Bu sayfamızda Atatürk’ün Cumhuriyet öncesi ve sonrası Türk-Bulgar ilişkilerini hiç yorum yapmadan belgelerle her sayıda belge, belge sunacağız.
MUSTAFA KEMAL’İN BULGARİSTAN BAŞBAKANI ALEKSANDIR STANBOLİYSKİ’YE GÖNDERDİĞİ 30.04.1920TARİHLİ MEKTUBU(*)
30Nisan 1920
Sayın Bakan,
İstanbul’un İtilaf devletleri tarafından haksız işgalinden sonra, Türk halkının, Halifesi ve onun hükümetini esir sayarak, Büyük Millet Meclisini topladığını ve geniş çaplı seçimler gerçekleştirdiğini hazretlerinize bildirmekten şeref duymaktayım.
Halife-Sultan ve İstanbul, yabancı yönetim ve işgali altında kaldığı müddetçe vatanın bu günkü ve gelecekteki kaderini ele aldığı Büyük Millet Meclisi açılış oturumda oylama ile ilan etmiştir.
Barış (Mondros Ateşkesi) hükümlerine aykırı olarak hareket edilmesi ateşkesin sonuçları hakkında Türk halkının iyimser olmayışını bir kez daha teyit etmiştir. Bundan dolayı bu harekete karşı Meclis üyelerinin şiddetli protestosunu, Büyük Millet Meclisi tarafından Hazretlerinize bildirmek şerefi ile görevlendirildim.
En yüce bir kurum olduğu tüm medeni milletler tarafından kabul edilen parlamentoya, oturumu sırasında saldırıldı. Meclisin protestosuna rağmen, halk temsilcileri, cani gibi İngiliz polisi tarafından parlamentodan çıkarıldı. Senatörler, milletvekilleri, generaller ve yazarlar evlerinde kelepçelenerek tutuklandı ve sürgüne gönderildiler. Nihayet, resmi ve özel kurumlarımız, sadece daha güçlünün haklılığı prensibine dayanarak, silah kuvvetiyle işgal edildi.
Tüm haklarının çiğnenmesi ve bağımsızlığına yönelik yapılan saldırılar göz önünde tutularak, Türk halkı Ankara’da toplanan temsilcilerinin emriyle ülkenin yönetimini ele geçiren yürütme komitesini seçmiştir.
Yukarıda belirtilen bilgileri Hazretlerinize sunmak suretiyle, 29 Nisan 1920’de Türk halkının dile getirdiği ve meclis tarafından onaylanan isteklerini size bildirmek ile şeref duymaktayım.
1- Hilafet ve Saltanatın meskeni olan İstanbul ve İstanbul Hükümeti Türk halkı tarafından İtilaf devletlerinin esiri sayıldığından, İşgal altındaki İstanbul’dan verilen emir ve fetvaların hiçbir hukukî ve dinî değerinin olmadığı belirtilerek ve İstanbul hükümetince yüklenen sorumluluklar halk tarafından geçersiz sayılmıştır.
2- Soğukkanlılığı ve mutedilliğini muhafaza ederek, Türk halkı, hür, bağımsız devlet olarak kutsal ve geleneksel haklarını savunmaya karar kılmıştır. Kendi adı ve hesabına sorumluluklar yüklenebilecek temsilcilerine hak vererek, adil ve şerefli bir barışın yapılmasına ilişkin arzularını dile getirmiştir.
3- Ülkede bulunan Hıristiyan ve yabancı unsurlar milletin himayesindedir. Ancak vatanın güvenliğini tehdit edecek hiçbir faaliyette bulunmamaları gerekmektedir.
Büyük Millet Meclisi adına ve onun direktifiyle.
Meclis Başkan
Mustafa Kemal