Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kırcaali'de soydaşlara seslendi. Erdoğan, Bulgaristan'a vatandaşlıkla bağlı olduklarını belirterek, "Elbette doğduğunuz büyüdüğünüz ülkenin dilini öğreneceksiniz, elbette vatandaşı olduğunuz ülkenin geleceği için çalışacaksınız; ancak buna paralel olarak dilinize, dininize, kültürünüze geleneklerinize sahip çıkacak ve bunu yeni nesillere de aktaracaksınız. Modern dünyanın gereği de budur. Demokrasinin çağdaş değerlerinin gereği de budur" dedi.
Halk tiyatrosundaki toplantıda konuşan Erdoğan, AK Parti iktidarı dönemindeki gelişmelerden örnekler vererek, "Dünyayı fellik fellik dolaşıyoruz. Felliği tercüme edebilecek misin? Nereyi dolaşırsak orada müşteri buluyoruz. Dolaşıyorum bakan arkadaşlarımız dolaşıyor, nereye ne satarız nereden ne alırız bunu konuşuyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, insanları Yaratan'dan dolayı sevdiklerine işaret ederek, "Kırcaali bütün dünya için eşsiz bir örnek olma özelliği taşıyor. Bugün Kırcaali'de farklı dini ve etnik gruplar huzur içinde ortak bir hedefe kilitlenmiş durumda işbirliği içinde yaşıyorlar. Sadece Kırcaali'de değil Bulgaristan'ın tamamındaki bu manzara bizleri de memnun ediyor." dedi.
Kırcaali'nin, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın başkanlığında eş başkanlığını Zapetero ve kendisinin yürüttüğü Medeniyetler İttifakı'na namzet olduğunu dile getiren Başbakan, "Biz farklılıkları ayırıcı bir özellik olarak değil, zenginleştirici bir özellik olarak görüyoruz. Buna çoklukta birlik diyoruz. Biz böyle bir gelenekten böyle bir medeniyetten geliyoruz. Ortak tarihimizin ve kültürümüzün bize yüzyıllarca öncesinden anlattığı da bu zenginliktir. Bizim medeniyetler ittifakı dediğimiz işte budur." diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasına "Çünkü biz insanları etnik özellikleri sebebiyle sevmeyiz, biz insanları dini özellikleri sebebiyle sevmeyiz, biz insanları makamları, mevkileri sebebiyle sevmeyiz, biz insanları sadece Yaratan'dan ötürü severiz. Uzun yıllar boyunca büyük sıkıntılara maruz kalmış soydaşlarımız bugün özgür ve demokratik bir ortamda yaşıyorlar. Bu sayede Bulgaristan'ın ekonomisine huzuruna güvenliğine katkıda bulunuyorlar. Bu sayede iki ülke arasında oluşturdukları köprü ile iki ülkenin ittifakına sizler zemin hazırlıyorsunuz. Dünyanın özellikle balkanların özelikle Kırcaali'den alacakları çok büyük dersler var." diye devam etti..
Bulgaristan'da yaşayan Türkler olarak dillerine, dinlerine ve kültürlerine sahip çıkmanın demokrasinin gereği olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Son 18 yılda ikili ilişkiler büyük gelişme kaydetti. Şüphesiz ki bu ilişkilerin olumlu yönde gelişmesinde iki ülkenin yöneticilerinin karşılıklı iradesi kadar Bulgaristan Türklerinin sağduyulu davranışları da önemlidir. Biz sizleri soydaşlarımızın iki ülke arasında bir dostluk köprüsü olarak görüyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz. Bulgaristan Türkleri Bulgaristan'ın sadık vatandaşlarıdır. Bu tarihte de hep böyle olmuş. Bulgaristan'ın kalkınmasına gelişmesine önemli katkılar yapmıştır. Bu ülkede yaşayan Türklerin vatandaşlıkla bağlı oldukları ülkeye sadakatlerini sürdürürken kendi etnik, kültürel ve dini değerlerine sahip çıkmaları ve bu değerleri korumaları demokrasinin değerleriyle de örtüşen bir gerekliliktir zorunluluktur." ifadelerini kullandı.
Soydaşlardan dinlerine de sahip çıkmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, "Elbette doğduğunuz büyüdüğünüz ülkenin dilini öğreneceksiniz, elbette vatandaşı olduğunuz ülkenin geleceği için çalışacaksınız; ancak buna paralel olarak dilinize, dininize, kültürünüze geleneklerinize sahip çıkacak bunu yeni nesillere de aktaracaksınız. Modern dünyanın gereği de budur. Demokrasinin çağdaş değerlerinin gereği de budur. Soydaşlarımızın anadilleri olan Türkçe'yi eski dönemlere kıyasla önemli mesafe kaydedildiğini görmekten de mutluluk duyuyorum. Bu konudaki bazı güçlüklerini giderileceğine de inanıyorum." dedi.
Ekonomide yaptıkları atılımlarla ilgili açıklamalarda da bulunan Erdoğan, "Emim sizler de çok yakından takip ediyorsunuz. Türkiye son 5,5 yılda tarihi seviyede ilerlemeler kaydetti. Ekonomide, siyasette, demokratik standartlarda tarihi reformlar yaptık. Dünyanın takdirini toplayan ilerlemeler kaydettik. Bugün Türkiye denildiğinde bölgesinde istikrar ve güven unsuru bir ülke akla geliyor, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri akla geliyor. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi akla geliyor. Bizim hedefimizi ülke içinde ve dışındaki vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın, başını her zaman dik tutmaktır. Türkiye'nin itibarını daha da yukarılara taşımaktır. Bu konuda son derece kararlıyız. Reformlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz." diye kaydetti.
Türkiye'nin ve soydaşların başını dik tutmak için yoğun bir çalışma içinde olduklarını anlatan Erdoğan, konuşmasını şu şekilde noktaladı: "Bölgedeki tüm ülkelerle ilişkilerimizi iyi noktaya taşımak arzumuz. Ancak burada bir noktaya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Bizim Bulgaristan ile ikili ticaretimizin 4 yılda 4 kat artarak, 4 milyar dolara ulaşmıştır. Peki bu nasıl oluyor işte bu temaslarla oluyor? Dostluk köprüleri ile oluyor. Gece gündüz Türkiye'nin daha ileri gitmesi için gayret göstermekle oluyor. Yan gelip yatarsak bu olmaz. Bölgede barış arttıkça huzur arttıkça istikrar yerleştikçe bundan her ülke her halk eşit oranda yararlanıyor. Türkiye'nin milli geliri iktidara geldiğimizin ana kadar 79 senede 181 milyar dolardı fakat 5 senede biz bunun üzerine ne ilave ettik biliyor musunuz 308 milyar dolar ilave ettik. 36 milyar dolardı 79 senede 5 senede bunun üzerine 71 milyar dolar ilave ettik biz Türkiye'de otursak bu rakam buraya çıkar mı? Dünyayı fellik fellik dolaşıyoruz. Felliği tercüme edebilecek misin? Nereyi dolaşırsak orada müşteri buluyoruz. Dolaşıyorum bakan arkadaşlarımız dolaşıyor, nereye ne satarız nereden ne alırız bunu konuşuyoruz. Bakın bizim petrol kuyularımız yok onun için sanayi ürünü satıyoruz. Buralara kolay gelmedik. Şimdi dünyanın dört bir yanına Türkiye'nin malı gidiyor. İnşallah bunu daha ileri seviyelere taşıyacağız. Sizlerin yardımıyla hem Türkiye'yi hem Bulgaristan'ı daha iyi seviyelere taşıyacağız."
|