BALKAN KÜLTÜR ESERLERİ  
 
  FOLKLOR MÜZESİ KURULMASI ÇALIŞMALARI... -''BALKAN ÜLKELERİ HALK OYUNLARI, HALK MÜZİĞİ, 23.12.2024 04:03 (UTC)
   
 

  -FOLKLOR MÜZESİ KURULMASI ÇALIŞMALARI... -'' BALKAN ÜLKELERİ HALK OYUNLARI, HALK MÜZİĞİ, GELENEKSEL GİYİM -KUŞAM ARAŞTIRMASI VE MÜZE OLUŞTURULMASI PROJESİ'' DEVAM EDİYOR -GEÇEN YIL MAKEDONYA, BULGARİSTAN, YUNANİSTAN, BOSNA-HERSEK, KOSOVA VE ROMANYA'DA ÖN ARAŞTIRMALARI TAMAMLANAN PROJE, BU YIL YİNE MAKEDONYA VE KOSOVA'DA YAPILAN ÇALIŞMALARLA SÜRDÜRÜLÜYOR

İZMİR - 08.09.2005 - Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü'nün başlattığı, Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) desteklediği '' Balkan Ülkeleri Halk Oyunları, Halk Müziği, Geleneksel Giyim -Kuşam Araştırması ve Müze Oluşturulması Projesi'', öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Cengiz Aydın'ın başkanlığında devam ediyor. Yrd. Doç. Dr. Cengiz Aydın, yaptığı açıklamada, 2004 yılında Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna-Hersek, Kosova ve Romanya'da ön araştırmaları tamamlanan projenin, bu yıl yine Makedonya ve Kosova'da yapılan çalışmalarla sürdürüldüğünü söyledi.

Makedonya'ya giden araştırma ekibinde Türk Halk Oyunları Bölümü öğretim görevlileri Bora Okdan, Barbaros Bozkır, Serdar Kastelli'nin de yer aldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Aydın, Makedonya'da 360 dakikalık kamera ve bin 200 kare fotoğraf çekimi yapıldığını, Makedonya'dan 3 takım geleneksel kostüm, 1 düdük, 1 tulum ve 1 kavalın müzeye konulmak üzere Türkiye'ye getirildiğini bildirdi. Kosova'ya yapılan araştırma gezisine kendisiyle birlikte Bölüm Başkan Yardımcısı öğretim görevlisi Şahin Ünal ve proje yürütücü yardımcısı öğretim görevlisi Ferruh Özdinçer'in de katıldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Aydın, şöyle konuştu: ''Kosova'daki çalışmalarda, 300 dakikalık kamera ve bin kare fotoğraf çekildi. Değişik bölgelere ve gruplara ait 8 takım geleneksel kostüm müzeye kazandırılmak üzere Türkiye'ye getirildi. Projede ikinci yıla girildi. Projemizin son iki gezisi olan 16 günde doğal ortamda çalışma fırsatı bulduk ve çok malzeme görüntüleyerek kayıt altına aldık. Makedonya'da 1, Kosova'da 2 ayrı bölgede üç köy düğününe tanık olduk. Sandıklar açılmış, herkes geleneksel giysilerini giymişti. Gelin alma, gelin götürme, gelin ağlatma gibi birçok geleneği, oyunları ve müzikleri kayıt altına aldık. Hızla büyüyen müzemize, farklı ve çok değerli giysiler getirdik. Geçen yılki çalışmalarımızı bir kitapta toplamayı düşünüyoruz.''

E.Ü.'NÜN BALKAN VE ANADOLU KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMASI Date: 28-12-2004

İZMİR - Ege Üniversitesi (E.Ü.) Devlet Türk Musikisi Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü'nün organize ettiği "Anadolu ve Balkanlarda Halk Çalgıları Geleneksel Giyim -Kuşam ve Halk Müziği, Müze ve Arşivi Oluşturulması" projesinin 6.araştırma gezisi, Romanya'da gerçekleştirildi. Devlet Planlama Teşkilatı'nın desteğiyle gerçekleştirilen projenin Romanya etabında, araştırma ekibinde Konservatuar Müdür Yardımcısı ve Türk Halk Oyunları Bölüm Başkanı Dr. Cengiz Aydın, Türk Halk Oyunları Bölümü Anasanat Dalı Başkanı Şahin Ünal ile öğretim görevlileri Bortan Oldaç ve Emir Cenk Aydın yer aldı. Ekip, 8 gün boyunca Romanya'nın Bükreş, Galat, Köstence illeri ile Cudalp, Adam, İshakça ve Tekirgöl kasabalarında araştırmalar yaptı. Bölgenin geleneksel oyun, müzik, çalgı ve giyim -kuşam örneklerinin derlendiği araştırmada, 1500'e yakın fotoğraf çekildi ve yaklaşık 480 dakika kamera kaydı yapıldı. Böylece bölgenin sosyal, ekonomik, kültürel ve etnik yapısı hakkında bilgi edinildi. Yapılan araştırmalar sonucunda ise bölgede halen yaşayan Türk kültürünün eskiye oranla önemli ölçüde yok olduğu tespit edildi. Proje çerçevesinde gittikleri yerlerdeki geleneksel yapıyı inceleyen ve 2007 yılında çalışmayı bir müze oluşturarak tamamlamayı hedefleyen ekip daha once Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Bosna-Hersek ve Kosova'ya da bir araştırma gezisi düzenlemişti.
EÜ'DEN KOSOVA'YA DERLEME EKİBİ GİDECEK

İZMİR - 09.11.2004 - Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Müziği Konservatuarı'nın Dr. Cengiz Aydın başkanlığındaki derleme ekibi, halkoyunlarını, halk müziğini, geleneksel giyim kuşamı ve halk çalgılarını incelemek üzere Kosova'ya gidecek. EÜ'den yapılan açıklamaya göre, Bosna-Hersek'in Fahri Konsolosu Kemal Baysak'ın destek sağladığı ekip, Kosova Kültür Bakanı ile görüştükten sonra Pirizen'deki Türk Birliği'ni ziyaret edecek. Araştırma sırasında toplanan çeşitli folklorik malzemeler, diğer balkan devletlerinden elde edilen halk bilimsel ürünlerle birlikte değerlendirilecek. Kosova'nın, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan ve Bosna'dan sonra gidilecek olan 5. Balkan devleti olduğu bildirildi. EÜ Devlet Türk Müziği Konservatuvarı Müdür Yardımcısı ve Halk Oyunları Bölüm Başkanı Aydın, derlemelerin ilk ürünlerinin Kampus Kültür Merkezi'nde sergilendiğini, çalışma sonunda bir folklor müzesi oluşturulacağını, ayrıca bir kitap yayınlanacağını belirtti.

TÜRKÇE’NİN KOMŞU DİLLERE VERDİĞİ GİYİM KUŞAM KÜLTÜRÜYLE İLGİLİ KELİMELER
PROF. DR. GÜNAY KARAAĞAÇ

Coğrafya, uzun devirler boyunca, insanların beslenme ve giyinme gibi alt kültürlerinden sanat ve din gibi üst kültürlerine kadar belirleyici olmuştur. İnsanların yaşayış tarzlarının, kendi yapıp etmelerinden çok, büyük ölçüde coğrafya şartlarına bağlı olduğu bu devirlerde, her enlem dairesi, her deniz veya nehir kıyısı, kısacası her yüzey şekli, üzerinde yaşayanlara kendi şartlarını sunmuş, onları bu şartlarda yaşamaya, bu şartlarda yaşayabilmeleri için gerekli davranışları göstermeye ve bu davranışları gösteremeyenleri ise göç etmeye zorlamıştır. Coğrafya, insanların beslenmelerini ve giyinmelerini belirleyen temel unsur bugün de devam etmektedir.
Üzerinde yaşayanlara balıkçı, avcı ve toplayıcı bir hayat tarzı sunan Avrasya kıtasının kuzeydeki ormanlık bölgesi, güneye doğru geçici bir çalılık kuşağıyla devam eder. Buradan daha güneyde ise, açık ve otlu bozkırlar, Macaristan’dan Moğolistan’a ve Çin seddine kadar uzanır. Bu bozkır kuşağı, üzerinde yaşayanları, konar-göçer bir hayat tarzına zorlamış, böylece de bu kuşak insanlarının beslenmeleri kadar giyim kuşamları da, büyük ölçüde hayvan ürünlerine dayalı olmuştur.
Tarihin bildiği kadarıyla, Türk kavimleri, sadece bozkır kuşağının tek hâkimi olmakla kalmamışlar, aynı zamanda, Çin, Kuzey Hindistan ve Ortadoğu’yu içine alan tarım kuşağını da yurt edinmişlerdir. Dolayısıyla, Türk kavimlerinin tarih öncesinin karanlık devirlerinden beri bozkırın güneyindeki tarım kuşağında da yaşadıkları bir gerçektir. Bunu, elimizdeki dil verileri de açıkça ortaya koymaktadır. Başta arpa, buğday, burçak vb. gibi tahıl bitkileri olmak üzere, birçok bitki adı ile arık, tarla, pulluk, saban, vb. gibi tarım kelimeleri, komşu dillerin birçoğunda Türkçe’den alınmıştır.

Giyecekler konusundaki durum da, bozkır kuşağının güneyinin ve buradaki hayat tarzının Türklere hiç de yabancı olmadığını göstermektedir. Türkçe, komşu dillere, giyim kuşamla ilgili yüzlerce kelime vermiştir. Türklerin giyim kuşam konusunda komşularına öğrettiklerini bir liste hâline getirdiğimizde ve böyle bir listeyi incelediğimizde, bozkır kuşağı insanlarının giyim kuşam hammaddesi olan yün ve deriye dayalı giyecek adları kadar, tarım kuşağı insanlarının giyim kuşam hammaddesi olan pamuk ve beze dayalı giyecek adlarının da listede yer aldıklarını görürüz.
Türkçe’nin, komşularına, bir yandan tarım ve tahıla dayalı yiyecek, bir yandan da pamuk ve beze dayalı giyecek adlarını ve dolayısıyla bilgilerini sunmuş olması, bozkır kuşağı kadar tarım kuşağının da Türklerin yerleşim bölgesi olduğunu göstermektedir.
Farsça, Arapça, Rusça, Romence, Bulgarca, Sırp-Hırvatça, Arnavutça, Yunanca ve Macarca’ya geçmiş Türkçe kelimeler ile ilgili sözlük ve makaleleri tarayarak elde ettiğimiz, Türkçe’nin komşularına verdiği giyim kuşam kelimeleri listesinin, her şeyden önce kabarıklığı ilgi çekicidir. Listemizde 739 kelime yer almaktadır. Komşu dillerden Farsça’ya 233, Arapça’ya 180, Rusça’ya 280, Romence’ye 189, Sırp-Hırvatça’ya 316, Bulgarca’ya 183, Arnavutça’ya 163, Yunanca’ya 118, Macarca’ya 171 tane giyim kuşamla ilgili Türkçe kelime verildiğini görüyoruz. İleride yapılacak çalışmaların bu sayılan daha da artıracağı muhakkaktır. Bulgar, Arap, Arnavut ve Yunan dillerine geçen giyim kuşam kelimelerinin sayıca azlığının sebebi, bu konuların az çalışılmış olmasıdır.
Türkçe kadar Çince, Arapça, Farsça ve artık yaşamayan Soğdca ve Toharca gibi eski komşu dillerle ilgili etimoloji çalışmalarının seviyesi bellidir. Bu çaresizliğe rağmen, bu listenin kelimelerini, bilgilerimizin seviyesi içinde değerlendirdiğimizde, bunlardan 66 sözün Farsça, 75 sözün Arapça, 55 sözün Moğolca, 12 sözün Grekçe ve 38 sözün diğer Hint-Avrupa dilleri kaynaklı, 11 sözün ise, Anadolu, Buhara ve Bulgar vb. gibi, özel adların genelleştirilmesiyle cins isim hâline gelmiş giyim kuşam adları olduklarını, geriye kalan 482 kelimenin ise Türkçe olduğunu görürüz. Kısacası, Türkçe, 482’si kendi yaratması olan bilgi ve kelimeyi komşularına verirken, 257 kelime ve bilginin taşınmasında aracılık etmiştir. Diller arasındaki alıntılarda, kaynak dilin değil, bilgiyi ve kelimeyi taşıyan dilin muhatap alındığı ise herkesçe bilinir.

Listede, Farsça, Rusça, Macarca ve Arapça’ya verilen kelimelerdeki Türkçe kaynaklık oranının, Balkan dillerine verilen kelimelerdeki Türkçe kaynaklılık oranından daha yüksek olduğu görülmektedir. Tabii ki bunun da sebebi, bu kelimelerin, Balkanlara, Osmanlı İmparatorluğu devrinde taşınmış olmalarıdır.
Türkçe’nin giyim kuşam kelimelerinin kaynağı üzerinde yapılacak çalışmalarda, bez ve pamuk kelimeleri ayrı bir öneme sahiptir. Bu iki kelime üzerinde şimdiye kadar yapılan çalışmalar sonunda, pamuk kelimesinin kaynağı hakkında kesin bir hüküm ortaya konulamazken, bez kelimesi Grekçe ilân edilmekte, fakat kelimenin Grekçe’de başka türemişleri olup olmadığından söz edilmektedir.
Bizce, T. bez/böz, “bez”, Moğ. bör “bez”, Mac. bõr “deri” olan bez, kelimesi kadar, Orta Farsça’da “yün ve yapağı” anlamına gelen T. bambuk/bambık/bamuk”, Moğ. köbüñ /köbeñ “pamuk” olan pamuk kelimesi de Türkçe kaynaklıdır. Bu ise, ayrı bir çalışmayı gerektirmektedir.

Giyim Kuşam Kültürüyle İlgili Kelimeler

KAYNAKLAR
Aalto, Penttı: “Iranian Contacts of the in Pre-Islamic Times”, BOH XVII, 1971, 29-37.
Aytaç, Bedrettin, Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler, İstanbul 1994.
Bayatlı, Hidayet Kemal: “Irak Arapça’sında Türkçe Sözcük Ve Terimler”, Dil Dergisi 14. Ankara 1993.
Clauson, C,: An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish. Oxford 1972.
Coukidis, C,: Leksilogion Ellinikon Lekseon Parugomenon ek tis Tourkish, Atina 1960.
Doerfer, G., Türkische und Mongolische Elemente im Neupersischen I-IV. Wiesbaden 1963.
Egorov, V.G.: Etimologiçeskiy slovar’ çuvaskogo yazıka. Çcboksarı 1964.
Evangelopulos, Yu.: “Yengi Grek tilide Türkî tiller elementleri”, ÖTE. 1962/2, s.68.
Gerov, N.: Reçnik ııa Bılgankij Jazik, Plovdiv 1895-1908.
Gligiç, Vojin: Etimolski Botaniçki Reçnik. Sarajevo 1954.
Golap, Z.: “The influence of Turkish upon the Macedonian Slavonic dialects”, Fo, I (1959), s.26-45.
Golden, Peter, B.: “Turkic Calques in Medieval Eastern Slavic”, JTS, 8.c, 1984, s. 103.
Henning, W.B.: “A List of Middle Persian and Parthian Words”, BSOS IX. 1937, s.:79-92.
Hope, T.E.: Lexical Borrowing in the Romance Languages. Oxford 1971.
Kakuk, S.: “Cultural words from the turkisch occupation of Hungary”, Stııdia Turco-Hungarica IV, 1977.
Kakuk, S.: “Recherches sur l’histoire de la langue Osmanlie des XVI et XVII siecles, Les elements osmanlis de la langue hongroise”, BOH XIX, Budapest 1973.
Kazais, K.: “The status of turkisms in the present day Balkan languages”, Aspects of Balkans (yay. H. Birnbaum, S. Vrjonis Jr.), The Hague - Paris: Mouton 1969, s. 87-1 16.
Kaleşi, Hasan: “Die Turzismen im Serbo-kroatischen”, UAJ 30 (1967), Heft 1-2, s. 121-130.
Karaağaç, Günay: “Türkçe ve Komşuları”, Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi V. İzmir 1989, 67-81. s.
Korsch, Theodor: “Fr. Miklosich, Die türkischen Elemente in den südost-und osteuropaischen Sprachen”, AfSPh (Archiv für Slaviche Philologie), VIII (1885). s. 643.
Ligeti, L.: A Magyar nyelv török kapesolátai és ami körülöttük van I-II, yay. Zs. Kakuk, AOH, 33.c. 1979, s. 278-281.
Lokolsch, K.: Etymologisches Wörterbuch der europaischen (germanischen, romanischen und slavischen) Wörter orientalischcn Ursprungs, Heidelberg 1927.
Löbel, T.: “Contributioni la stabilicea originii orientale a unor cuvinte romaneşti; observativni relative la opera “Influenta oriental - asupra limbii şi culturii romaneşti” da Lazar Şaineanu”, Analele Academiei Romane, S. II, t. XXX, Mem. Sect. Lit., Bucureşti, 1908, s. 237.
Löbel, T.: Elemente turcesti, arabeti si persane in Limba romana, Leipzig 1894.
Menges, K.: “Altaic Element in the Proto-Bulgarien Inscriptions”, Byzantion XXI, fasikül I, 1951, s. 85-118.
Menges, K.: “Altajische Kurturwörter im Slavischen”, UAJ XXXIII: 1-2, 1961, s. 107-116.
Menges, K.: “Altajische Lehnwörter im Slavischen”, Zeitchrift für Slavische Philologie, XXIII: 2, 1955, s. 327-334.
Menges, K.: “Influences altaiqes en slave”, Bull.de l’Acad. royale de Belgique (Closse des lettres), 5-e, sy. XLIV, 1958, s. 518-541.
Menges, K.: The Turkic Languages and peoples; An introduction to Turkic studies, Wiesbaden 1968.
Meyer, G.: Etymologisches Wörterbuch der albanicshes Sprache, Strassburg, 1891.
Meyer, G.: Türkische Studien, I. Die griechischen und romanischen Bestandthäile im Wortshätze des Osmanicsh - Türkischen, Wien 1893.
Meyer-Lübke W.: Romanisches Etymologisches Wörterbuch, 3. Vollständig neubeard, Aufl. Heidelberg 1935.
Németh, Gyula: A honfoglalo magyarsag kialakulusa. Budapest 1930.
Németh, Gy.: “Traces of the Türkish Language in Albania”, AOH XIII. 1961, s. 9-29.
Németh, J.: Zur Einteilung der türkischen Mundarten Bulgariens, Sofia 1956.
Palto, K. Margit: Régi török eredetü igéink, Studia Uralo-Allaicaı. Supplementum 1., Szeged 1982.
Poppe, N.: “On some Altaic loan words in Hungarian”, UAS I, 1960, s. 139-147.
Poppe, N.: “On Some Altaic Names of Dwellings”, Studia Orientalia XXVIII. Helsinki 1964.
Poppe, N.: Introduction to Altaic Linguistics, UAB XIV. Wiesbaden 1965.
Potapov, A.P.: Etniçeskiy sostav i proishoydenie altaytsev, Leningrad 1969.
Prince, J.D.: “Surviving Turkish Elements in Serbo-Croation”, JAOS 51:3, 1931, s. 241-261.
Räsänen, Martti: Versuch Eines Etymologischen Wörterbuchs der Türk-Sprachen, Helsinki 1969.
Stachowski, Stanislav: “Beitrage zur Chronoligie der Albanischen Turzismen”, Folia Orientalia. Tome X, 1969, s. 51-58.
Sinor, D.: Tanulmányok, NytudErt. 110. Budapest 1982.
Steingass, F.,: A Learner’s Arabic-English Dictionary, Beyrut 1989.
Şaineanu, L.: Elemente turceşti in limba romana, Aus der Revista pentru istorie, archeologie şi fılologie, Bucureşti, 1885.
Şipova, E.N., Slovar’ Tyurkizmov v Russkom yazıke, Alma-Ata 1976.
Şkalyiç, Abdullah: Turcizmi u srpskohrvatskom jeziku, Sarajevo 1966. Edition antérieure, reproduite en plusieurs exemplaires: Sarajevo 1957 (II. bas. 1985).
TESz. - A magyar nyelv történeti-etimológiái szótara I-III. Yay.: Benkö Lorand, Kiss Lajos, Papp László, Budapest 1967-1976.
Tietze, Andreas- Heinz F. wendt: “Die türkischen Elemente im Rumanischen”, Or, 15.c, 1962, s. 463.
Tietze, Andreas- N. Boretzky: “Der türkische Einfluss auf das Albanische”, OLz, 73.c, 1978, s.477-.
Tietze, Andreas-Kahane, Henry ve Renée: The Lingua Franca in the Levant, Urbana, 1958.
Tomıcı, Mile: “Sırp Hırvat dilinden Romen diline giren Türkçe unsurlar”, IV. Mill. Ara. Türk. Kongr. 1982.
Vasmer, Max: Russisches Etymologisches Wörterbuch I-III, Heidelberg 1950-1958.
Veljajiç, Snjezana: Sırp - Hırvat Diline Girmiş Olan Türk Maddî Kültür Unsurları, İ.Ü. Edb. Fak. Doktora Tezi, İstanbul 1966.
Wehr, Hans: Arabischen Wörterbuch, Wiesbaden 1958.
Wendt, H.F.: Die Türkischen Elemente im Rumanischen, Berlin 1960.
Zoltan, Gomboez: “Régi török jövejvényszavaink”, MNy VIII, 1912, s. 401.

 
 
  balkonoloji-niyazi akkılıç
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  niyaziye göre zaman tamamdır.
  ATATÜRK SÖZLERİ
Bugün Kurban Bayramı, kurbanlar kesilecek sevap niyetiyle etler dağıtılacak herkese. Yürekler bir olacak gönüllere kilitlenecek. Gökler rahmet bereketiyle yağmurlar boşaltacak yeryüzüne. Bugün hepimizin yüreği şenlenip bayram sevinciyle coşacak. Hepimizin Kurban Bayramı kutlu olsun. İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy

www.htmlmekani.tr.gg
FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR VİJDANI HÜR ,BİREYLER OLMALIYIZ. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK AKLIN VE BİLİMİN ÖNCÜLÜGÜNDE TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ÇAGDAŞ UYGARLIK DÜZEYİ ÜZERİNDE OLMASI VE GELİŞMESİDİR. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ULUSLARA EGEMENLİK -FERTLERE ÖZGÜRLÜK! BALKANOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ ÇAGRI BALKANOLOJİ Merkezinin ilk kurma kararını toplantısı25 Mayıs1988 yılı Toplantı yeri Kartagümrük/Fatih-İstanbul Adesinde kararlaştırılarak Balkanlarda Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Dernegi olarak kurulmuştu.Lakin Dernek Üc yıl sonra 1991 yılında maddi olanaksızlıklar Tarafından kapandı. Bu duruma meydan vermemek için ve Balkanlardaki Kültür, Dil, Mimari Tarih EGİTİM, Edebiyat ve Sanat kıyımına tahamül edemeyen sayın NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL/Gaziosmanpaşa Merkezinde ÖZEL kurduğu, BALKANOLOJİ ARAŞTIRMALARI Merkezi Salih paşa caddesiN.14. adresinde Altaylardan Tunaya Darneginin catısı altındadır.Kurucular ve üye. 1.-NİYAZİ AKKILIÇ Başkan Emekli Memur. 2.İDRİZ KAHRAMAN Başkan Yardımcısı Gazeteci ve Emekli. 3.MELEK TABAK ALTAY TUNA Dernegi Sekreteri 4.NİZAMİ ALPER AKKILIÇ Kurucu üye-öğrençi. 5.HÜSNÜ ZAKİR-ÖĞRETMEN Kurucu üye Bulgaristan BALKANOLOJİNİN BAŞLIÇA AMACI Niyazi Akkılıçın 40 yı boyunça topladığı 600 yıllık eski kitaplar, belgeleri, süreli yayınlardaki Balkan haberleri, belgeleri, resimleri korumak Mimari Türk-İslam İzlerini ve Mirasımızı araştırmak ve Tanıtmak ENVANTERİNİ VE Arşivini düzenlemek, kültürel eserlerimizi itinalı bir şekilde deizmek, restore ettirmek, Araştırmacıları, Uzmanların hızmetine sunmak, Katoloklar ve kitaplar hazırlamak Radyo ve Televizyon gazete ve Dergi, gibi duysal görsel, yazısal, yayın araçları ile ülke ve BalkaN Türk Dünyasının Tarihi kültürel sanat varlığını DİĞER Ülkelere ve Dış Dünyamıza tanıtmak için Sergiler, Paneller, Konferanslar düzenlemek ve İnsanların Dikkatine Hızmet ve tanıtımına sunmaktır.BU NEDENLE tarihimizdenen bu ğüne kadar Balkan Ülkelerinden Anavatan Türkiyemize Göç ETMİŞ Bulunan Balkan-Rummeli Göçmen Vatandaşı Türk ve Müslüman vatandaşlarımızın ellerindeki kültürel Tarihi BİLGİLERİ-Resimleri,tapu, evlilik, gazete- matbuat,broşür,kitap, vesika gazete, dergi, okul şahadetnamesi v.s. herne varsa bildirmeleri içi ÇAGRIDA BULUNMAKTAYIZ. Bu Çagrı aynen Balkanlarda yaşayan Türk ve Müslüman kardeşlerimiz içinde geçerli olup gereken ilgiyi Balkanoloji Araştırmaları Merkezine göstermelerini beklemekteyiz.Bu Çagrı Balkanlarda zor kalan Türkçemizin ve Tüm ECDADIMIZIN, SİZLERE HİTABEN KUTSAL ÇAGRISIDIR. Bu Çagrı ecdat yadiğarı yıkılan, yakılan,kırılan, yok olan, ayni zamanda ayakta dimdik kalmayı saglayan ben varım diyen Camilerimiz, Mescitlerimiz, Saat KULELERİMİZ, Çeşmelerimiz, Tarihi Türk evleri, konakları, Sarayları, köşkleri, pınarları, hastaneleri, demiryoları istasyonları, kütüphaneleri, Çiftlikleri, v.s. her adım başı Türklük kokan Tarihi kültür sanat eserlerimizin tanıtım ve araştırılmadsı için Han Vhamamlarımız, dag, tepe, bag, bahçe, tarlalarımız, okul ve Dükkanlar, arölyeler, işlikler, fabrikalar Osmanlıda bvu ğüne kadar her nr varsa hepsinin bildirilmesi için bu merkeze baş vurmanızı ve irtibata geçmenizi bekleriz. niyaziakkilic@hotmail.com http./balkanolojicom.tr.gg../ Tel.+905357910694 Veya Altay Tuna Göç Dernegi-Balkanoloji Araştırma Merkezibaşkanlığı. Salihpaşa cad.N.14/K.5.. Berec-Gaziosmanpaşa/İstanbul. Adresine bekleriz. Güzel Anadolumuzda hür ve Müsatakil /bagımsız/ yaşamak için Balkanları-Rumelliyi unutamayız. Rumeliyi –Balkanları unutmak Kendimizi inkara çalışmaktır.Bizler kültür hazinesinin bireyleri olarak, Ulusumuzun gencinden yaşlısına kadar, memur, köylü, işçi, şair, yazar, Cumhurbaşkanından Başbakanına kadar Millet vekilleri, gazeteci, televizyoncu, yayıncı, üniversite öğretim üyeleri, Bakanlarımız ve Bilim adamlarımız Aydınlarımız ve öğretmenlerimize kadar dernekçilerimize yedisinden yetmişine kadar hepimize BÜTÜN Balkan kökenli ve Anadolu olan hepimize çandan yalvarıyoruz ve çağrıyoruz. Geliniz Balkanolojide3 Buluşalım.Sizler bizlere sahip çıkarsanız bizlerde dünya durdukça yaşamaya devam edeçegiz.BNoşuna öşmedi bu kadar insan. Boş yere akmadı oluk oluk kan. Kalk artık ulusum. Kalk artık uya. Yalvarıyoruz. Yalvaruyoruz. Sözde sizlerin sazda sizlerin. Madi ve Manevi yardemlarınızı bekleyoruz.Çünkü bizleri BNalkanlarda Binlerce köy, şehir samanlıklarında, tavanlarında, sandık köşelerindeki, hatta kömürlüklerdeki çöplüklerdeki onları ateşlerden topşlayarak farelerin kemirmesinden, örümçek aglarıdan kurtararak 10 BİNLERCE VE 100BİNLERCE DOLAYINI BULABILECEK KÜLTÜR TARİH İNÇİSİNİ İstanbul ilinin Gaziosmanpaşa ilçesinin Salih paşa Sokagı N.14. K.5. Berec ADRESİNE Balkanoloji Araştırmaları Balkan Türklerinin abide Şahsiyeti sayın Araştırmacı BaşkanNİYAZİ AKKILIÇ Beye göndermenizi bekler candan teşekür etmeyide bir borc biliriz. Unutma ve şu mısralarıda hatırlayalım. Boşuna akmadı bunça kan Boşuna ölmedi bu kadar insan, Boş yere akmadı oluk oluk kan. Kalk artık ulusum , kalk arttık uyan. Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ DİYORKİ,Balkanlardaki Türk Kültürünü varlığını araştırmak, bulmak, tanıtmakl, yaymak ve yaşatmak her Türkün en Kutsal görevidir. Eger Milletleri bir ulu Meşe AGACINA BENZETİRSEK BU AGAÇ MUHTAC OLDUĞU NEMİ GEÇMİŞTEN ALIR VE O SAYEDE İSTİKBALE/GELECEGE/ KÖK SALAR.Atalarımızın bıraktığı Tarihi Kültürel eserler Gelecegimizin en büyük teminatıdır.. /güvencesidir/Onları yok olmaktan kurtarmak bizim birinci görevimizdir. İşte bunun Çagrısını AnaDOLU Türküne ve Balkan Türklerine içtenlikle yaparak bu göreve bir nebze olsun yardımlarını beklemekteyiz. Saygı ve selamlarımızla Balkanoloji Araştırma Merkezi başkanı Niyazi Akkılıç-İstanbul. İrtiat. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.gg./ http/hurbalkancom.tr.gg./ Tel.+905357910694. Salihpaşa cad.N.14. Gaziosmanpaşa/İSTANBUL. HÜRMET VE SAGI DOLU SELAMLARIMIZLA. Balkan Türklerini catımıza haberlerini ve desteklerini bekleyoruz. BALKANOLOJİ BAŞKANI-Niyazi Akkılıç-istanbul.
  TÜRK TARİHİNDE ÜÇ ATA
OĞUZ ATA ,KORKUT ATA KEMAL ATA 1:OĞUZ ATANIN İLİ BİZİM ORTAK İLİMİZ. 2:KORKUT ATANIN DİLİ ,BİZİM ORTAK İLİMİZ 3:BİZİM ORTAK YOLUMUZ
Osmanlıda Giyinim

sitene ekle

Myspace Graphics
  DELİORMAN TÜRKLERİNE
BALKAN TÜRK VARLIGINA DOGRU YOLU GÖSTERECEK ÇOBAN YILDIZIBİR ÜMİD VEİMAN GÜNEŞİ HALİNDE DOĞARAK YÜKSELMİŞTİR.DELİORMAN TÜRKLERİ İÇİN TEKYOL DEMOKRASİDİR-ZAFERDİR-ADALETİR.BU ZAFER ÖZGÜRLÜĞÜN TEK YOLUDUR.KABUL ETMELİYİZ.
NİYAZİ AKKILIÇ

BALKONOLOJİ ARAŞTIRMASINDAN ÖZETLER
BULGARİSTANDA TÜRKLÜK MÜÇADELESİ
Balkanoloji araştırma merkezi başkanlığı olarak özetlemek istersek,Altaylardan Tunaya
Göçmenler Dernegi ve onun rehberliğinde yörütülen Balkan dil, kültür, Tarih, Mimari Egitim, Edebiyat v.s. Araştırmalarımız Balkanoloji Araştırma Merkezi adı altında Başkan
Niyazi Akkılıç yönetiminde Balkan-RumelliTürk kültür varlıklarının Mirasını araştırmak ve tanıtmak plan ve projeli uygulamalarlan arşiv ve Eanvanterini çıkarıp Balkan Türklerine sunabilmektir. Başlıçada genel amacımız bu yönde yapılan çalışmalardır.
Balkanoloji Merkezinin bu yönde yürüttüğü araştırma ve çalışmaları destekleyen Ana DOLU Türkleri VE Balkanlardaki TÜRKLER VE Göç etmiş bulunan Balkanlı aydınlarımızın bu konuda BALKANOLOJİ olarak açık ve net olarak her Türkün – her bir AYDIN KİŞİNİN öğretim üyesi veya gazeteci – Tarihçi kim neler Balkanlar ile ilgili neler bilirseler, bize fikir ve düşünçelerini hiç sakınmadan bildirmelerini içabında kendi özel fikir ve düşünçelerinide sunarak katkı ve desteklerini ve bizimle birlikte yer almalarını bir Balkanlı Türkü olarak beklemekteyiz. Emai,l. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.gg./ http./hurbalkancom.tr.gg../ +905357910694 olarak arayabilir ve iletişim kurabiliriz.Muhterem Balkanlı Türkleri-Bizler yani atalarımız Balkanlara-Anadoludan gelen ve göç eden yürük Türkmen Türkleridir.
Balkanolojinin başlıça genel amacıda önçelikle Balkanlardan Anavatan Türkiyemize göç gelmiş olan Balkan Türklerinle ve Oralarda kalan akrabalarımızla balkanlı türklerlen kültürel, sosyal, Tarihsel baglarımızın derin köklerini araştırmak tanıtmak ve yaşatmak için yerliyerinde bilimsel araştırmalar yapılarak Türk kültür tarih varlığını yeninesle daha iyi tanıtmak için bunuda belirli zamanlarda bizim olan ve yüreklerimizde ve beleklerimizde halen bizim bilinen Balkanları ve oradaKİ VE YAŞAYAN ÜÇBEYLERİ VE Türklerlen ilğili bilinen bütün haber ve bilgileri, hep berabercesine, Birlik- Beraberlik- Dirlik ve Dayanışma içersinde hepberaberçe kanımız çiğerimiz olarak paylaşmaktır. Bunun için Balkanoloji araştırma merkezi sizlerden düşünçe ve fikirlerinizden bu konuda katkılarınızı ivedilikle beklemekteyiz.BULGARİSTANDAN DÜNDEN BU GÜNE YAPILAN GÖÇLE
1878-80 Yılları1,000.000. kişi aile,
1880-1912 yılları440.000kişi ailr.
1912-1951yılları154.000kişiaile.
1951-1978 yılları130.000kişi aile
1978-1990 yılları345.000 kişi aile
1990-2000ylları185.000 kişi aile
Böylece Bulgaristandan Rus-Türk harbinden sonra başlayan ve 2000 yılına kadar süren 130 yıllık bir zaman içinde Bulgaristandan 2,254. 000 Türk ailesi göç ermiştir. BU göç ailelerini ortalama 3 kişi olarak hesap etsek 6.762.000 Türk bulgaristandan göç etmiş oluyor.
Bu ğüm yapılan Araştırmalara göre Balkanlardan GELEN Türk Göçmenlerinin sayısı Anadoluda 36575 850 kişi olarak biliniyor bu rakamın 18725250 si Bulgaristan kökenli olduğu amlaşılmaktadır.Bunun için Bulgaristan ve Türkiyede secimlerde yapılan ikili anlaşmalar bu konuda büyük rolü olmaktadır. Bulgarista HÖH-nin lideri olan sn. Ahmed Doğan için bu rakamlar Bulgaristan Türkleri için Barışın VE Daletin saglanmasında Demokrasinin genel unsurlarıdır.Unutmayalım ve devamlı kalplerimizden silinmeyen AZILI KOMUNİST Rejminin Mimarı Todor Jivkof döneminde Mestanlı meydanı basan taklar ve altında ölenler sonra benkovskide küçük Türkkanın Anakuçagında öldürülmesi ve yine HAK VE ÖZGÜRLÜK MÜÇADELESİ VEREN Niyazi İbrahimin oglu StaraZagora İLİNİN Rıjena/Hamursuz / köyünde boğzlanmadını babası Müslüman Pomak Türklerinin haklarını savunup müçadele verdiğinden öldürülerek tam g göç etmeside altı ay sonraya bırakılması ve baskıda bulunması nasıl unutulur. Bu iki küçük çoçuğun ölüm sonrası Analar ve Babalarda şehit edilmedimi, Birçokları Zındanlara gönderilmedimi, SÜRGÜNLERE Balenelere gönderilmedimi. Bütün Bulgaristan Türk aydınları, gazeteci, yazarı, doktoru v,s. Baskılara tabii olmadını. Zorla isimler degişmedimi, dil- din kültür ve Türkçemiz yasaklanmadımı hangisini sayalım okadar çok yasaklar vardıki. Bütün bunlar nasıl unutulur.
Bulgarlaştırma ve soykırımı için yapılan katliamlı baskıları zulmün pençesinden kurtulmak için Binlerce Şehitimizin akan Sıçak kanları için onları yad etmek savunmak için davaya milli şuurla destek verenler BELENE SÜRGÜNÇÜLERİ VE Cezaevi mahkümları v.s. her bir tutuklu ve zulum gören Türkler ve Müslümanlar kendi milli yapılarınla ve Milliyetçi Türklük duyğularınla mücadeleler vererek örnek olmaya gayret göstermekteydiler. Türk milletine örnek olmak için Önçe Türkçemiz Dil Egitimimizin yeniden destek görmesi için Her Bulgaristan Türkünün BAŞI Göklere ERMESİNİ BEKLERKEN MAALESEF HALA DAHA TÜM Demokrasilere ve ÖZGÜRLÜKLERE RAGMEN Avrupa Ülkesi olan Bulgarista Yinede Türk okullarını önemsemediler. Türk Milletvekileri ve lider SNaHMED Doğan yine yalnız kaldı. Ataka milliyetcilerine yenilmiş oldu. OBİR GÜNEŞTİ LAKİN Bulgaristan Türklerine Sıçaklığını verip kanadı altına alamadı. BURADA Türk MİLLETİ YİNE ÖKSÜZ VE YETİM KALDI. Bulgarlaşmada dökülen ASİL Türk kanlarının tam terzisini bularak tartamadılar. BU KANI YERDE BIRAKMAMAK İÇİN BAŞTA Bulgaristan Türklerinin baskılarını ve zulmü unuturabilmek için bir nebze Türk OKULLARINI AÇARAK Türkçe egitime yön verilmemesi çok çok acıların ve zızıların nar taneçiği olarak bırakılmıştır.UYARIYORUM. sakın daha geç sayılmaz. Asla asla unutmayınız ve unutmayınızki unutulmasın tarihin mazisi hatırlasın ve özgürlük günesinin aydınlığı herkesi Demokrasi içinde ısıtabilsin.Bulgaristan bu gün Türk ve Müslüman 3750560 kişi bu olayların gerçekleşmesini beklemektedir.Ey Balkanlı Türküm dur hemen gitme. Durduğun yere hele bir bak. ŞU ANDA Balkanlardasın. Bulgaristanda geldiğin Deliorman veya Güller vadisindesin hiç fark etmez.Bu Topraklar Anavatandan koparıldıktan sonra topragın bereketinebıraktığın evine yurduna malına bahçe ve tarlanaı nasıl yitirdiğini biliyorsun. Kalmadımı BEŞPARASIZ VE HİÇ PULSUZ BULGARLARA TESLİM EDİLMEDİMİ.Arkasında kocaman bir Türk mirası ve hatırası olan bu topraklar atalarımızın alın terinle kazandığı topraklar degilmiydi. Bunun için sen hala Evladı Fatihanların bir neferisin ve evladısın. Torunusun.Unutma sen hala fatihanların topraklarındasın. Çünkü TAPULAR Ankarada HALA ARŞİVLERİMİZDE SAKLANMAKTADIR.
Şehitlerimizin ve Gazilerimizin bu topraklarda akan Sıçak kanları vardır. Bunu size milli duyğularumla anımsatıyorum. Bastığın Bulgaristan Topraklarında unutma 600 yıllık ceddinin ve atalarının müçadele şerefi şanı, emegi var. Anıları ve tarihi var olup yazılmış tarihi miras tapularımız vardır. Başını rg ve şunuda hiç unutma durduğun yere bir bak. Bir Fatiha oku. SONRA GENE DURDUĞUN YERE BAK UNUTMADAN Milli Müçadelemizi
Tanı daha fazla tarihinden bilgi almak isterseniz bizi ara niyaziakkilic@hotmail.com.
http./balkanolojicom.tr.gg../ http./hurbalkancom.tr.gg../ +905357910694. ara ve sor öğren.
Şehitlerimizin yüzüne nasıl bakacaksınız. Nerede kaldı Türklerin DOĞAL HAKLARI. Nerede kaldı Şehit Türkümün akıtılan saf temiz kanları. Bunları Bulgaristan Baş Duşmanı Jivkof yönetiminin Devamçılarına peşkeşmi çekileçektir. Yoksa ADALET YERİNE GELEÇEKMİDİR.Böyle giderse Türk ve Bulgar bie arada yaşaması zorlaşaçak gibi geliyor Buşlgaristan Türk halkına. Avrupa Birliğine girdik onlarıda ikna etmedeBulgarlar kadar zormudur. UYANIK milletvekili Türklerimiz nerede YOKSA kara para veya dalevera peşindelermi. BÖYLE BİR VAKA VARSA NASIL ÇIKARSINIZ KARANLUIIKLARDAN AYDINLIĞA. Unutma Bulgarisrand Nigboludan başlar Türk Müslüman İMTİHANLARI, vidin, PLEVEN, VARNA, ŞUNMNU, ŞİPKA KAZANLIK eskizagra, tırnava, Filibe , Burgaz, elena gibi uzar gider Türkün verdiği kahraman şehitlerinin kanı unutmayın egri işler yapmayınız. Sizlerde kafirler gibi bu kanlarda boğulma ihtimallerine sakın düşmeyiniz. Yine SULANMAsın ATATOPRAKLARI ŞEHİT KANLARINLA METİN OLUP Milletin sadık erleri olalım.şimdi Balkanoloji olarak ATATÜRKÜN SÖZLERİNLE BİTİRİYORUM.
Bizler Altaylardan Tunaya göçmen TÜRKLERİ VE ÜYELERİ Balkanoloji Araştırma çalışanları olarakta, Bulgaristanda Şehitlerimizi büyük saygıyla anıyoruz. Türk milleti ve onun çocukları olarak her zaman ACDADINI TANIDIKÇA, ONLARA SAHİP ÇIKTIKÇA YİNE BÜYÜK İŞLER YAPAÇAKTIR. Türk Medeniyetinin ufkundan doğan yeni bir güneş gibi devamlı parlayaçak ve Tarih sayfasında yine Türk ası ilebet yazılacaktır. Mustafa Kemal AtaTürk.. metini yazan ve hazırlayan . Balkanoloji kültür tarih başkanı Niyazi AKKILIÇ-İSTANBUL. SAYGI VE HÜRMETLE BALKAN Türklerinden yanıt ve destekler beklemekteyim. 9.01.2009.yılı. NİYAZİAKKILIÇ-İSTANBUL.


BALKANOLOJİ ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞANLARI ADINA YAPTIĞIMIZ BALKAN TÜRKLERİ VE MÜSLÜMANLARININ UYGARLIĞINDAN BU ĞÜNE KADAR BALKANLARDAKİ GELENEK, GÖRENEK, ÖRF VE ADETLERİMİZ DİLİMİZ, DİNİMİZ, KÜLTÜR VE TARİHİMİZ EGİTİM VE EDEBİYATIMIZ KİMLİĞİMİZ VE VARLIĞIMIZ HER YÖNÜYLE BİLİMSEL AÇIDAN ARAŞTIRILARAK KAYITLARA GEÇMEKTEDİR. BU GÜNE KADAR BİRÇOK ÇALIŞMALARDA BULUNDUK. GENELLİKLE BULGARİSTAN DAKİ MİMARİ KÜLTÜR İZLERİMİZİN DÜNÜ VE BUĞÜNÜ 600YILLIK MİMARİMİZ ESKİ EV VE KONAKLARIMIZ V.S. OLMAK ŞARTINLA BULGARİSTANDA TÜRK YAPISI KESİN OLMAYAN BİR 3339 ADET ESER GÖSTERİLİYORDU. BUNLAR ÇOK YETERSİZ OLDUĞUDA BİLİNİYORDU SON BULGARİSTAN ÇALIŞMASINI BAGLANTISINDA GÖRÜLDÜKİ 222812 ADET ESERİMİZİN YANLIZ 168750 ADEDİ TARİHİ TÜRK KLASİK STİL YAŞADIĞIMIZ ECDAT EVLERİ ÇIKMIŞTIR.1660ADET YENİ VE ESKİ CAMİ VE MESÇİT VARDIR.YANİ UZATMAYAÇAGIM BU ESERLERİN LİSTESİ 55ADET CEDVELDE TOPLANIYOR. TÜRKLÜK VE MÜSLÜMANLIK KÜLTÜRÜ OKADAR ÇOK DERİNKİ ANLATMAYLA SON BULMAYOR. BÖYLE BÜYÜK BİR IRKIN VE FATİHİN TORUNLARI OLARAK BİZLER GEÇMİŞİMİZE SAHİP ÇIKALIM. SET ÇEKENLERİ UYARALIM VE GERÇEGİ ANLATALIM. BİRLİK, DİRİLİK, BERABERLİK DAYANIŞMA BU DÖRT SÖZÜ KEMİKLEŞTİREREK TÜRKLÜĞÜMÜZE SAHİP ÇIKALIM. NETEKİM SAYIN ERDİNÇ BEYİN SÖYLEDİKLERİ ÇOK YERLİ YERİNDE TÜRKSEK SAPINA KADAR TÜRKLÜĞÜMÜZÜ BİLELİM VE KİMŞİĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM. SÖZ EDİLEN ERDİNÇ KARDEŞİMİZİN GİBİLERİNİN DAHA ÇOK OLMASINI DİLER BALKANOLOJİ ÇATISI ALTINDA TOPLANMAMIZI BEKLEMEKTEYİM. BÖYLE ARKADAŞLARLAN GURUR DUYMAK TÜM TÜRK MİLLETİNİN HAKI OLMASINI İSTERİM ENDERİN SELAM VE SAYGILARIMLA NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL.BALKANOLOJİ BAŞKANI.


DUYURU

BALKANOLOJİ MERKEZİ
Balkanlarda Türk Dil Kültür Tarih Araştırmaları merkezinin kuruluşunun yegane amacı bütü Balkan Ülkelerindeki gecen 600 yıllık Türk –Müslüman Kültür Medeniyetinin varlığını araştırmak ve bu ülkelerde çeşitli sebebler yaratılarak kaybolan Mimari anıtlarımızın ve kültürel güzeliğimizin yıkılması, yok edilmesi, kaybolması, yakılması ve yıktırılması gibi birçok nedenlerlen GEÇMİŞ TARİHİMİZDEN BU ĞÜNE KADAR KENDİNİ KORUYABİLMİŞ VE DİMDİK AYAKTA KALAN Mimari kültür izlerimizin ve Osmanlı
Yapıtarınıo tek tek köy ve şehir demeden araştırarak , meydana getirmek istediğimiz Balkan Mimari Eserlerinin dünü ve buğünü diye Envanterini ve arşivini çıkarıp gereğinçe düzenlemektir.Bizlere bu konuda daha ayrıntılı ve verimli çalışabilmek için, daha bilimsel çalışmalarda bulunmak ve katkı saglamak, bilği alışverişini hızlandırmak, özğür ve daha çok yaratıcı birer bireyler olarak Balkanlılara genç Araştırmacılar yetiştirmek ve böylecede ilmi ve bilimsel sonuçlar çıkararak ortaya koyabilmektir.Böylecede Balkanlardaki yıkılan köprüleri yeniden inşa etmek demek Balkan Ülkeleri halkları arasında yeniden bagları genişleterek İşbirliği ve Dostluklar kurarak, kuvvetlendirmektir.Kardeşliği güçlendirmek gayesinlede Dünyamızın ve insanlığın daha güzel olabilmesi için Evrensel mücadeleleri Dünya Barışına, Demokrasi yolunda hak ve adaletini saglamakla yeni içerikli elemanlar saglanmasında, yetiştirilmesinde düşündüğümüz amaçlardan yeganesidir.
Balkanoloji di, kültür tarih araştırma merkezinin ayrıça kısa adıda BALKANOLOJİolarak
Saptanmıştır.Bu Kuruluş 1988 yılında bir Balkanlı Osmanlı kuruluşu olarak kurularak
İstanbul-Gaziosmanpaşa ilçesinde Tüm Balkan Türklerini kapsayan bir bilimsel araştırma kuruluşu olarakTarihi Türkiyemizin İstabul kentinde nufusun önemli bir bölümü Balkan Türkleri oluşturması göze alınarakBalkanlarda Dil, Kültür, Tarih Mimari ARAŞTIRMA MERKEZİ Kordinatörü ve Araştırmacı Sn. Niyazi Akkılıç Başkanlığında kurulmuştur.
Kuruluşumuz bütü Balkan Türklerine ve Göçmen Derneklerine kapısı açık olup gerekli Balkan ülkelerinle ilğili balkan Türklerinden bildikleri bilgileri, belgeleri, eserleri ulaştırmada gayret gösteren birçok Balkan Türkleri derneklerine ve Altay Tuna Dernegi Üyelerine gönülden teşekürler eder ve mütemadiyen daha hızlı bir akışla şu iletişime yer vermelidirler. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.ğğ./ +9053579106.
Adres.Salih kardeşler cadesi.N.14. Berec-Gaziosmanpaşa/İstanbul.Niyazi Akkılıç.
  EĞEMENLİK-ÖZĞÜRLÜK
ULUSLARA EGEMENLİK FERTLERE ÖZĞÜRLÜK
M.K.ATATÜRK.

BİTİRDİM ESRİMİ SİLDİM KALEMİM
NİYAZİ AKKILIÇ

DİLDE ,FİKİRDE, İŞTE BİRLİK . İ.GASPIRALI-KIRIM

BALKANLARDA TÜRK KÜLTÜR VARLIGINI ARAŞTIRMAK BULMAK ,TANITIP YAYMAK HER TÜRKÜN EN KUTSAL GÖREVİDİR.

EGER MİLLETLERİ BİR BÜYÜK MEŞE AĞAÇINA BENZETİRSEK ,BU AĞAÇ MUHTAC OLDUGU NEMİ GEÇMİŞTEN ALIR VE O SAYEDE İSTİKBALE KÖK SALAR. ATALARIMIZIN BAKTIGI TARİHİ KÜLTÜREL ESERLER ,GELECEGİMİZİN EN BÜYÜK TEMİNATIDIR.ONLARI,YOK OLMAKTAN KURTARMAK BİZİM BİRİNCİ GÖREVİMİZDİR
NİYAZİ AKKILIÇ.

TÜRKÇEMİZ

ANALARIMIZIN DİLİ ,ANADİL ,DİLLER GÜZELLİK YERİNE KILIÇTAN KESKİN ,ÇELİK TEN SERT , KAYADAN SARP,BORADAN HIZLI, İPEKTEN İNCE ,KELEPEKTEN UÇUÇU, ÇİÇEKTEN RENKLİ ,ALTINDA PARLAK , SUDAN DURU ,TÜRKÇEMİZ....
NİYAZİ AKKILIÇ

EY TÜRK EVLADI
KİM OLDUGUNU, NERELERDEN GELDİĞİNİ VE ŞİMDİ NERELERDE OLDUĞUNU HİÇ SOR GULAMA FIRSATIN OLDU MU? BAYRAGININ RENGİNİ TOPRAĞINI KOKUSUNUN KANININ ASLETİNİN FARKINDA MISIN?

Türkün sesiTürklüğün sesi olmalıdır.
TÜRKLÜĞÜN DIŞINDAKİ SES TÜRKLÜĞÜN SESİ SAYILMAZ. Yahya Kemal.


BÜYÜK ŞEYLERLERİ YANLIZ BÜYÜK MİLLETLER YAPAR.
ATATÜRK

TÜRKLÜGÜN 6 İLKESİ
1:Siyasi varlıkta birlik .
2:Dil birligi
3:Yurt birligi
4:Irk ve menşe birligi
5:Tarihi karabet.
6:Ahlaki karabet

eger bir millet büyük se kendini tanımakla daha büyük olur.(ATATÜRK)

KUŞLAR GİBİ UÇMAYI BALIKLAR GİBİ YÜZMEYİ ÖĞREN dİK FAKAT Ç BASIT BİR SANATI UNUTTUK İNSAN GİBİ YAŞAMAYI BİLİYORMUSUN BUGÜN dÜNYA dOSTLAR GÜNÜ MESAJI SEV İĞİN dOSTLARINA GÖNdER EĞER BENdE O SEVdİĞİN dOSTLARINdAN BİRİYSEM BANAdA YOLLA BUNU ARKAdAŞLARINA GÖNdER BAK KAÇ CEVAP GELECEK EĞER 7 dEN FAZLA İSE SEVİLEN BİR dOSTSUN yazar:Alper akkılıç

ALLAHNASİP EDER,ÖMRÜM VEFA EDERSE ,MUSUL-KERKÜK VE ADALARI GERİ ALACĞIM.SELANİK DE DAHİL.BATI TRAKYAYI TÜRKİYE HUDUTLARI İÇİNE KATAÇAĞIM.MUSTAFA.KEMAL. ATATÜRK.


BALKANOLOJİ KÜLTÜR BAŞKANI NİYAZİ AKKILIÇ İBRET VERİÇİ SÖZLERİ

Balkan Türkleri bilinen Bulgaristan Türkleri Büyük önder ATATÜRK Düşünçelerine ve fikirlerinden esinlenerek ve cizdiği doğru politikalarından esinlenerek Bulgaristan Türkünün akılçı politikasınla doğru istikamette ilerleyerek,DELİORMAN VE RODOPLAR – Gülvadisi – Dobruca ve Tuna boyu Türkleri tek vüçüd birleşerek,Totaliter baskıçı Todor Jivkof yönetimine SİLAH KUŞANARAK SAVAŞMADAN, Dağa çıkarak isyan etmeden, TERÖR YARATMADANM,,Bulgaristanmda Zulümçü devletine resmi ve özel işyerlerini kırıp dökmeden Türklüğe yakışır bir şekilde,Avrupa ve diğer ülkelere örnek olabileçek şekilde Medeniyetinin Milli Türklük Şuurunla Sayın Liderlerinin AHMED DOĞAN ile Türk Milli ATATÜRKÇÜ Teşkilatının uyğuladığı DEMOKRASİ varlığının ğeleçegini, Özğürlük güneşinin doğacağını,Hak ve ADALETİN, Barışın var olaçagına inanarak H.Ö.H. nin kurulmasınla Jivkofun BKP nin 45 yıllık yönetimini YIKARAK tuz ve buz etmede Türklerin yıkıçı olmayarak çaLIŞMALARI HER ZAMAN TAMAMLAYIÇI OLDUĞUNU VE Bulgaristan Türkünün ulus olarak kültür değerlerine sahip çıkarak Türk varlığının BÜTÜNLÜĞÜNÜ GÖSTERMİŞ OLARAK ÖNEMİNİ,TANITIMINI VE YERİNİ LAYIK OLARAK GÖSTERMİŞTİR. Niyazi akkılıç-Balkanoloji başkanı.



2.TÜRK DİLİ ,TÜRKÇE DEMEK TÜRK DEMEKTİR.
Ne Mutlu Türküm diyene.


3.Milletce, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi, milli,Birlik ve Beraberlik için ,vatan için, fedakarca çalışan, serdenğeçen Alperen Mehmetçikler en kutsal duyğularlan selamlar sevği, sayğı, ile hürmetli dualarımızı balkan Türklüğü olarak içtenlikle sunarız.
4Her kahraman vatansever Bayrağının direğidir.Gönüllerde layık olmalı, her Türkün başı göklere değmelidir.Albayrağı saglam tutmak en büyük ödevimizdir.Sen Necipsin Türk MİLLETTİ BU SENİN KUTSAL VAZİFENDİR.. NİYAZİ AKKILIÇ- Balkanoloji başkanlığının sözlerinden.


5.Şehit gazilerimizin şanlı hatırı için Balkan Türkleri ve Deliorman Türkleri tüm Bulgaristan Türkleri şehit ve gazilerimize minnet ,şükran, sunarak, Dualarını kalplerinin enderinliğinden ifa etmektedirler.. Balkanoloji başkanı Niyazi akkılıç.istanbul


6.Sizler unutulmayan ruhumuzun çiçegi olan şanlı şehitlerimiz,Sizler her zaman HİLALİN ve Yıldızların cennet mekanınıda görmelisiniz. Sizler Türk Millettinin kırçiçegi ve Balkan TÜRKÜNÜN kardelanısınız ölümden korkmayan aşıklarsınız. SİZİNLE Tüm Dünya Türkleri gurur ve onur duyarak okudukları Dualarlan Fatihalarla yanınızdadır.NiyaziAkkılıç.Balkanoloji kültür başkanı – İstanbul



7.Balkanlar 600 yıl Türklük yaşadı.Bu Memleket Tarihte Türktü,Şimdiki Durumundada Türklük yasşamaktadır.Balkanlarda Türk varlığı var oldukça, Türklük ebediyen var olaçaktır.Türk toplumunun yegane dayanağıda TC NİN Dimdik ayakta var olmasıdır.
Milletim TÜRK.Vatanım Türkiye,Ülküm Türklüktür.Ulu önder ATATÜRK REHBERİMİZDİR.En büyük Türkiye Canımız kanımız sizlere feda olsun. Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ-İstanbul. Adımız Türk ve Andımızdır.Bulgaristan ve Deliorman Türkleri olarak,Türklük adına, Vatan ve Bayrağımız adına ,Türklük ugruna Canımızı ve kanımızı hiç esirgemeden korkmadan koyarız. Balkanoloji başkanı.NİYAZİ AKKILIÇ- İstanbul.Nasıl güçlü oluruz, Bir araya gelemezisek.Nasıl sahip çıkarız geleçeğimize, Geçmişimizi bilmezisek, Biz neler anlatırız ki var olan torunlarımıza ve genç neslimize. Atalarımızı tanıyıp araştırıp anlayamazisek .Nasıl karşı koyarız zulmün zorbalıklarına.Biribirimizi tanıyıp güçümüzü bilmezisek, Gelin bir yol bulalım ,Bir olalım. Balkanlarda Türk Birliğini kuralım. Böylecede yıkılmaz bir kale olalım. Türkün GÜÇÜNÜ BİRDEFA DAHA CİHANA GÖSTERELİM. Balkanoloji başkanı NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL. Aziz Balkan Türkleri,ARTIK BU GÜNÜMÜZÜ,Geçmişimizi ve geleçeğimizi çok doğru olarak bilerek konuşalım ve düşünçelerimizi istikbalimizin aynası olmasına yardımcı olalım.Türk ğibi Diri olalım Kale olarakta ayakta olalım.
Balkanoloji kültür başkanı Niyazi akkılıç- İstanbul.

Bu memleket, Dünya'nın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna
mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en aşağı yedibin
senelik Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin
içindeki çacuk, tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk, tabiatın
şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından korkar gibi oldu sonra
onlar alıştı. Onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Birgün o
tabiatın çocugu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu.
TÜRK oldu.
TÜRK budur;
Yıldırımdır,
Kasırgadır,
Dünya'yı aydınlatan Güneştir.
Bugün 243 ziyaretçi (393 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol