneden- Deliormana kadar ün ve nam şeref salmışlardır.Bunu gören büyük Türk Milletti,yapılan bu güreşlere ve Ğehlivanlığa daha çok önem vererek köy ve kentlerde düzenlenen yağlı güreşler ve kültür etkinliklerinde birçok törenve merasimlerde, evlenme ve Sünnet düğünlerinde ve köy ve şehir yönetiçilerinçe yönlendirilen özel ĞÜREŞ MUSABAKALARI ADI ALTINDA GÜREŞLER Mayıs aylarından başlayarak kasım aylarına kadar iyi havalarda meydan yaglı ğüreşleri yapılmakta idi. Osmanlıda olduğu gibi bu günde130 yıldır DELİORMANDA VE kırkpınarda güreşler kendi tarihi varlığını sürdürmektedir.Balkanlarda,Avrupada,Amerikada,Ortaasyada, bir kasırğa gibi esen fırtınalar koparan Deliorman pehlivanlarından bahs edeçegim.Şumnu ilinin KARALAR köyünden koça Yusuf pehlivan,Şumnun Bıyıklı köyünden Filiz Nurullah,kendisi hacı fili diye anıla bir pehlivanımızdır. 1870 yılında doğmuştur. Tam olaraK İSMİDE ALİ Nurullah Hasandır. Boyu ikimetre iki santimdir. 150 kiloğram agırlıgındadır. AVRUPA VE amerikada güreşen pehlivanımızdır. Avrupalı onun güreşini seyrederken heybetli duruşundan dahi kokuyormuş. Adeta tir tir titreyormuş. Daha sonra Razgradın Omur köyünden yani büğün Todorova Köyünle birleşen mahleden Dünya pehlivanımız Kara Ahmed pehlivan olmasıda takdirlere şayandır. DAHA SONRA Kurtdereli pehlivanımız,
Mehmed pehlivan, Ezerceden Hergeleçi İbrahim,Kızılçıklıdan Mahmud pehlivan, ZAVUTTAN Kel pehlivan, Dorukludan Ahmed pehlivan,Ormanköyden Recep pehlivan, Amac köyden ahmed pehlivan, Ramaşlıklı Dede pehlivan, Podayvadan Lütfi Ahmed ciber, Kragözköyden Hüseyin Mehmed pehlivan, Hebib köyden - g ümüş Osman dedimiz Durallı pehlivan, Kuvancılardan Deli Salih pehlivan,,doğalardan Ali pehlivan,,SEYİT pehlivan, Musa pehlivan bu saydıklarım deliormanın koç yiğitleri olup yaptıkları ğüreşler koçlar gibi dögüşerek kendilerini ispatlamışlardır. Güreş başlamadan önçe tellallar şöyle bagrırlar yüksek seslerinle.
Zavutta vardı bir Deli Yahya
Onun gibi gerlmewmiştir dünyaya
Diyerek başlarlar baş pehlivanlar duasına,.Yukarıda yazımda belirtiğim gibi Terbi köylü Ahmed koçaayak pehlivan,,köyleri aklıma getiremediğim Deliorman pehlivanlarından Koça Hilmi,,Kazak AHMED, Salih Abdurahman,Abidin Hüseyin- Gizli, Fikret NURİ GİBİ YAGLI ĞÜREŞ PEHLİVANLARI Geçen yüzyılın ikinçi yarısında geleneklerinei sürdürmüşlerdir. 1950 yıllarından bu güne kadar Deliorman ğüreşinin önünde yeni ufuklar açılmış, bir çok pehlivan ALAY GÜREŞİNDEN minder güreşine gecmiştir. BU arada yeni yıldızlaR DOĞMUŞTUR. Bulgaristan GÜREŞ TAKIMININ EN ÜMİTLİ VE EN EMİN PEHLİVAN KAYNAGI OLMUŞ, ARKASI YERE GELMEYEN YİĞİTLERİYLE ZİRVELERE YERLEŞMİŞLERDİR..
Yalnız güreş Profesörü olarak bilinen 1976 Monreal Olimpiyatları Şampiyonu Hasan İsaev,1959 Tahran birinçiliği agır siklet Dünya Şampiyonu Lütfi Ahmed,1956 Melbırn Olimpiyad oyunları agır siklet ikinçisi Hüseyin Mehmed ve gümüş Osman Duralı. Hepside Deliormana uluslar arası karşılaşmalardan 26 tı Altın, toplam 72 adet madalya getirerek, Türk güreşini en yüksek mertebeye çıkararak,Adlarını bu geleneksel Atasporunda
Tarihimize Altın harflerlen yazdırmışlardır. Türk ğüreşinde adı gecen podayvalı LÜTFİ
Pehlivan müelifin köylüsü olduğu için kendisini iyi tanırım. Yeri gelmişken birazda köyümüz podayvadan birkac söz adeyim.Podayva köyünün sokakları baştan başa asvalttır.İKİ KATLI OKULU-OKUMAYURDU,TARIM.TİÇARET KOOPERATİFLERİ,,
Giyim SANAYİ Binaları,Yaşanası ğüzel evleri, has bahçeleriyle, adeta küçük bir şehri andırıyor. KÖYÜMÜZ PODAYVA Razgradın 43 km. kuzey doğusunda bulunuyor. 2120 kişi nufusu ile İsperih Belediyesinin 22 köyüden en büyük köyüdür.Kuruluşuna dair hala somut ve kesin bilğiler olmasada buğüne bu ğün çakmaklı keserlerden, Asırlık MEŞELERDEN, ONUN GÜR ORMANLARLA SARILI KADİM BİR KÖY OLDUĞU 1495 VE 1573 YILLARI ARASINDAKİ TARİHLERE DAYANMAKTADIR.Çünkü bu tarihlerde Osmanlı Türk kütüklerinde ve cedvellerinde köyümüzle ilğili birkaç hane bulunduğu ve cami ve Mesçitlerin,Yel ve SU Degirmenlerinin varlığından söz edilmektedir işte böyle bir Türk Müslüman köyünde yetişen Lütfi Ahmed Pehlivanımızın katıldığı Balkan,Avrupa,Dünya veOLİMPİYAD MİNDERLERİNDE KAZANDIĞI DERECELER VE ÖDÜLLER
1.1957 Moskva Tunç Dünya gençlik Festifali 3 derece
2.1958 Sofya Altın Dünya kupası 1.derece
3.1958.Bükreş Altın Balkan musabakası 1.derece
4. 1958.Budapeşte Gümüş Dünya Şampiyonası2. derece
5.1959. İstanbul GÜMÜŞ Balkan Musabakası 2. derece
6.1959.Tahran .Altın Dünya Şampiyonası 1. derece
7.1960.BURSA Altın Balkan musabakası 1..derece
8.1961. ÜSKÜP altın Balkan musabakası 1.derece
9. 1962 Yunanistan Altın Balkan M usabakası 1.derece
10.1962.Toledo Gümüş Dünya Şampiyonası 2. derece
111963 Sofya GÜMÜŞ Dünya şampiyonası 2. derece
12. 1964 Tokyo gümüş Olimpiyad oyunları 2. derece
13.1965Mancestır Altın AVRUPA Şampiyonası 1 derece
14.Karlsrue gümüş AVRUPA ŞAMPİYONASI 2. DERECE
15.Mançestır Gümüş DÜNYA Şampiyoası 2. derece
Ayrıcada Bulgaristan hükümeti lütfiye GEORĞİ Dimitrof ordeni madalyonu ve kızıl bayrak nişanı ilede ödülendiriyor.Sağlığıında LÜTFİ PEHLİVANLA GÖRÜŞTÜĞÜMÜZDE KOLEKSİYONUNDA 7 Altın ve 7 ğümüş bir tanede TUNÇ MADALYASI VARDI. Bulgaristada ve DELİORMANDA EN ÇOK MADALYA ALAN PEHLİVANLARIMIZDAN BİRİ OLARAK EN BÜYÜK SPORCUMUZDU.
Lakin 1984 1989 yıllarında totaliter Jivkofun türk ve MÜSLÜMAN halkına yaptığı olaylar nedeiyle 20 yıllık aktif spor faaliyetinede son vererek turnava ve musabakalardan çekilerek emekliye ayrılmıştı. Bulgaristanda ve Deliormanda sevilen bir sporcu olarak podayva köyünün dillerinden düşmemektedir. Lütfi Bulgarların zulümlerine katlanamayarak
Kendisine verilen Lüben BİSEROV Bulgar adını kabullenemeyerek, Bulgaristana 15 medalyon veren,,Devlet konseyi nişanı,emek kahramanı, gibi altı nişanlar almasına ragmen LÜTFİNİN Türkçülüğü hiç sayıldığına hazmedemeyerek kalp ve Böbrek krizine tutularak Podayvanın Koça Meşesi 18 kasım1997 tarihinde büyük pehlivanımızın kalbi dayanmaz oluyor. İki oğlunla iki kızı arkada kalarak kalp yetmezliğinden hayata gözlerini yummuş oldu.Cihan hakimi Deliormanın kara Rüzgarı artık esmeyor. Naşı Razgrad Şehir
Mezarlığındadır.sen rahat uyu ködeşim ve Türk MİLLETİNİN cihan PEHLİVANIM Deliormanlım. Sizlere dünya ve balkan Türkleri ile birlikte ANAVATAN Türkiye Türkleri olarakta Ruhun şad olsun derken huzur içinde yatman yeni NESLİMİZE GURUR VERDİĞİN BİZLERE YETERDE ARTARDA TPRAGIN CENNET OLSUN.