BALKAN KÜLTÜR ESERLERİ  
 
  BULGARISTAN TURKLERINE TARIHSEL VE GUNCEL BAKIS 23.12.2024 03:33 (UTC)
   
 

 

HISTORICAL & CURRENT VIEW TO THE TURKS OF BULGARIA

 

 
Ozet: Osmanli Devleti’nin Balkanlar’dan cekilisiyle birlikte geride onemli oranda bir Turk azinlik kalmisti. Bulgaristan’daki Turk azinligin haklari ikili ve cok tarafli antlasmalarla guvence altina alinmissa da, 1877–1878 Osmanli-Rus Savasi ile baslayan ve 1989’da Bulgaristan’daki sosyalist sistemin yikilisina kadar gecen sure zarfinda ulkedeki Turk azinliga yonelik cesitli asimilasyon politikalari uygulanmis ve Turk nufus goce zorlanmistir. Soguk savas doneminin bitimiyle birlikte Bulgaristan’da bir donusum sureci gerceklesmistir. Bu surecte, Bulgaristan’da demokratik sistem tesis edilmis ve Turk azinlik Bulgaristan siyasi yasamina girmistir. Bulgaristan Turkleri ulke siyasetinde kilit konumuna gelirlerken; gecen 20 yila karsin Turk azinligin sorunlari genel anlamda cozulememistir. Calismanin amaci, Bulgaristan’daki Turk azinligin durumunu tarihsel ve guncel bir perspektiften ele almaktir.
Anahtar Kelimeler: Bulgaristan, Turk Azinlik, Goc, Asimilasyon, Sorunlar.
Abstract: By the falling back of Ottoman Empire from Balkans, there stayed an important populated Turkish minority rearward. Even if the rights of Turkish minority in Bulgaria had been guaranteed by bilateral and multilateral treaties, various assimilation policies aimed at Turkish minority were applied during the time, starting from Ottoman-Russia War (1877-1878) and lasting to the collapse of socialist system in Bulgaria in 1989 and also Turkish population was forced to immigration. A transformation process has become true in Bulgaria by the end of Cold War period. In this process, the democratic system has been established in Bulgaria and Turkish minority has entered the political life of the country. Whereas Turks of Bulgaria has become a lock position in that country’s politics; in spite of passing 20 years, the problems of Turkish minority have not been able to solve yet in general meaning. The purpose of this article is to examine the situation Turkish minority in Bulgaria from historical and actual perspective.
Keywords: Bulgaria, Turkish Minority, Immigration, Assimilation, Problems.

 Tarihsel Alt Yapi
Osmanli Devleti’nin bolgesel bir guc olmaktan cikip cihan devleti olma stratejisindeki en onemli parametreyi Balkan cografyasi olusturmaktaydi. Devlet otoritesinin bolgedeki etkisinin ve kaliciliginin sistematik olarak gerceklesecek bir Iskân Siyaseti’nin varligina bagli olmasi, Anadolu’dan Rumeli’ye kitlesel goc hareketlerinin temelini olusturmustu. Bu siyaset sayesinde bolgedeki demografik dengeler Turk ve Musluman unsurlarin lehine cevrilirken; Bulgaristan ornekleminde de ayni sonucla karsilasilmaktadir..
Balkanlarin Osmanli Devleti’nin elinden cikmasiyla bolgedeki Evlad-i Fatihân’lar bulunduklari topraklarda azinlik durumuna dusmuslerdi. 1878 Berlin Antlasmasi ile Bulgaristan’daki Turkler de ayni kaderi yasamislar ve bir zamanlar yonettikleri topraklarda azinlik grubu olmuslardi. Bulgaristan Turkleri icin 1878’den gunumuze gelinen surecte degismeyen tek olgu goc ve asimilasyon olmustur.
 
Tarihsel surec icerisinde Bulgaristan Turklerini 4 ana grupta toplamak mumkundur:
— Bulgar Prensligi Doneminde Bulgaristan Turkleri (1877–1908)
— Krallik ve Cesitli Parti Iktidarlari Doneminde Bulgaristan Turkleri (1908–1944)
— Komunist Yonetim Doneminde Bulgaristan Turkleri (1944–1989)
— Demokratik Donemde Bulgaristan Turkleri (1989-…)
 
93 Harbi’nde Ruslarla birlikte hareket eden Bulgarlar, savas sonrasinda imzalanan Berlin Antlasmasi ile birlikte ozerk bir prenslik haline gelirken; bu tarihten itibaren Balkanlarda Rusya’nin uydusu haline gelmis ve Panslavizm’in en hararetli savunucusu olmustur.
“Irklar ve Yok Etme Savasi” olarak da nitelenen 1877-78 Osmanli-Rus Savasi, McCarthy’nin tespitlerine gore, 1.253.500 kisiyi muhacir durumuna dusurmustur.  Bunun yani sira, cok sayida Turk ve Musluman sivil, cesitli katliamlarin hedefi haline gelmis ve 93 Harbi esnasinda Balkanlar’daki Turk-Islam kultur mirasinda onemli tahribatlar olusmustur. 93 Harbi sonrasinda gerceklesen goc ile birlikte Bulgaristan Turklerinin ileri gelenlerinin, aydin ve zengin kesiminin Anadolu topraklarina goc etmesi, geride cahil ve fakir bir Turk koylu nufusu birakmistir.   Bu gelismenin dogal bir sonucu olarak, Bulgaristan Turkleri bassiz bir govde olarak hareket etmek zorunda kalmisti. Berlin Antlasmasi Bulgar Prensligi’nin tescili olurken; soz konusu antlasma iceriginde ulkedeki azinligi tanimlamaya yonelik “Turk” ifadesinin kullanildigi gorulmekte ve o donem Bulgaristan Anayasasinda Turklerin tipki Bulgarlar gibi her turlu medeni ve siyasal haktan yararlanmalari ongorulmustur. Ancak antlasma hukumleri sadece kâgit uzerinde kalmistir.
 
30 yil Osmanli Devleti’ne vergi veren ozerk bir yonetimin ardindan 1908 yilinda bagimsizligini ilan eden Bulgaristan, 1909’da Osmanli yonetimi ile Istanbul’da bir protokol tesis ederek resmen taninmis oluyordu. Soz konusu Protokol ve buna binaen imzalanan Sozlesme Bulgaristan’daki Turk azinligin durumuna yonelik hususlari da icermekteydi. Protokol ile birlikte, Bulgaristan’daki Turk azinligin her turlu medeni ve siyasi haklardan faydalanabilecegi, ayni sekilde hak esitligine, din ve mezhep hurriyetine sahip olabilecegi teyit edilirken; Turklerin okullarini, cami veya mescitlerini koruyup yasatabilecekleri vurgulanmistir. Yine protokol kapsaminda ulke sinirlari icerisindeki Turk-Islam kulturune ait eserler Bulgaristan’in ulusal yetkisi dâhilinde cozebilecegi bir sorun olmaktan cikip Devletler Hukuku ile guvence altina alinmistir. Boylece Osmanli yonetiminin, Bulgaristan’daki Turk azinlik ve Turk- Islam kulturune ait eserler uzerinde hak sahibi oldugu acikliga kavusmustur.
 
1912–1913 Balkan Savaslari Osmanli Devleti’nin Balkanlar’la toprak sahibi olma baglaminda artik bir baginin kalmadiginin tescili olmus ve bolgedeki Turk nufus acisindan baski, zulum ve goc olgusu yeniden kendisini gostermistir. Savas sonunda Bulgaristan ile imzalanan Istanbul Antlasmasi ile Kircali, Kosukavak, Mestanli gibi nufusunun tamamina yakini Turk olan yerlesim yerleri Bulgaristan’a birakilmistir. Bolge halkinin farkli devletlerin hâkimiyetine olan yabanciligindan dolayi bu donemde isyan ederek tarihteki ilk Turk Cumhuriyeti’ni (Bati Trakya Turk Cumhuriyeti 1913) kurmuslardir.
 
1. Dunya Savasi’nda ayni tarafta savasan Osmanli Devleti ve Bulgaristan arasindaki iliskiler ulkedeki Turk azinlik uzerinde olumlu etkilere yol acmistir. Savasin sonunda Bulgaristan’in kaybeden bir aktor olarak Neuilly Antlasmasi’ni imzalamasi Turk azinligin durumuna ve haklarina iliskin Bulgaristan’a ayri bir yukumluluk getirmistir.
Neuilly Antlasmasi’nin IV. bolum duzenlemelerine gore;
—Bulgar Devleti din, dil, irk ve milliyet ayrimi gozetmeyecek,
—Topraklarinda yasayan azinliklara tam esitlik saglayacak,
—Bulgaristan’daki azinlik gruplari dini vecibelerini serbestce yerine getirme hurriyetine sahip olurlarken; tipki bir Bulgar fert gibi medeni ve siyasal haklarin kullanilmasi baglaminda ayrima tabi tutulmayacak,
—Azinliklar, devlet memurluguna girebilecekler, istedikleri meslegi veya zanaati secebilecekler,
—Ayrica, azinliklar egitim-ogretim kurumlari, dini ve sosyal kurumlar acabilecekler, bunlari denetleyip yonetebilecekler ve ayni zamanda bu kurum ve kuruluslarda kendi dillerini ozgurce kullanabileceklerdi.
 
Iki savas arasindaki 20 yillik donem Bulgaristan icin siddet ve darbelerle anilir hale gelmistir. Alexandr Stambolyski zamaninda altin caglarini yasayan Bulgaristan Turkleri, Neuilly, Lozan ve 1925 Turk-Bulgar Dostluk Antlasmalariyla koruma altina alinmislardir. Ancak, Ciftci Partisi’nden sonra iktidara gelen Fasist hukumetler doneminde Turklere yonelik baski unsurlari artmistir. Genel olarak denilebilir ki, farkli sebeplere dayanilarak 1913–1934 yillari arasinda ortalama olarak her yil 10–12 bin Turk Anadolu’ya goc etmistir. Aganoglu’nun tespitlerine gore ise, 1923–1939 yillari arasinda Bulgaristan’dan Anadolu’ya dogru gerceklesen goc hareketine 198.688 kisi katilmis olup, ortalama olarak yil basina 17.000 kisi etmektedir.
 
Bulgaristan Turklerinin egemenliginde bulunan devlete bagli kalma anlayisinin en somut ornegi, 2. Dunya Savasi esnasinda gorulmustur. “Sivil itaatsizlik” gostermeyen ulkedeki Turk azinlik, Bulgaristan’in savasa girdigi donemlerde Turkler de “ordunun alt kademelerinde” yerini almistir.. Genel anlamda, Turk ve Bulgar halklari arasinda Osmanli doneminden beri dostluk, hosgoru ve baris ortami hâkim olurken; temel sIkinti Bulgaristan’daki siyasi rejimlerden kaynaklanmistir.
 
1944 yilinda Bulgaristan’da komunist sistemin tesisi ile birlikte ulkedeki Turk azinligin kaderini belirleyen Bulgarlarin milliyetci emelleri ve etnik farkliliklar gibi hususlarin yanina bir de Turkiye ile Bulgaristan arasindaki ideolojik catisma eklenmistir.  Komunistlerin iktidardaki ilk on yilinda etnik kimliklerin onemli olmadigi savi on plana cikarken; etnisite disinda oncelikle sosyalist bir sistem ardindan da komunist bir toplumun olusturulmasi isine girisilmistir. Ne var ki, Bulgaristan’da yeni sistemin ilanindan sonra cizilen pembe tablolarin dogru olmadigi anlasilmis ve 1950–51 yilinda ilk buyuk goc hareketi yasanmistir. 10 Agustos 1950’de Bulgar Hukumetinin, Turkiye’den uc ay icerisinde 250.000 Bulgaristan Turkunu gocmen olarak kabul istemesiyle iki ulke arasindaki iliskiler gerilmis ve 1950–51 yillarinda 150.000 kisi Bulgaristan’dan Turkiye’ye goc etmistir.
 
Nisan 1956’da Todor Jivkov’un Bulgaristan Komunist Partisi (BKP) uzerinde nufuzunu guclendirmesiyle birlikte, 2. Dunya Savasi sonrasinda Bulgaristan’da yurutulmeye calisilan etnik unsurlarin goz ardi edilmesi ilkesi terk edilmis; yerine Turk-Islam karsiti soylemler gundeme gelmis ve Sofya yonetimi ulkedeki Turk azinligi bu soylemlerle asimilasyon politikalarina tabi tutmak istemistir. Bu kapsamda, Jivkov yonetiminin Bulgaristan Turkleri acisindan bir donum noktasi oldugu ileri surulebilir. Bu faktorlerle birlikte ulkedeki Turk azinligin genel durumunda bir degiskenlik ve gerileme soz konusu olmustur. Ornegin, 1946’da cikarilan bir kanunla Turk azinlik okullari ile bunlara bagli butun menkul ve gayrimenkul mallar devletlestirilmistir.. 1951–1952 ders yilinda Turkce okutulan derslerin orani ucte bire indirilmistir, ayni yil azinlik okulu kavrami ortadan kalkarak Turk ve Bulgar okullari birlestirilmeye baslanmistir. Bununla birlikte, 1959’da Turk azinlik okullari tamamen kapatilarak Turkce secmeli ders olarak haftalik 1 saate indirilirken; 1974’te ise bu uygulamaya tamamen son verilmistir.
 
1956 yilinda Jivkov’un iktidara gelmesiyle birlikte gun isigina cikan asimilasyon hareketleri Aralik 1984-Mart 1985’e kadar sistematik bir sekilde surdurulmus ve bu donemde doruk noktasina ulasmistir. Kisacasi, Turkler genis kapsamli bir Bulgarlastirma politikasina maruz birakilmislardir. Turk isimlerinin Bulgar isimleriyle degistirilmesi, dini vecibelerin engellenmesi, komunizm gerekcesiyle camilerin kapilarina kilit vurulmasi vb uygulamalar kulturel asimilasyona; Turklerin yogun olarak yasadigi yerlere yatirim yapilmamasi ve Turkce konusanlardan zorla para alinmasi ekonomik anlamda izole edilmislige; bu uygulamalara itiraz edip baskaldiranlarin iskenceye maruz birakilmalari ise fiziki yaptirima acik birer ornek teskil etmektedir. Bulgaristan Turklerinin maruz kaldigi bu durum, komunist partinin hesapladigi sonucun aksine, azinlik grubu uyelerini dil, din ve aile baglari temelinde bir araya getirmis ve cogunluktan uzaklastirmistir. Diger bir deyisle, izlenen asimilasyon politikalari Turk azinligin etnik kimligini guclendirmistir.
 
Bu gelismelerin dogal bir sonucu olarak cesitli zaman dilimlerinde goc olgusu yeniden gundeme gelmistir. 1968 yilinda Turkiye ile Bulgaristan arasinda Goc Anlasmasi tesis edilirken, anlasma kapsaminda 1969–1978 yillari arasinda 130.000 kadar Turk’un goc ettigi anlasilmaktadir.  Bulgaristan’daki Turk azinligin haklarini garanti altina alan ikili antlasmalarin yani sira Birlesmis Milletler Kurucu Antlasmasi, Jenosit Sozlesmesi, Irk Ayrimini Butun Sekilleri ile Ortadan Kaldirilmasina Iliskin Sozlesme, Medeni ve Siyasi Haklara Iliskin Sozlesme, Ekonomik, Sosyal ve Kulturel Haklara Iliskin Sozlesme, Insan Haklari Evrensel Beyannamesi ve Helsinki Nihai Senedi gibi bircok antlasma ve sozlesmeyle Turk azinligin haklari uluslar arasi boyutta teminat altina alinmisti.   Ancak nedense uluslar arasi hukuk mekanizmalari soz konusu Turkler ve Muslumanlar olunca pek islevsel olmamaktadir.
 
Aralik 1984’e gelindiginde, Bulgaristan’daki komunist yonetim Turk azinligi asimilasyona yonelik en somut girisimlerde bulunmus ve ulkedeki Turklerin isimleri zorla degistirilmeye calisilmistir. Ilk olarak Guney Bulgaristan’dan baslanmis; soz konusu kampanya Kuzeydogu Bulgaristan’daki Turklere de uygulanmak istenmistir. Bu durum, Turkler arasinda tepkileri artirirken; orgutlenme surecinin de onunu acmistir. Zorla isim degistirme kampanyasini protesto etmek amaciyla genis katilimli yuruyusler duzenlenmistir. Bununla birlikte, yapilan gosterilerde sivil halka Bulgar guvenlik guclerince atesle karsilik verilmesi sonucu cok sayida insan hayatini kaybetmistir. Diger taraftan, ulkedeki Turk aydinlar hapishanelere mahkûm edilmis ve turlu iskencelere maruz birakilmislardir. 1989’un baslarindan itibaren protestolarin sesi yukselise gecerken; Kuzeydogu Bulgaristan’da aclik grevleri duzenlenmis ve bu kivilcim Rodop bolgesine de sicramisti. Gostericilerin demokratik yollardan dini ve kulturel haklarinin iadesini talepleri, Turkiye’den ve uluslararasi kamuoyundan gelen baskilarla birlesince Sofya yonetimince geri adim atilmistir. 29 Mayis 1989’da Todor Jivkov medya araciligiyla ulkedeki “Bulgar Muslumanlarinin” istedikleri takdirde Turkiye’ye gidebileceklerini bildirmis ve Turkiye’nin de bu dogrultuda sinirlari acmasi talebinde bulunmustur.   1989 yazinda 310.000 Bulgaristan Turk’u Turkiye’ye goc ederken ; yasanan goc, II. Dunya Savasi sonrasi Avrupa’da gerceklesen en buyuk kitlesel goc hareketi olma ozelligini tasimaktadir.
 
Demokratik Donemde Turk Azinlik ve Sorunlar
 
1989’un sonunda uluslar arasi sistemin yapisinda meydana gelen yapisal degisimlerin yani sira Bulgar ic siyasetinde bir takim gelismeler yasanmis ve 10 Kasim 1989’da Todor Jivkov istifa etmistir. Bu istifanin ardindan Bulgaristan’in basina eski Disisleri Bakani Petar Mladenov gecmistir. Mladenov yonetimi, oncelikli olarak asimilasyon politikalarini protesto gosterilerine onderlik ettigi gerekcesiyle hapse atilan Turk entelektuellerin serbest birakilmasina yonelik hukuksal duzenlemelere girismistir. Bu cercevede 14 Kasim’da basta Ahmet Dogan olmak uzere, Turk aydinlarla gorusme masasina oturulmus ve yeni yonetim tarafindan Turk azinligin durumunun iyilestirilmesine yonelik gerceklestirilmesi dusunulen reformlardan bahsedilmistir. 29 Aralik’ta ise Mladenov yonetimi, eski hukumet tarafindan zor kullanilarak degistirilen isimlerin yerine Turkce adlarin alinabilecegini, gunluk hayatta dinsel yukumluluklerin yerine getirilebilecegini ve Turkce konusmanin artik yasaklanmayacagini aciklamistir.
 
Isimlerin iade edilmesine iliskin kararlar alinirken; ozellikle Bulgar nufusunun cogunlukta oldugu bolgelerde genel bir hosnutsuzluk kendisini gostermistir. Yaz doneminde cok sayida Turk’un Bulgaristan’dan goc etmesi, etnik Bulgarlar acisindan vatana baglilikla bagdasmayan bir eylem olarak gorulmustur. Ozellikle, Jivkov doneminde “Bulgarlastirilan Turklerin” haklarinin Mladenov idaresiyle birlikte geri verilmesi goz onunde bulunduruldugunda, yeni yonetimin soz konusu politikalari, Bulgar nufusunun milliyetci duygularini harekete gecirmis ve cok sayida protesto mitinginin duzenlemesine neden olmustur.
 
Yeni donemde ulkedeki Turk azinlik da demokratiklesen siyasi sistemden faydalanarak partilesme yoluna gitmislerdir. Bu kapsamda, Hak ve Ozgurlukler Hareketi (HOH) kurulmustur.. 22 Aralik 1989’da Ahmet Dogan tarafindan kurulan hareket, 4 Ocak 1990 itibariyle resmen tescil edilirken; baslangic itibariyle bir siyasi parti degil; sadece haklari savunmak icin kurulmus bir olusum oldugu iddia edilmistir. Parti’nin Mart 1990’da gerceklestirilen Kurulus Konferans’inda cesitli gorus ayriliklarinin ortaya ciktigi gorulmektedir. Parti’nin izlemesi gereken politikalara iliskin Turk azinlikla ilgili her turlu sorunda taviz verilmeksizin cozum taraftari ve son tahlilde ozerklik talep eden radikal bir kanat ortaya cikarken; cozum surecinin anayasal cercevede demokratik surecte ortaya cikmasi taraftari olan ilimli, pragmatik bir kanadin varligindan bahsedilebilir. Zamanla soz konusu radikal kanadin Ahmet Dogan tarafindan tasfiye edilmistir. Diger bir deyisle, Bulgaristan Turk Halkinin milliyetcileri, Turk partisinden dislanmistir. Bu kisilerin onemli cogunlugu daha sonra Turkiye’ye goc etmis ve davaya buradan hizmet etmislerdir.
Parti’nin kurulmasindan hemen sonra Bulgar Anayasasi hukumlerine uygun olmadigi ve etnik kokenli bir parti oldugu tezi ortaya atilmistir. Hakkinda kapatma davasi acilan HOH, mahkeme karariyla kapatilmamistir. Bundan sonraki surecte de parti etnik kokenli olmadigini; aksine Bulgaristan’in partisi oldugu gorusunu savunmustur. Gunumuze kadar gelinen noktada soz konusu gorus degismemistir.
 
Bulgaristan siyasi dengeleri yeni donemde Turklerin varligina alismaya calisirken; Turk isimlerinin iadesiyle ilgili olarak baslangic itibariyle mahkeme karari sart kosulmus olsa da, 1990 yilinda yapilan secimlerle parlamentoya giren HOH’un girisimleri sonucu, ‘mahkeme karari’ sarti ortadan kalkmis, isimlerin iadesi basit bir idari islem haline gelmistir. Bulgaristan’in Jivkov sonrasi donemde azinlik haklariyla ilgili duzenlemelere girismesi Turk azinligin durumunu guclendirmekle birlikte, Bati dunyasi tarafindan da takdirle karsilanmistir. Turkce isimlerin iade edilmesinin ardindan sosyal haklarin bir parcasi olarak Turk azinligin egitim ve basin-medya haklarinin durumu gundeme gelirken; konu uzerinde Bulgar hukumetince hayli agir denebilecek bir tempoda da olsa gerekli ancak eksIk adimlar atilmistir.
 
Turk azinligin egitim haklarini alma konusunda dersleri boykot karari, 1991–1992 egitim-ogretim yilinda sonuc verirken; bu yildan itibaren Turklerin nufusca yogun oldugu yerlerde ders programi disinda Turkce derslerin okutulmasina izin verilmistir. Ancak, 1999’da Bulgaristan’da kabul edilen Milli Egitim Kanunu’yla birlikte 1. siniftan 12. sinifin sonuna kadar anadili egitiminin mecburi secmeli ders programina alindigi gorulmektedir.  Turk ogrencilerin anadilde egitim durumu ve hali hazirdaki uygulamanin eksIkligi gunumuz itibariyle Turk azinliga iliskin kirilma noktalarindan birini olusturmaktadir.
 
Turkce basin ve medyaya iliskin olarak, Hak ve Ozgurlukler adi altinda HOH’ un cikardigi gazetenin yani sira, Filiz, Balon, Kaynak, Umit ve Zaman gibi Turkce ve/veya Bulgarca olarak yayimlanan gazete ve dergilerin varligindan bahsedilebilir. Bunlardan bazilarinin yayin hayati son bulurken; yakin zamanda Kircali Haber isimli gazetede literature girmistir. Bunun yaninda, gunluk duzenli olarak radyo ve televizyon programlarinda Turkce yayinlara yer verilmektedir. Ancak butun bunlarin yeterli oldugunu soylemek guctur.
Soguk Savas sonrasi Bulgaristan siyasetinde sIkca iktidar degisIkliklerine rastlanirken; Turk partisi HOH’un gun gectikce guclenen bir agirligi vardir. Son secimde 240 sandalyeli Bulgaristan Parlamentosu’nda 35 sandalye alan Parti, Bulgaristan siyasi yasantisina entegre olmus gorunmektedir. Bulgaristan’daki bu durum Bulgar milliyetcilerini rahatsiz etmekte ve ATAKA gibi yeni siyasi olusumlari tetiklemektedir. Acikcasi, HOH’un Bulgar milliyetcilerini rahatsiz edebilecek, Turk azinligin haklarini savundugunu gosterecek delillere rastlamak epey guctur. Bulgarlar sanal dusman uretme egilimindedirler.
 
Demokratik donem Bulgaristan’inda Turklerin azinlik haklarina iliskin meydana gelen duzelmede Bulgaristan’in Bati yolculugundan (NATO ve AB uyelik perspektifleri) ziyade, Bulgar ulusal hukukunun etkisi olmustur. Diger bir deyisle, Turk azinlikla ilgili sIkintilar Bulgaristan’in inisiyatifi dogrultusunda cozulmustur. Sovyetler Birligi’nin yikilmasiyla birlikte, iyiden iyiye yalnizliga suruklenen Bulgaristan, hemen yani basinda Turkiye gibi bir gucun varligini hissetmistir. Soguk Savas doneminin sonuna dogru Turkiye ile yasadigi Turk azinlik krizi hatirlanacak olursa, Bulgaristan bu donemde Turkiye ile iliskilerini iyilestirme yoluna gitmis ve Avro-Atlantik kurumlara uyelik hedefini dis politik onceligi yapmistir. Bu durumdan Bulgaristan Turkleri onemli olcude yararlanmistir. Ancak Bulgarlarin azinlik haklarina iliskin yaptigi duzenlemeler Turklerin agzina bal calmaktan oteye gitmemistir.
 
Gunumuzde AB uyesi olan Bulgaristan’daki Turk azinligin sorunlarina bakacak olursak;
 
• Anayasal Tanimlama: Mevcut Bulgaristan Anayasasi’nin 36/2. maddesinde Turk azinlik yerine “Anadili Bulgarca Olmayan Vatandaslar” ifadesi bulunmaktadir. Diger bir deyisle Bulgaristan’da Turk yoktur. Turk azinligin statusunu tesis eden ikili antlasmalarda “Turk azinlik” veya “Musluman azinlik” ifadesi kullanilirken; yine paralel dogrultuda AB kurumlarinin hazirladigi cesitli raporlarda “Turk azinlik” kavrami kullanirken; Bulgaristan Anayasa’sinda azinlik kelimesine bile rastlanmamaktadir.
• Turkce Egitim: Bulgaristan’da 1999 yilinda kabul edilen Milli Egitim Kanunu uyarinca, anadili egitiminin mecburi secmeli ders programina alindigi gorulmektedir. Haftada 4 saat olarak verilen Turkce derslerin, hafta sonlarinda veya okuldaki normal ders saatleri sonrasinda verilmesi, Turk ogrencilerin derslere olan talebini dusurmektedir. Bunun yaninda Turkce dersini alabilen ogrencilerin baska bir yabanci dili, ders olarak alamamalari mevcut uygulamanin eksIk yonlerini olusturmaktadir. Kanaatimizce, Turk azinligin gelecegine iliskin en acil cozum bekleyen sorun, Turkce egitim konusudur. Ayrica, gerek Turkce egitim konusunda ogretmen sIkintisi gerek Turkce ders kitabi tedarikinde Bulgaristan’in cikardigi zorluklar belirtilmelidir.
• Turkce Yayin: Turkce yayin konusunda sinirlamalarin kalkmis olmasina ragmen, bu konuda buyuk bir bosluk olusmustur. Ulkede kucuk azinlik gruplarinin ulusal gazeteleri bulunmasina karsin, Turklerin ulusal bir gazetesi bulunmamakta ve hâlihazirdaki Turkce gazeteler, belli ideolojiye hizmet eden bazi cikar gruplarinin tekelinde bulunmaktadir. Sorunla ilgili olarak, Avrupa Konseyi tarafindan Bulgaristan’a cesitli telkinlerde bulunulmus olmasina karsin; Bulgar yetkililerin ve HOH’un konuya ilgisiz kalmasi, finansal zorluklar ve entelektuel birikime haiz insan gucu eksIkligi Turkce yayinlar konusundaki temel engellerdir. Ulusal kanalda Turkce radyo ve TV yayini sembolik surelere sahip olmasinin yaninda, Turk azinliga hitap edecek bagimsiz ve surekli Turkce yayin yapan bir radyo istasyonunun bulunmamasi da bu konudaki ayri bir sIkintidir. Bulgaristan Turklerine hitap eden radyo yayinlari daha ziyade Turkiye’den internet uzerinden yapilmaktadir.
• Ekonomik Sorunlar: Bulgaristan’da Turk azinligin yogun olarak yasadigi yerlerde yatirim eksIkligine paralel olarak ortaya cikan yuksek issizlik orani farkli bir sorun olarak karsimiza cikmaktadir. Bulgaristan’a AB tarafindan aktarilan finansal yardimlar daha ziyade Bulgar nufusunun yogun olarak yasadigi bolgelerde yatirim araci olarak kullanilmaktadir. Turklerin onemli bir bolumunun daglik kesimlerdeki devlet arazilerinde tutun tarimi yaparak gecimlerini saglamaya calismalari disinda farkli bir is olanagi bulunmamaktadir. Tutun satisi konusunda ise alici firmalarin dusuk fiyat teklifleri, Turk azinligin karlarinin minimize edilmesine neden olmaktadir. Ekonomik eksende yasanan sIkintilar, Bulgaristan Turklerinin buyuk sehirlere goc etmelerini ve gocmen isci statusune donusmelerini kacinilmaz kilmaktayken; son donemlerde ozellikle Turk gencleri arasinda basta Bati Avrupa olmak uzere, AB uyesi ulkelere is bulma amaciyla goc etmek yaygin bir durum haline gelmistir.
• Makamsal Sorunlar: Turk azinlik gerek yerelde gerek genel siyasette temsil acisindan sIkinti yasamasa da kamu personeli olma hususunda bircok engelle karsilasmaktadir. Ozellikle ordu kategorisinde Turklere firsat taninmadigi ve yeterince temsil edilemedikleri gorulmektedir. Bu durum Bulgaristan’in AB uyelik asamasinda Ilerleme Raporlarinin onemli konularindan olmustu.
• Dini Sorunlar: Osmanli doneminden kalma vakiflar sorunu gunumuzde halen mevcuttur.  Ote yandan, Turkce ogretmen konusundaki yetersizlik, Musluman din adami konusunda da kendisini gostermektedir.
• Etnik Ayristirma Faaliyetleri: Son donemde Bulgaristan’da etnik bir farklilastirma sureci dikkatleri cekmektedir. Bu surec ozellikle milliyetci ve populist soylemler pesinde kosan belli odaklarin etkisiyle yonlendirilirken; yine bu cevrelerce Bulgaristan Turk azinligi otekilestirilmeye calisilmaktadir. Osmanli kultur mirasina yonelik saldirilarla kendisini gosteren surec; siyaset mekanizmalarinda da kendisini gostermektedir.
• Sosyal Guvenlik Antlasmasi: Hali hazirda Turkiye ile Bulgaristan arasinda kapsamli bir sosyal guvenlik anlasmasinin bulunmamasi ayri bir sIkintidir. Bulgaristan tarafi buna yanasmazken; soz konusu durum Turkiye’ye goc etmis olan Bulgaristan Turkleri icin onemli bir sIkinti olmustur. Turkiye bu sorunu gectigimiz yil Turk ulusal hukuku kapsaminda cozme yoluna gitmistir.
• Vize Islemlerine Iliskin Sikintilar: Bulgaristan’da 2008 yaz aylarinda yururluge giren yeni kanunla birlikte, vize alim islemleri sIkilastirilmis ve soz konusu prosedur oldukca zorlastirilmistir. Bu durum, cifte vatandas olmayan ancak Bulgaristan’da yakinlari bulunan kesimi olumsuz etkilemistir. Yakin doneme kadar vize konusunda Turkiye ve Bulgaristan arasinda tesis edilen kolayliklara ragmen; yeni kanun bir dizi sIkintiyi da beraberinde getirmistir.

SONUC
 
Tarihsel surec icerisinde azinlik haklari cesitli uluslar arasi antlasmalarla garanti altina alinan Bulgaristan Turkleri son 130 yildir goc ve asimilasyon politikalarina maruz kalmistir. Soguk Savas sonrasi donemde Bulgaristan’da meydana yapisal degisimler ve AB-NATO uyeliklerine ragmen Turk azinlik ile ilgili sIkintilar tam anlamiyla cozumlenememistir. Turklerin partisi olmaktan gittikce uzaklasan Hak ve Ozgurlukler Hareketi, Bulgaristan Turklerinin haklarini yeterince savunamamakta ve Bulgar kamuoyundan gelecek tepkilerden cekinmektedir. O denli ki, Bulgaristan Turklerini Turk olarak tanimlamaya yanasmamaktadir. Belirtmek gerekir ki, bizleri Bulgaristan’da “Turk” olarak tanimlayan tek grup, Bulgar milliyetcileridir.
 
Soguk Savas sonrasi donemde degisen uluslar arasi sistemle birlikte asimilasyon politikalari da degismistir. Bulgarlar da bu degisimi benimsemis ve Turkleri “entegre etmek suretiyle asimile etmek” niyetindedirler. Kisacasi Bulgaristan Turkleri gunumuzde gidiklanarak oldurulmek isteniyor. Ben Turk’um diyemeyen temsilciler tarafindan yonetilen Bulgaristan Turklugu buyuk bir tehditle karsi karsiyadir. Son olarak belirtmek gerekir ki, Bulgaristan Turkleri Bulgaristan’in bir parcasi olmadan once, Anadolu Turklugunun ve daha genel bir ifadeyle butun Turk Dunyasi’nin en dogal uzantisidir.
 
Ne Mutlu Turk’um Diyene!

KAYNAKCA
 
- Aganoglu, Yildirim; “Osmanli’dan Rumeli’ye Balkanlar’in Makûs Talihi Goc”, Istanbul: Kum Saati Yayinlari, 2001.
- Coskun, Birgul Demirtas; “Bulgaristan’la Yeni Donem”, Ankara: ASAM Yayinlari, 2001.
- Kamil, Ibrahim; “Bulgaristan’daki Turklerin Statusu”, Istanbul: Turk Dunyasi Arastirmalari Vakfi, 1989.
- Kayapinar, Ayse; “Turkiye-Bulgaristan Iliskilerinin Bulgaristan’daki Turkler Acisindan Degerlendirilmesi”, Stratejik Arastirmalar Dergisi, Yil:1 Sayi:2, Eylul 2003.
- Lutem, Omer E.; “Tarihsel Surec icinde Bulgaristan Turklerinin Haklari”, Erhan Turbedar (der.), Balkan Turkleri/Balkanlar’da Turk Varligi, Ankara: ASAM Yayinlari, 2003.
- Mahon, Milena; “Turkish Minority Under Communist Bulgaria-Politics of Ethnicity and Power”, Journal of Southern Europe and the Balkans”, Volume 1, Number 2, 1999.
- McCarthy, Justin; “Olum ve Surgun”, 2.bas. (cev. Bilge Umar), Istanbul: Inkilâp Yayinevi, 1998.
- Memisoglu, Huseyin; “Gecmisten Gunumuze Bulgaristan’da Turk Egitim Tarihi”, Ankara: Kultur Bakanligi Yayinlari, 2002.
- Ozbir, Kamuran; “Bulgar Yonetimi Gercegi Gizleyemez”, Istanbul:1986.
- Simsir, Bilal; “Bulgaristan Turkleri”, Ankara: Bilgi Yayinevi, 1986.
- Simsir, Bilal; “Bulgaristan Turkleri Uzerine Arastirmalar ve Belgeler I”, Turk Kulturu, Yil: XXIV, Sayi: 272, Aralik 1985.
- Turan, Omer; “Gecmisten Gunumuze Bulgaristan Turkleri”, Erhan Turbedar (der.), Balkan Turkleri/Balkanlar’da Turk Varligi, Ankara: ASAM Yayinlari, 2003.
- “Upheaval in the East: Bulgaria; Turks Win Right to Use the Muslim Names They Were Forced to Change”, The New York Times, 30 December 1989.
- Vasilev, Rossen; “Bulgaria’s Ethnic Problems”, East European Quarterly, XXXVI, No.1, Mart 2002.
 
 
  balkonoloji-niyazi akkılıç
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  niyaziye göre zaman tamamdır.
  ATATÜRK SÖZLERİ
Bugün Kurban Bayramı, kurbanlar kesilecek sevap niyetiyle etler dağıtılacak herkese. Yürekler bir olacak gönüllere kilitlenecek. Gökler rahmet bereketiyle yağmurlar boşaltacak yeryüzüne. Bugün hepimizin yüreği şenlenip bayram sevinciyle coşacak. Hepimizin Kurban Bayramı kutlu olsun. İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy

www.htmlmekani.tr.gg
FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR VİJDANI HÜR ,BİREYLER OLMALIYIZ. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK AKLIN VE BİLİMİN ÖNCÜLÜGÜNDE TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ÇAGDAŞ UYGARLIK DÜZEYİ ÜZERİNDE OLMASI VE GELİŞMESİDİR. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ULUSLARA EGEMENLİK -FERTLERE ÖZGÜRLÜK! BALKANOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ ÇAGRI BALKANOLOJİ Merkezinin ilk kurma kararını toplantısı25 Mayıs1988 yılı Toplantı yeri Kartagümrük/Fatih-İstanbul Adesinde kararlaştırılarak Balkanlarda Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Dernegi olarak kurulmuştu.Lakin Dernek Üc yıl sonra 1991 yılında maddi olanaksızlıklar Tarafından kapandı. Bu duruma meydan vermemek için ve Balkanlardaki Kültür, Dil, Mimari Tarih EGİTİM, Edebiyat ve Sanat kıyımına tahamül edemeyen sayın NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL/Gaziosmanpaşa Merkezinde ÖZEL kurduğu, BALKANOLOJİ ARAŞTIRMALARI Merkezi Salih paşa caddesiN.14. adresinde Altaylardan Tunaya Darneginin catısı altındadır.Kurucular ve üye. 1.-NİYAZİ AKKILIÇ Başkan Emekli Memur. 2.İDRİZ KAHRAMAN Başkan Yardımcısı Gazeteci ve Emekli. 3.MELEK TABAK ALTAY TUNA Dernegi Sekreteri 4.NİZAMİ ALPER AKKILIÇ Kurucu üye-öğrençi. 5.HÜSNÜ ZAKİR-ÖĞRETMEN Kurucu üye Bulgaristan BALKANOLOJİNİN BAŞLIÇA AMACI Niyazi Akkılıçın 40 yı boyunça topladığı 600 yıllık eski kitaplar, belgeleri, süreli yayınlardaki Balkan haberleri, belgeleri, resimleri korumak Mimari Türk-İslam İzlerini ve Mirasımızı araştırmak ve Tanıtmak ENVANTERİNİ VE Arşivini düzenlemek, kültürel eserlerimizi itinalı bir şekilde deizmek, restore ettirmek, Araştırmacıları, Uzmanların hızmetine sunmak, Katoloklar ve kitaplar hazırlamak Radyo ve Televizyon gazete ve Dergi, gibi duysal görsel, yazısal, yayın araçları ile ülke ve BalkaN Türk Dünyasının Tarihi kültürel sanat varlığını DİĞER Ülkelere ve Dış Dünyamıza tanıtmak için Sergiler, Paneller, Konferanslar düzenlemek ve İnsanların Dikkatine Hızmet ve tanıtımına sunmaktır.BU NEDENLE tarihimizdenen bu ğüne kadar Balkan Ülkelerinden Anavatan Türkiyemize Göç ETMİŞ Bulunan Balkan-Rummeli Göçmen Vatandaşı Türk ve Müslüman vatandaşlarımızın ellerindeki kültürel Tarihi BİLGİLERİ-Resimleri,tapu, evlilik, gazete- matbuat,broşür,kitap, vesika gazete, dergi, okul şahadetnamesi v.s. herne varsa bildirmeleri içi ÇAGRIDA BULUNMAKTAYIZ. Bu Çagrı aynen Balkanlarda yaşayan Türk ve Müslüman kardeşlerimiz içinde geçerli olup gereken ilgiyi Balkanoloji Araştırmaları Merkezine göstermelerini beklemekteyiz.Bu Çagrı Balkanlarda zor kalan Türkçemizin ve Tüm ECDADIMIZIN, SİZLERE HİTABEN KUTSAL ÇAGRISIDIR. Bu Çagrı ecdat yadiğarı yıkılan, yakılan,kırılan, yok olan, ayni zamanda ayakta dimdik kalmayı saglayan ben varım diyen Camilerimiz, Mescitlerimiz, Saat KULELERİMİZ, Çeşmelerimiz, Tarihi Türk evleri, konakları, Sarayları, köşkleri, pınarları, hastaneleri, demiryoları istasyonları, kütüphaneleri, Çiftlikleri, v.s. her adım başı Türklük kokan Tarihi kültür sanat eserlerimizin tanıtım ve araştırılmadsı için Han Vhamamlarımız, dag, tepe, bag, bahçe, tarlalarımız, okul ve Dükkanlar, arölyeler, işlikler, fabrikalar Osmanlıda bvu ğüne kadar her nr varsa hepsinin bildirilmesi için bu merkeze baş vurmanızı ve irtibata geçmenizi bekleriz. niyaziakkilic@hotmail.com http./balkanolojicom.tr.gg../ Tel.+905357910694 Veya Altay Tuna Göç Dernegi-Balkanoloji Araştırma Merkezibaşkanlığı. Salihpaşa cad.N.14/K.5.. Berec-Gaziosmanpaşa/İstanbul. Adresine bekleriz. Güzel Anadolumuzda hür ve Müsatakil /bagımsız/ yaşamak için Balkanları-Rumelliyi unutamayız. Rumeliyi –Balkanları unutmak Kendimizi inkara çalışmaktır.Bizler kültür hazinesinin bireyleri olarak, Ulusumuzun gencinden yaşlısına kadar, memur, köylü, işçi, şair, yazar, Cumhurbaşkanından Başbakanına kadar Millet vekilleri, gazeteci, televizyoncu, yayıncı, üniversite öğretim üyeleri, Bakanlarımız ve Bilim adamlarımız Aydınlarımız ve öğretmenlerimize kadar dernekçilerimize yedisinden yetmişine kadar hepimize BÜTÜN Balkan kökenli ve Anadolu olan hepimize çandan yalvarıyoruz ve çağrıyoruz. Geliniz Balkanolojide3 Buluşalım.Sizler bizlere sahip çıkarsanız bizlerde dünya durdukça yaşamaya devam edeçegiz.BNoşuna öşmedi bu kadar insan. Boş yere akmadı oluk oluk kan. Kalk artık ulusum. Kalk artık uya. Yalvarıyoruz. Yalvaruyoruz. Sözde sizlerin sazda sizlerin. Madi ve Manevi yardemlarınızı bekleyoruz.Çünkü bizleri BNalkanlarda Binlerce köy, şehir samanlıklarında, tavanlarında, sandık köşelerindeki, hatta kömürlüklerdeki çöplüklerdeki onları ateşlerden topşlayarak farelerin kemirmesinden, örümçek aglarıdan kurtararak 10 BİNLERCE VE 100BİNLERCE DOLAYINI BULABILECEK KÜLTÜR TARİH İNÇİSİNİ İstanbul ilinin Gaziosmanpaşa ilçesinin Salih paşa Sokagı N.14. K.5. Berec ADRESİNE Balkanoloji Araştırmaları Balkan Türklerinin abide Şahsiyeti sayın Araştırmacı BaşkanNİYAZİ AKKILIÇ Beye göndermenizi bekler candan teşekür etmeyide bir borc biliriz. Unutma ve şu mısralarıda hatırlayalım. Boşuna akmadı bunça kan Boşuna ölmedi bu kadar insan, Boş yere akmadı oluk oluk kan. Kalk artık ulusum , kalk arttık uyan. Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ DİYORKİ,Balkanlardaki Türk Kültürünü varlığını araştırmak, bulmak, tanıtmakl, yaymak ve yaşatmak her Türkün en Kutsal görevidir. Eger Milletleri bir ulu Meşe AGACINA BENZETİRSEK BU AGAÇ MUHTAC OLDUĞU NEMİ GEÇMİŞTEN ALIR VE O SAYEDE İSTİKBALE/GELECEGE/ KÖK SALAR.Atalarımızın bıraktığı Tarihi Kültürel eserler Gelecegimizin en büyük teminatıdır.. /güvencesidir/Onları yok olmaktan kurtarmak bizim birinci görevimizdir. İşte bunun Çagrısını AnaDOLU Türküne ve Balkan Türklerine içtenlikle yaparak bu göreve bir nebze olsun yardımlarını beklemekteyiz. Saygı ve selamlarımızla Balkanoloji Araştırma Merkezi başkanı Niyazi Akkılıç-İstanbul. İrtiat. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.gg./ http/hurbalkancom.tr.gg./ Tel.+905357910694. Salihpaşa cad.N.14. Gaziosmanpaşa/İSTANBUL. HÜRMET VE SAGI DOLU SELAMLARIMIZLA. Balkan Türklerini catımıza haberlerini ve desteklerini bekleyoruz. BALKANOLOJİ BAŞKANI-Niyazi Akkılıç-istanbul.
  TÜRK TARİHİNDE ÜÇ ATA
OĞUZ ATA ,KORKUT ATA KEMAL ATA 1:OĞUZ ATANIN İLİ BİZİM ORTAK İLİMİZ. 2:KORKUT ATANIN DİLİ ,BİZİM ORTAK İLİMİZ 3:BİZİM ORTAK YOLUMUZ
Osmanlıda Giyinim

sitene ekle

Myspace Graphics
  DELİORMAN TÜRKLERİNE
BALKAN TÜRK VARLIGINA DOGRU YOLU GÖSTERECEK ÇOBAN YILDIZIBİR ÜMİD VEİMAN GÜNEŞİ HALİNDE DOĞARAK YÜKSELMİŞTİR.DELİORMAN TÜRKLERİ İÇİN TEKYOL DEMOKRASİDİR-ZAFERDİR-ADALETİR.BU ZAFER ÖZGÜRLÜĞÜN TEK YOLUDUR.KABUL ETMELİYİZ.
NİYAZİ AKKILIÇ

BALKONOLOJİ ARAŞTIRMASINDAN ÖZETLER
BULGARİSTANDA TÜRKLÜK MÜÇADELESİ
Balkanoloji araştırma merkezi başkanlığı olarak özetlemek istersek,Altaylardan Tunaya
Göçmenler Dernegi ve onun rehberliğinde yörütülen Balkan dil, kültür, Tarih, Mimari Egitim, Edebiyat v.s. Araştırmalarımız Balkanoloji Araştırma Merkezi adı altında Başkan
Niyazi Akkılıç yönetiminde Balkan-RumelliTürk kültür varlıklarının Mirasını araştırmak ve tanıtmak plan ve projeli uygulamalarlan arşiv ve Eanvanterini çıkarıp Balkan Türklerine sunabilmektir. Başlıçada genel amacımız bu yönde yapılan çalışmalardır.
Balkanoloji Merkezinin bu yönde yürüttüğü araştırma ve çalışmaları destekleyen Ana DOLU Türkleri VE Balkanlardaki TÜRKLER VE Göç etmiş bulunan Balkanlı aydınlarımızın bu konuda BALKANOLOJİ olarak açık ve net olarak her Türkün – her bir AYDIN KİŞİNİN öğretim üyesi veya gazeteci – Tarihçi kim neler Balkanlar ile ilgili neler bilirseler, bize fikir ve düşünçelerini hiç sakınmadan bildirmelerini içabında kendi özel fikir ve düşünçelerinide sunarak katkı ve desteklerini ve bizimle birlikte yer almalarını bir Balkanlı Türkü olarak beklemekteyiz. Emai,l. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.gg./ http./hurbalkancom.tr.gg../ +905357910694 olarak arayabilir ve iletişim kurabiliriz.Muhterem Balkanlı Türkleri-Bizler yani atalarımız Balkanlara-Anadoludan gelen ve göç eden yürük Türkmen Türkleridir.
Balkanolojinin başlıça genel amacıda önçelikle Balkanlardan Anavatan Türkiyemize göç gelmiş olan Balkan Türklerinle ve Oralarda kalan akrabalarımızla balkanlı türklerlen kültürel, sosyal, Tarihsel baglarımızın derin köklerini araştırmak tanıtmak ve yaşatmak için yerliyerinde bilimsel araştırmalar yapılarak Türk kültür tarih varlığını yeninesle daha iyi tanıtmak için bunuda belirli zamanlarda bizim olan ve yüreklerimizde ve beleklerimizde halen bizim bilinen Balkanları ve oradaKİ VE YAŞAYAN ÜÇBEYLERİ VE Türklerlen ilğili bilinen bütün haber ve bilgileri, hep berabercesine, Birlik- Beraberlik- Dirlik ve Dayanışma içersinde hepberaberçe kanımız çiğerimiz olarak paylaşmaktır. Bunun için Balkanoloji araştırma merkezi sizlerden düşünçe ve fikirlerinizden bu konuda katkılarınızı ivedilikle beklemekteyiz.BULGARİSTANDAN DÜNDEN BU GÜNE YAPILAN GÖÇLE
1878-80 Yılları1,000.000. kişi aile,
1880-1912 yılları440.000kişi ailr.
1912-1951yılları154.000kişiaile.
1951-1978 yılları130.000kişi aile
1978-1990 yılları345.000 kişi aile
1990-2000ylları185.000 kişi aile
Böylece Bulgaristandan Rus-Türk harbinden sonra başlayan ve 2000 yılına kadar süren 130 yıllık bir zaman içinde Bulgaristandan 2,254. 000 Türk ailesi göç ermiştir. BU göç ailelerini ortalama 3 kişi olarak hesap etsek 6.762.000 Türk bulgaristandan göç etmiş oluyor.
Bu ğüm yapılan Araştırmalara göre Balkanlardan GELEN Türk Göçmenlerinin sayısı Anadoluda 36575 850 kişi olarak biliniyor bu rakamın 18725250 si Bulgaristan kökenli olduğu amlaşılmaktadır.Bunun için Bulgaristan ve Türkiyede secimlerde yapılan ikili anlaşmalar bu konuda büyük rolü olmaktadır. Bulgarista HÖH-nin lideri olan sn. Ahmed Doğan için bu rakamlar Bulgaristan Türkleri için Barışın VE Daletin saglanmasında Demokrasinin genel unsurlarıdır.Unutmayalım ve devamlı kalplerimizden silinmeyen AZILI KOMUNİST Rejminin Mimarı Todor Jivkof döneminde Mestanlı meydanı basan taklar ve altında ölenler sonra benkovskide küçük Türkkanın Anakuçagında öldürülmesi ve yine HAK VE ÖZGÜRLÜK MÜÇADELESİ VEREN Niyazi İbrahimin oglu StaraZagora İLİNİN Rıjena/Hamursuz / köyünde boğzlanmadını babası Müslüman Pomak Türklerinin haklarını savunup müçadele verdiğinden öldürülerek tam g göç etmeside altı ay sonraya bırakılması ve baskıda bulunması nasıl unutulur. Bu iki küçük çoçuğun ölüm sonrası Analar ve Babalarda şehit edilmedimi, Birçokları Zındanlara gönderilmedimi, SÜRGÜNLERE Balenelere gönderilmedimi. Bütün Bulgaristan Türk aydınları, gazeteci, yazarı, doktoru v,s. Baskılara tabii olmadını. Zorla isimler degişmedimi, dil- din kültür ve Türkçemiz yasaklanmadımı hangisini sayalım okadar çok yasaklar vardıki. Bütün bunlar nasıl unutulur.
Bulgarlaştırma ve soykırımı için yapılan katliamlı baskıları zulmün pençesinden kurtulmak için Binlerce Şehitimizin akan Sıçak kanları için onları yad etmek savunmak için davaya milli şuurla destek verenler BELENE SÜRGÜNÇÜLERİ VE Cezaevi mahkümları v.s. her bir tutuklu ve zulum gören Türkler ve Müslümanlar kendi milli yapılarınla ve Milliyetçi Türklük duyğularınla mücadeleler vererek örnek olmaya gayret göstermekteydiler. Türk milletine örnek olmak için Önçe Türkçemiz Dil Egitimimizin yeniden destek görmesi için Her Bulgaristan Türkünün BAŞI Göklere ERMESİNİ BEKLERKEN MAALESEF HALA DAHA TÜM Demokrasilere ve ÖZGÜRLÜKLERE RAGMEN Avrupa Ülkesi olan Bulgarista Yinede Türk okullarını önemsemediler. Türk Milletvekileri ve lider SNaHMED Doğan yine yalnız kaldı. Ataka milliyetcilerine yenilmiş oldu. OBİR GÜNEŞTİ LAKİN Bulgaristan Türklerine Sıçaklığını verip kanadı altına alamadı. BURADA Türk MİLLETİ YİNE ÖKSÜZ VE YETİM KALDI. Bulgarlaşmada dökülen ASİL Türk kanlarının tam terzisini bularak tartamadılar. BU KANI YERDE BIRAKMAMAK İÇİN BAŞTA Bulgaristan Türklerinin baskılarını ve zulmü unuturabilmek için bir nebze Türk OKULLARINI AÇARAK Türkçe egitime yön verilmemesi çok çok acıların ve zızıların nar taneçiği olarak bırakılmıştır.UYARIYORUM. sakın daha geç sayılmaz. Asla asla unutmayınız ve unutmayınızki unutulmasın tarihin mazisi hatırlasın ve özgürlük günesinin aydınlığı herkesi Demokrasi içinde ısıtabilsin.Bulgaristan bu gün Türk ve Müslüman 3750560 kişi bu olayların gerçekleşmesini beklemektedir.Ey Balkanlı Türküm dur hemen gitme. Durduğun yere hele bir bak. ŞU ANDA Balkanlardasın. Bulgaristanda geldiğin Deliorman veya Güller vadisindesin hiç fark etmez.Bu Topraklar Anavatandan koparıldıktan sonra topragın bereketinebıraktığın evine yurduna malına bahçe ve tarlanaı nasıl yitirdiğini biliyorsun. Kalmadımı BEŞPARASIZ VE HİÇ PULSUZ BULGARLARA TESLİM EDİLMEDİMİ.Arkasında kocaman bir Türk mirası ve hatırası olan bu topraklar atalarımızın alın terinle kazandığı topraklar degilmiydi. Bunun için sen hala Evladı Fatihanların bir neferisin ve evladısın. Torunusun.Unutma sen hala fatihanların topraklarındasın. Çünkü TAPULAR Ankarada HALA ARŞİVLERİMİZDE SAKLANMAKTADIR.
Şehitlerimizin ve Gazilerimizin bu topraklarda akan Sıçak kanları vardır. Bunu size milli duyğularumla anımsatıyorum. Bastığın Bulgaristan Topraklarında unutma 600 yıllık ceddinin ve atalarının müçadele şerefi şanı, emegi var. Anıları ve tarihi var olup yazılmış tarihi miras tapularımız vardır. Başını rg ve şunuda hiç unutma durduğun yere bir bak. Bir Fatiha oku. SONRA GENE DURDUĞUN YERE BAK UNUTMADAN Milli Müçadelemizi
Tanı daha fazla tarihinden bilgi almak isterseniz bizi ara niyaziakkilic@hotmail.com.
http./balkanolojicom.tr.gg../ http./hurbalkancom.tr.gg../ +905357910694. ara ve sor öğren.
Şehitlerimizin yüzüne nasıl bakacaksınız. Nerede kaldı Türklerin DOĞAL HAKLARI. Nerede kaldı Şehit Türkümün akıtılan saf temiz kanları. Bunları Bulgaristan Baş Duşmanı Jivkof yönetiminin Devamçılarına peşkeşmi çekileçektir. Yoksa ADALET YERİNE GELEÇEKMİDİR.Böyle giderse Türk ve Bulgar bie arada yaşaması zorlaşaçak gibi geliyor Buşlgaristan Türk halkına. Avrupa Birliğine girdik onlarıda ikna etmedeBulgarlar kadar zormudur. UYANIK milletvekili Türklerimiz nerede YOKSA kara para veya dalevera peşindelermi. BÖYLE BİR VAKA VARSA NASIL ÇIKARSINIZ KARANLUIIKLARDAN AYDINLIĞA. Unutma Bulgarisrand Nigboludan başlar Türk Müslüman İMTİHANLARI, vidin, PLEVEN, VARNA, ŞUNMNU, ŞİPKA KAZANLIK eskizagra, tırnava, Filibe , Burgaz, elena gibi uzar gider Türkün verdiği kahraman şehitlerinin kanı unutmayın egri işler yapmayınız. Sizlerde kafirler gibi bu kanlarda boğulma ihtimallerine sakın düşmeyiniz. Yine SULANMAsın ATATOPRAKLARI ŞEHİT KANLARINLA METİN OLUP Milletin sadık erleri olalım.şimdi Balkanoloji olarak ATATÜRKÜN SÖZLERİNLE BİTİRİYORUM.
Bizler Altaylardan Tunaya göçmen TÜRKLERİ VE ÜYELERİ Balkanoloji Araştırma çalışanları olarakta, Bulgaristanda Şehitlerimizi büyük saygıyla anıyoruz. Türk milleti ve onun çocukları olarak her zaman ACDADINI TANIDIKÇA, ONLARA SAHİP ÇIKTIKÇA YİNE BÜYÜK İŞLER YAPAÇAKTIR. Türk Medeniyetinin ufkundan doğan yeni bir güneş gibi devamlı parlayaçak ve Tarih sayfasında yine Türk ası ilebet yazılacaktır. Mustafa Kemal AtaTürk.. metini yazan ve hazırlayan . Balkanoloji kültür tarih başkanı Niyazi AKKILIÇ-İSTANBUL. SAYGI VE HÜRMETLE BALKAN Türklerinden yanıt ve destekler beklemekteyim. 9.01.2009.yılı. NİYAZİAKKILIÇ-İSTANBUL.


BALKANOLOJİ ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞANLARI ADINA YAPTIĞIMIZ BALKAN TÜRKLERİ VE MÜSLÜMANLARININ UYGARLIĞINDAN BU ĞÜNE KADAR BALKANLARDAKİ GELENEK, GÖRENEK, ÖRF VE ADETLERİMİZ DİLİMİZ, DİNİMİZ, KÜLTÜR VE TARİHİMİZ EGİTİM VE EDEBİYATIMIZ KİMLİĞİMİZ VE VARLIĞIMIZ HER YÖNÜYLE BİLİMSEL AÇIDAN ARAŞTIRILARAK KAYITLARA GEÇMEKTEDİR. BU GÜNE KADAR BİRÇOK ÇALIŞMALARDA BULUNDUK. GENELLİKLE BULGARİSTAN DAKİ MİMARİ KÜLTÜR İZLERİMİZİN DÜNÜ VE BUĞÜNÜ 600YILLIK MİMARİMİZ ESKİ EV VE KONAKLARIMIZ V.S. OLMAK ŞARTINLA BULGARİSTANDA TÜRK YAPISI KESİN OLMAYAN BİR 3339 ADET ESER GÖSTERİLİYORDU. BUNLAR ÇOK YETERSİZ OLDUĞUDA BİLİNİYORDU SON BULGARİSTAN ÇALIŞMASINI BAGLANTISINDA GÖRÜLDÜKİ 222812 ADET ESERİMİZİN YANLIZ 168750 ADEDİ TARİHİ TÜRK KLASİK STİL YAŞADIĞIMIZ ECDAT EVLERİ ÇIKMIŞTIR.1660ADET YENİ VE ESKİ CAMİ VE MESÇİT VARDIR.YANİ UZATMAYAÇAGIM BU ESERLERİN LİSTESİ 55ADET CEDVELDE TOPLANIYOR. TÜRKLÜK VE MÜSLÜMANLIK KÜLTÜRÜ OKADAR ÇOK DERİNKİ ANLATMAYLA SON BULMAYOR. BÖYLE BÜYÜK BİR IRKIN VE FATİHİN TORUNLARI OLARAK BİZLER GEÇMİŞİMİZE SAHİP ÇIKALIM. SET ÇEKENLERİ UYARALIM VE GERÇEGİ ANLATALIM. BİRLİK, DİRİLİK, BERABERLİK DAYANIŞMA BU DÖRT SÖZÜ KEMİKLEŞTİREREK TÜRKLÜĞÜMÜZE SAHİP ÇIKALIM. NETEKİM SAYIN ERDİNÇ BEYİN SÖYLEDİKLERİ ÇOK YERLİ YERİNDE TÜRKSEK SAPINA KADAR TÜRKLÜĞÜMÜZÜ BİLELİM VE KİMŞİĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM. SÖZ EDİLEN ERDİNÇ KARDEŞİMİZİN GİBİLERİNİN DAHA ÇOK OLMASINI DİLER BALKANOLOJİ ÇATISI ALTINDA TOPLANMAMIZI BEKLEMEKTEYİM. BÖYLE ARKADAŞLARLAN GURUR DUYMAK TÜM TÜRK MİLLETİNİN HAKI OLMASINI İSTERİM ENDERİN SELAM VE SAYGILARIMLA NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL.BALKANOLOJİ BAŞKANI.


DUYURU

BALKANOLOJİ MERKEZİ
Balkanlarda Türk Dil Kültür Tarih Araştırmaları merkezinin kuruluşunun yegane amacı bütü Balkan Ülkelerindeki gecen 600 yıllık Türk –Müslüman Kültür Medeniyetinin varlığını araştırmak ve bu ülkelerde çeşitli sebebler yaratılarak kaybolan Mimari anıtlarımızın ve kültürel güzeliğimizin yıkılması, yok edilmesi, kaybolması, yakılması ve yıktırılması gibi birçok nedenlerlen GEÇMİŞ TARİHİMİZDEN BU ĞÜNE KADAR KENDİNİ KORUYABİLMİŞ VE DİMDİK AYAKTA KALAN Mimari kültür izlerimizin ve Osmanlı
Yapıtarınıo tek tek köy ve şehir demeden araştırarak , meydana getirmek istediğimiz Balkan Mimari Eserlerinin dünü ve buğünü diye Envanterini ve arşivini çıkarıp gereğinçe düzenlemektir.Bizlere bu konuda daha ayrıntılı ve verimli çalışabilmek için, daha bilimsel çalışmalarda bulunmak ve katkı saglamak, bilği alışverişini hızlandırmak, özğür ve daha çok yaratıcı birer bireyler olarak Balkanlılara genç Araştırmacılar yetiştirmek ve böylecede ilmi ve bilimsel sonuçlar çıkararak ortaya koyabilmektir.Böylecede Balkanlardaki yıkılan köprüleri yeniden inşa etmek demek Balkan Ülkeleri halkları arasında yeniden bagları genişleterek İşbirliği ve Dostluklar kurarak, kuvvetlendirmektir.Kardeşliği güçlendirmek gayesinlede Dünyamızın ve insanlığın daha güzel olabilmesi için Evrensel mücadeleleri Dünya Barışına, Demokrasi yolunda hak ve adaletini saglamakla yeni içerikli elemanlar saglanmasında, yetiştirilmesinde düşündüğümüz amaçlardan yeganesidir.
Balkanoloji di, kültür tarih araştırma merkezinin ayrıça kısa adıda BALKANOLOJİolarak
Saptanmıştır.Bu Kuruluş 1988 yılında bir Balkanlı Osmanlı kuruluşu olarak kurularak
İstanbul-Gaziosmanpaşa ilçesinde Tüm Balkan Türklerini kapsayan bir bilimsel araştırma kuruluşu olarakTarihi Türkiyemizin İstabul kentinde nufusun önemli bir bölümü Balkan Türkleri oluşturması göze alınarakBalkanlarda Dil, Kültür, Tarih Mimari ARAŞTIRMA MERKEZİ Kordinatörü ve Araştırmacı Sn. Niyazi Akkılıç Başkanlığında kurulmuştur.
Kuruluşumuz bütü Balkan Türklerine ve Göçmen Derneklerine kapısı açık olup gerekli Balkan ülkelerinle ilğili balkan Türklerinden bildikleri bilgileri, belgeleri, eserleri ulaştırmada gayret gösteren birçok Balkan Türkleri derneklerine ve Altay Tuna Dernegi Üyelerine gönülden teşekürler eder ve mütemadiyen daha hızlı bir akışla şu iletişime yer vermelidirler. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.ğğ./ +9053579106.
Adres.Salih kardeşler cadesi.N.14. Berec-Gaziosmanpaşa/İstanbul.Niyazi Akkılıç.
  EĞEMENLİK-ÖZĞÜRLÜK
ULUSLARA EGEMENLİK FERTLERE ÖZĞÜRLÜK
M.K.ATATÜRK.

BİTİRDİM ESRİMİ SİLDİM KALEMİM
NİYAZİ AKKILIÇ

DİLDE ,FİKİRDE, İŞTE BİRLİK . İ.GASPIRALI-KIRIM

BALKANLARDA TÜRK KÜLTÜR VARLIGINI ARAŞTIRMAK BULMAK ,TANITIP YAYMAK HER TÜRKÜN EN KUTSAL GÖREVİDİR.

EGER MİLLETLERİ BİR BÜYÜK MEŞE AĞAÇINA BENZETİRSEK ,BU AĞAÇ MUHTAC OLDUGU NEMİ GEÇMİŞTEN ALIR VE O SAYEDE İSTİKBALE KÖK SALAR. ATALARIMIZIN BAKTIGI TARİHİ KÜLTÜREL ESERLER ,GELECEGİMİZİN EN BÜYÜK TEMİNATIDIR.ONLARI,YOK OLMAKTAN KURTARMAK BİZİM BİRİNCİ GÖREVİMİZDİR
NİYAZİ AKKILIÇ.

TÜRKÇEMİZ

ANALARIMIZIN DİLİ ,ANADİL ,DİLLER GÜZELLİK YERİNE KILIÇTAN KESKİN ,ÇELİK TEN SERT , KAYADAN SARP,BORADAN HIZLI, İPEKTEN İNCE ,KELEPEKTEN UÇUÇU, ÇİÇEKTEN RENKLİ ,ALTINDA PARLAK , SUDAN DURU ,TÜRKÇEMİZ....
NİYAZİ AKKILIÇ

EY TÜRK EVLADI
KİM OLDUGUNU, NERELERDEN GELDİĞİNİ VE ŞİMDİ NERELERDE OLDUĞUNU HİÇ SOR GULAMA FIRSATIN OLDU MU? BAYRAGININ RENGİNİ TOPRAĞINI KOKUSUNUN KANININ ASLETİNİN FARKINDA MISIN?

Türkün sesiTürklüğün sesi olmalıdır.
TÜRKLÜĞÜN DIŞINDAKİ SES TÜRKLÜĞÜN SESİ SAYILMAZ. Yahya Kemal.


BÜYÜK ŞEYLERLERİ YANLIZ BÜYÜK MİLLETLER YAPAR.
ATATÜRK

TÜRKLÜGÜN 6 İLKESİ
1:Siyasi varlıkta birlik .
2:Dil birligi
3:Yurt birligi
4:Irk ve menşe birligi
5:Tarihi karabet.
6:Ahlaki karabet

eger bir millet büyük se kendini tanımakla daha büyük olur.(ATATÜRK)

KUŞLAR GİBİ UÇMAYI BALIKLAR GİBİ YÜZMEYİ ÖĞREN dİK FAKAT Ç BASIT BİR SANATI UNUTTUK İNSAN GİBİ YAŞAMAYI BİLİYORMUSUN BUGÜN dÜNYA dOSTLAR GÜNÜ MESAJI SEV İĞİN dOSTLARINA GÖNdER EĞER BENdE O SEVdİĞİN dOSTLARINdAN BİRİYSEM BANAdA YOLLA BUNU ARKAdAŞLARINA GÖNdER BAK KAÇ CEVAP GELECEK EĞER 7 dEN FAZLA İSE SEVİLEN BİR dOSTSUN yazar:Alper akkılıç

ALLAHNASİP EDER,ÖMRÜM VEFA EDERSE ,MUSUL-KERKÜK VE ADALARI GERİ ALACĞIM.SELANİK DE DAHİL.BATI TRAKYAYI TÜRKİYE HUDUTLARI İÇİNE KATAÇAĞIM.MUSTAFA.KEMAL. ATATÜRK.


BALKANOLOJİ KÜLTÜR BAŞKANI NİYAZİ AKKILIÇ İBRET VERİÇİ SÖZLERİ

Balkan Türkleri bilinen Bulgaristan Türkleri Büyük önder ATATÜRK Düşünçelerine ve fikirlerinden esinlenerek ve cizdiği doğru politikalarından esinlenerek Bulgaristan Türkünün akılçı politikasınla doğru istikamette ilerleyerek,DELİORMAN VE RODOPLAR – Gülvadisi – Dobruca ve Tuna boyu Türkleri tek vüçüd birleşerek,Totaliter baskıçı Todor Jivkof yönetimine SİLAH KUŞANARAK SAVAŞMADAN, Dağa çıkarak isyan etmeden, TERÖR YARATMADANM,,Bulgaristanmda Zulümçü devletine resmi ve özel işyerlerini kırıp dökmeden Türklüğe yakışır bir şekilde,Avrupa ve diğer ülkelere örnek olabileçek şekilde Medeniyetinin Milli Türklük Şuurunla Sayın Liderlerinin AHMED DOĞAN ile Türk Milli ATATÜRKÇÜ Teşkilatının uyğuladığı DEMOKRASİ varlığının ğeleçegini, Özğürlük güneşinin doğacağını,Hak ve ADALETİN, Barışın var olaçagına inanarak H.Ö.H. nin kurulmasınla Jivkofun BKP nin 45 yıllık yönetimini YIKARAK tuz ve buz etmede Türklerin yıkıçı olmayarak çaLIŞMALARI HER ZAMAN TAMAMLAYIÇI OLDUĞUNU VE Bulgaristan Türkünün ulus olarak kültür değerlerine sahip çıkarak Türk varlığının BÜTÜNLÜĞÜNÜ GÖSTERMİŞ OLARAK ÖNEMİNİ,TANITIMINI VE YERİNİ LAYIK OLARAK GÖSTERMİŞTİR. Niyazi akkılıç-Balkanoloji başkanı.



2.TÜRK DİLİ ,TÜRKÇE DEMEK TÜRK DEMEKTİR.
Ne Mutlu Türküm diyene.


3.Milletce, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi, milli,Birlik ve Beraberlik için ,vatan için, fedakarca çalışan, serdenğeçen Alperen Mehmetçikler en kutsal duyğularlan selamlar sevği, sayğı, ile hürmetli dualarımızı balkan Türklüğü olarak içtenlikle sunarız.
4Her kahraman vatansever Bayrağının direğidir.Gönüllerde layık olmalı, her Türkün başı göklere değmelidir.Albayrağı saglam tutmak en büyük ödevimizdir.Sen Necipsin Türk MİLLETTİ BU SENİN KUTSAL VAZİFENDİR.. NİYAZİ AKKILIÇ- Balkanoloji başkanlığının sözlerinden.


5.Şehit gazilerimizin şanlı hatırı için Balkan Türkleri ve Deliorman Türkleri tüm Bulgaristan Türkleri şehit ve gazilerimize minnet ,şükran, sunarak, Dualarını kalplerinin enderinliğinden ifa etmektedirler.. Balkanoloji başkanı Niyazi akkılıç.istanbul


6.Sizler unutulmayan ruhumuzun çiçegi olan şanlı şehitlerimiz,Sizler her zaman HİLALİN ve Yıldızların cennet mekanınıda görmelisiniz. Sizler Türk Millettinin kırçiçegi ve Balkan TÜRKÜNÜN kardelanısınız ölümden korkmayan aşıklarsınız. SİZİNLE Tüm Dünya Türkleri gurur ve onur duyarak okudukları Dualarlan Fatihalarla yanınızdadır.NiyaziAkkılıç.Balkanoloji kültür başkanı – İstanbul



7.Balkanlar 600 yıl Türklük yaşadı.Bu Memleket Tarihte Türktü,Şimdiki Durumundada Türklük yasşamaktadır.Balkanlarda Türk varlığı var oldukça, Türklük ebediyen var olaçaktır.Türk toplumunun yegane dayanağıda TC NİN Dimdik ayakta var olmasıdır.
Milletim TÜRK.Vatanım Türkiye,Ülküm Türklüktür.Ulu önder ATATÜRK REHBERİMİZDİR.En büyük Türkiye Canımız kanımız sizlere feda olsun. Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ-İstanbul. Adımız Türk ve Andımızdır.Bulgaristan ve Deliorman Türkleri olarak,Türklük adına, Vatan ve Bayrağımız adına ,Türklük ugruna Canımızı ve kanımızı hiç esirgemeden korkmadan koyarız. Balkanoloji başkanı.NİYAZİ AKKILIÇ- İstanbul.Nasıl güçlü oluruz, Bir araya gelemezisek.Nasıl sahip çıkarız geleçeğimize, Geçmişimizi bilmezisek, Biz neler anlatırız ki var olan torunlarımıza ve genç neslimize. Atalarımızı tanıyıp araştırıp anlayamazisek .Nasıl karşı koyarız zulmün zorbalıklarına.Biribirimizi tanıyıp güçümüzü bilmezisek, Gelin bir yol bulalım ,Bir olalım. Balkanlarda Türk Birliğini kuralım. Böylecede yıkılmaz bir kale olalım. Türkün GÜÇÜNÜ BİRDEFA DAHA CİHANA GÖSTERELİM. Balkanoloji başkanı NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL. Aziz Balkan Türkleri,ARTIK BU GÜNÜMÜZÜ,Geçmişimizi ve geleçeğimizi çok doğru olarak bilerek konuşalım ve düşünçelerimizi istikbalimizin aynası olmasına yardımcı olalım.Türk ğibi Diri olalım Kale olarakta ayakta olalım.
Balkanoloji kültür başkanı Niyazi akkılıç- İstanbul.

Bu memleket, Dünya'nın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna
mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en aşağı yedibin
senelik Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin
içindeki çacuk, tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk, tabiatın
şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından korkar gibi oldu sonra
onlar alıştı. Onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Birgün o
tabiatın çocugu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu.
TÜRK oldu.
TÜRK budur;
Yıldırımdır,
Kasırgadır,
Dünya'yı aydınlatan Güneştir.
Bugün 123 ziyaretçi (181 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol