Balkanoloji araştımalarına göre Balkanlar Türk milletine Anadolu toprakları kadar yakın ve
Anadolu iklimi kadar sıçaktır.Tuna NEHRİ Sakarya, Kızılırmak nehirleri kadar dost değimli.
Balkan Türkleri , ezgileri,, Anadolu Folklorunun bir parcası değimli.Balkanlarda Osmanlı 600 yıl hükümdarlık etmiştir. 6 asır içinde Osmanlı idaresi Bulgaristana ve Balkan ülkelerine Adalet ve Barış götürmesinle hakimiyeti arka yöne almıştır.Çünkü hızmette önem vermiştir.Bu dönemde TÜM AZINLIKLAR TÜRK MÜSLÜMAN VE GAYRİMÜSLİM
Unsurları çok rahat yaşamış ve huzura kavuşturmuştur.Balkan ülkelerinde bu tarz özlem duyan yaşlı insanlara rastlamak hala mümkün dür.Balkanlarda birçok Osmanlı kültür mimaei eserlerine reva görülen muamele utanc veriçi olup yeryüzü medeniyetlerinin geleçegi acısından çok düşündürücüdür.Bilindiği üzere Bulgaristanı ele alırsak burada 600yıla yakın Osmanlı hakimiyeti altında kalmasına nazaran, bu bereketli topraklarda zaman içinde Osmanlılar Bulgaristana ve Balkanlara her zaman takdirle anılaçak ve şükranla kaydedileçek derecede hızmet ettikleri bir gerçektir.Osmanlılar bu topraklarda Ozaman da bu zamanda insanlığın işine yarayacak medeniyet ufuklarında yıldızlar gibi parlayaçak ölmez eserler bıraktılar.O günü sosyal şartları içersinde bir toplumun ihtiyaclarına cevap verecek zenginlikte vucuda getirilen bu kültür eserlerinin şu anda mevcut olanlar, insan sevgisini şiar edinmiş ve insana hızmeti ön plana çıkarmış Osmanlı zihniyetinin ve sanat kültür mimarisinin zevkini çanlı örneklerlen ve eşsiz ürünlerdir.Bulgaristanda ki Osmanlı Mimari kültür sanat mimarisinin özelikleri bu eserlerde tamamen varlıklarını koruyarak birçoklarıda koruyabilmesinden mahsur kalmışlardır.Eger bu eserlerin temeli kendilerini birer kültür varlığı ve mimari sanat unsuru olarak kendilerini korumuş olsalardı.Bulgaristanın KUZEY VE GÜNEY KESİMLERİNDEKİ oluşunla yani dört bir yanındaki Camiler, Medereseler, okular, Türbeler, han, hamam, Çeşmeler, Köprüler, Kışla kale, SAAT KULELERİ V.S BİLİNEN SAYIDA Balkan ülkelerinden çok daha fazla olurdu.Evliya Çelebinin bu beeketli toprakardan medeniyet ve kültür merkezlerini Balkanoloji başkanı olarak gezip görerek yaptığım özel araştırmalarımla ve ilimsel inçeleme çalışmaarıma göre kade aldığım milyonlarca rakamlar bu bu kültür tarih eserlerimizin bu ğün ançek belki yüzde 10nu mevcuttur. Bunlarda maalesef tabiat olaylarından, duşman saldırılarından, yenik düşerek ömürlerini tamamlamak üzeridirler.Balkan ülkesi bilinen Bulgaristanda Türk – İslam eserlerinin zamanımıza ulaşmasında ÖNÇE Osmanlı geleneginin tesiri sonrada bu var olan eserlerde bu bölgede Osmanlı ruhunu canlı tutmak isteyen Türk ve Müslümanların gayreti çok büyük olmuştur. Halende bu Sıçak ilği Balkanoloji araştırmalarımızda gözlenerek var olduğu hasıl olmuştur.Balkan coğrafiyası ve Bulgaristan sanat mimari kültür dünyasında Tarih boyunça büyük zararlar görmüştür. Böylecede birçok kültürel eserler kaybetmişlerdir. Türk –Osmanlı sanat izlerine reva görülen bu çirkin muamele Dünya madeniyetinin yüzünü
Karartmıştır.Tabiki, Afetler, Depremler, Yangınlar, savaşlar, cehalet gibi ırkçı iktidarların varlığıda birçok sebeblerden görünmektedir.Bu gibi sorumsuzluğun karşısında birçok tarihi kültür eserlerimiz balkanlarda olsu Bulgaristanda olsun tarihten silinip gitmiştir. Lakin Osmanlı kayıt defterlerinde Osmanlı Arşivlerinde hala izleri olan kayıtları bulunmaktadır.
Diğerlerinde silinip giden eserlerin akibetine uğramaması için gereken önlemlerin milletçe ve devlet ekranlarınça alınmasında yarar olaçagına güvenmekteyiz. Bazı kültürel eserlerimizinde bu ğün yapılış maksadının dışında kulanıldığınıda gözlerimizede gözlemledik ve tespit ettik. Bazı camiler sanat galerisi, ARKOLOJİ MÜZESİ,,, Medereseler gazinı, lokanta, han ve bedestenler dükkan ve gazino bar, bedestenler ardiye olarak maksad dışı kulanıldığıda ayrı bir insani yaramızı deşmektedir. Bu gibi yıkık dökük perişan olan eserlerimizin derhal restore edilerek eski tarihi durumlarına kavuşturulması insanlık adına medeniyet adına açil yardımlarını bekleyorlar.Balkanoloji olarak bu tanıtım yazımızda görüp anlatıklarımmı bir Allah bilir daha neler neler var…
Bulgaristanda Türk – İslam medeniyetine duşmanlık böyle devam ettiği sürece bu büyük medeniyetti vücuda getirenler insanlığın yakasından ellerini çekmeyçekler ve büyük bir hesaplaşma olacaktır…Bulgaristanı ve Balkan Çoğrafiyasını tanımak ve düşünmek için kısaca bu metinle meraklıları memnun edebildiysem ne mutlu bize.
Balkanoloj dil, kültür tarih Araştırmaları merkezi –istanbul Başkan Niyazi AKKILIÇ.
niyaziakkılıc@hotmail.com. http./balkanolojicom.gg.tr../ tel.+905357910694.saygılarımla
NOT/Bulgaristandan Osmanlıdan bu ğüne kadar muhtelif Göçlerlen Anavatan Türkiyemize
2,254,000 aile gelmiştir. Her ailein ortalama 3 bireyden veya dört birey olmuş olsa 6752000kişigelmiş sayılır. Lakin statistik yazılımlara göre 722750 kişi göç geldiği bilinmektedir. Bu rakam yalnız bulgaristanla ilğilidir.Bulgaristanda toplam şehir ve köy sayısı 5304 adettir. Bunların 3200 adedi Türk ve Müslümanların bulunduğu köy ve şehirlerdir.
Bulgaristanda 260 adet büyük küçük şehir ve kasaba vardır. Bunların 28 adedi il /vilayet/ merkezidi.Bulgarların bulunduğu yerleşim yeri sayısı 2104 adeettir. Bunların yüzde 70 şini Türk ve Müslümanlar temsi etmektedir.Bulgaristanda Göçler sonunda 7.600.000 kişi bulunmaktadır. Yalnız sayfada 1300.000 kişi yaşamaktadır. Nufusun yüzde onaltısını Başkentliler oluştururken Şehirlerde oturanlar yüzde 70 Köylerde ise 29 olmakla bulgaristanın genel durumunu gözler önüne sergilemektedir.MONTANA Şehrine gelinçe Osmanlıda burada yetrinçe Türk ve Müslüman bulunuyormuş. Bunlar göçlerlen Anavatana gidinçe BU ŞEHİRDE şimdilik Türklewr az kalmış daha çoğu ise Romanlar ve Bulgar Slavlar çoğunluğu almışlardır. ŞEHİR OĞOSTA NEHİRŞİ KIYISINDA IOLUP ÇOK YIKIK PERİŞAN HALDE BAKIMSIZ BİR CAMİSİ OLUP YÜREK YARAMIZI YAKMAKTADIR. Bu Cami artık her saniye ve dakika iyi niyetli kişilerin yardımınla veya h.ö. h. Yardımınla restore edilmrsini beklemektedir. Cami çok mevki bir yerde olmasınla sahiplenmesi artık şart haline gelmiştir. BURASININ BİR KALESİ VAR OLUP GÜZEL ESKİ Türk evlerinin mimari özelikleri hala korunarak gözle görülmektedir.
Not.2./Artık Bulgaristandan Anavatana gelen göçmen TÜRK VE MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZİN Bulgaristanda bıraktıkları yüzbinlerce şehidi için veya Osmanlı zamanında göç sırasında ölmüş asimilasyon ve soykırımına maruz kalmış ve tabii tutulmuşların anısına bir anıt inşa etmek istemek zamanı gelmiştir. BU anıtı HEM Bulgaristanda ve Hemde Türkiyemizde İSTANBUL-İZMİR- ESKİŞEHİR- BURSA
Rdirne- çorlu gibi yoğun Balkan göçmenlerinin bulunduğu belediyelerin uyğulamasını bekleyeek gerekenlerin yapılmasını dostluk ve kardeşlik adına gerçekleştirilmesimi bekemekteyiz. Balkanoloji başkanı niyazi akkılıç-istanbul/Gaziosmanpaşa
Salih paşa cad. n.14 k. 5. Altay Tun dernegi ve Balkanoloji araştırmaları merkezi.
Aşkan NİYAZİ Akkılıç-istanbul.