BALKAN KÜLTÜR ESERLERİ  
 
  I. Bulgaristan Turklerinin Kiiltxir Tarihine Toplu Bir Baki§ 23.12.2024 03:20 (UTC)
   
 
I. Bulgaristan Turklerinin Kiiltxir Tarihine Toplu Bir Baki§
TURK-RUS SAVAS.I VE BULGARISTAN
TURKLERI (1877-1878)
Turk tarihinde Doksanuq Harbi olarak da bi-
linen 1877/1878 Tiirk-Rus Savas.i, Ruslann tarihleri
boyunca Turklere acmis. olduklan savasjann
onun-cusu oluyordu. Rumeli'de bir Bulgar devleti
kur-makla tarihi emellerinden birinin daha ger-
C,ekles.ebilmesi idn, Batili biiyiik devletlerle de
vanlan anla§madan sonra, Ruslar Turkler'e savas,
acar.
16 Haziran 1877 yihnda Ruslarm Tuna nehrini
gegmesiyle Osmanli devletinin Rumeli topraklarim
kaybi baslamis, olur.
Savas, aylannda Tuna boylanndan Edirne'ye
kadar Rumeli topraklan, biiyiik insan felaketinin
bir sahnesi olmus,tur. Katliamlarla birlikte Tiirkler
evlerinden barklarmdan, dogup biiyiidukleri top-
raklarmdan koparilarak gogc zorlanmis.lardir. On-
ceki Turk-Rus savaslanndan, cpk iyi bir on hazirhk
ve Bulgarlann da sava§ boyunca Rus ordusuna her
turlu yardim ve destegi saglamasiyla aynlan ve
Bulgar tarihgilerin ifadesiyle "kendi ortammda" yu-
rutulen bu sava§, Rurneli'yi yerinden oynatrm§, Ru-
meli Tiirkiinun de gunumtize kadar devam et-
mekte olan
iirpertid
faciasinin
ba§langici
olmu§tur. Moskof muharebesi Rumeli'yi bozguna
ugratmi§ ve Bulgaristan Tiirkleri bunu Biiyiik
Bozgun olarak isimlendirmi§lerdir. Milletimiz:
"Anadolu'nun
sal-gini, Istanbul'un yangini,
Rumeli'nin bozgunu" di-yerek tarihimi^in bu aci
safyalanni, bir deyim ha-line getirmi§tir.
Sava§i kaybeden Osmanli devleti, 3 Mart (19
§ubat) 1878 tarihinde Ye$ilkoy Antla§masmi
im-
zalamak zorunda kahr. Qok gecmeden de Berlin
Antla§ma$i imzalanir.
Temmuz 1878 tarihinde imzalanan Berlin Ban$
Antla§masi sonucu Rumeli'nin Tuna VilSyetinde bir
Bulgar Preitsligi, Edirne Vilayetinin Filibe (Plovdiv)
ve Islimye (Sliven) sancaklari iizerinde de irniiy.t/l!
Dogit Rumeli kurulur. Berlin Antla^masiyla ycni bir
kavram da ortaya c.ikar - Bulgar Prensligi simrlan
iginde kalan Turklere bundan boyle Bulgaristan
Tiirkleri denmeye ba§lar.
Berlin Antla§masi Bulgaristan Turklerinin hak-
larmi, ozgurluklerini garantiye alrm§ti. Hukuken
azmlik durumuna getirilmi§ Turklerin can ve mal
giivenligine bakilacakti. Ancak tarn tersi oldu.
Ruslann planlami§ olduklan nufus ve toprak ihtildli,
Sava§ aylannda ve Geqid Rus idaresi zamanmda
tamamlanamami§ti. Bunu Bulgarlar tamamlayacak
ve Tiirkleri bu yerlerden sokiip atmak igin her tiirlii
yonteme ba§vuracaklardi.
Bulgar devleti kurulduktan sonra Bulgarlar
topraklarim genisjetmis., yeni katilan topraklarda
da cok sayida Tiirk ya§adigindan, Bulgaristan'da
Turklerin sayisi yine artmi§ti: 1885'te Dogu Ru-
meli'nin Bulgar devletine katilmasi, Balkan Sa-
vagmda da Trakya ve Rodoplarin Osmanli devleti
simrlan di§inda kalmasi ile Rumeli Turklerinin
biiyiik gogunlugu Bulgaristan devleti vatandas,i ol-
mu§Iardi.
BULGARİSTAN TURKLERİNİN GOCLERİ
Bulgaristan Turklerinin tarn 120 yilhk geg-
mi§ine bir got; tarihi demek daha uygun olur. Gog
tablosu §6yledir:
Bulgaristan'dan Türkiye'ye Göç Eden
Türklerin Yıllara Göre Sayısı
P
1
P
Yıllar
Sayı
1878
1880
1893
1894
1895
1896
1897
1898
1899
1900
1901
1902
1913
1923-1933
1934
1935
1936
1937
1938
1939
1940
1941
1942
1943
1944
1945
1946
1947
1948
1949
1950
1951
1952-1960
1968-1978
Mayıs 1989-Mayıs 1990
Mayıs 1990 -1994
1994-1996*
Toplam
* Turist olarak giriş yapmış, geri dönmek estemeyenlerin tahminî sayısı
Türkiye Cumhuriyeti döneminde Türkiye ile
Bulgaristan arasında 1925'te imzalanan Dostluk
antlaşması çerçevesinde olup, "askıda kalan" me-
selelerden biri de göç meselesi olmuştur. Bundan
sonra imzalanan göç antlaşmaları, 1950 ve 1968 yıl-
larında Bulgarların isteği üzere olmuş, ancak bu
antlaşmalarda öngörülen koşullar Bulgarlar ta-
rafından hiçbir zaman dikkate alınmamıştır.
Verilen tabloda da görüldüğü gibi, Bulgar
devletinin kuruluşundan günümüze kadar hü-
kümetler arasındaki antlaşmalar çerçevesinde veya
zorunlu olarak göçler aralıksız devam etmektedir.
Göçler nedeniyle birçok Türk köyü unutulup
tarihe karışmıştır. Resmi Bulgar kaynaklarına göre:
Türk-Rus Savaşı aylarından başlayarak 1885'te
Doğu Rumeli'nin Bulgar Prensliğine katıldığı tarihe
kadar Türklerin Türkiye'ye göç etmesi nedeniyle 118
köy, 1886'dan 1900 yılma kadar 57 köy, XX. yüzyılın
ilk on yalında da 11 köy veya toplam 186 köy Bul-
garistan haritasından tamamiyle silinmiştir. Balkan
Savaşlanndan sonra daha birçok Türk köyü ortadan
kaybolmuş, onlarca Türk köyüne de Bulgarlar yer-
leştirilerek bu köylere Bulgar adlan verilmiştir.
P
2
P
Doksanüç Harbinden geçen yüzyılın sonlarına
kadar süren kitle halinde göçler, Bulgaristan eko-
nomisini büyük ölçüde etkilemiştir. Bulgar bilim
adamı Lübomir Miletiç, bu göçlerle ilgili 1897 yılında
yazdığı bir yazısında, Türklerin göçe zorlanması po-
litikasını savunmuş, göçlerle, Bulgaristan'ın de-
mografik tablosunun daha kısa bir zamanda de-
ğişeceğini ve Türklerin elinde bulunan topraklan,
evleri ve hattâ taşınır mallan ile Bulgarlara
kalacağını belirterek, bu göçlerden her hususta Bul-
garistan'ın kârlı çıkacağını vurgulamıştır.
P
3
P
L. Miletiç'in yazdıklan gerçekleşmekteydi. Os-
manlılar zamanında işlenmekte olan toprağın %
70'i Türklerin elindeyken, Türk-Rus Savaşı'ndan 20
yıl sonra Bulgarlar toprağı ellerine geçirirler. Ve-
rilen resmi bilgilere göre, 1903 yılında sadece
* Bulgar. Türk ve Amerikan istatistiklerinde bazı yıllarda gösterilen göçmen sayısında biraz fark görülmektedir. Örneğin 1877-1878
Türk-Rus Savaşı yıllarında Amerikan istatistiklerine göre 1.000.000, ölenlerin, katliamdan geçirilenlerin sayısı da 800.000'e var-
mıştır. 1912-1913 "Balkan Savaşlarında yine Amerikan istatistiklerine göre 500.000 Türk öldürülmüş, yaklaşık 500.000 de göç et-
miştir. 1968-1978 yıllarında Türk istatistikleri göç eden Türklerin sayışını 120.000, Bulgar istatistikleri ise bu sayının 130.000 ol-
duğunu göstermektedir. 1989 tarihinden bu yana zorunlu veya ekonomik nedenlerden dolayı Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç eden
Türklerin sayısı 500.000'i bulmuştur. Bazı önlemlere rağmen gizli göç düşük sayıda da olsa,Tıalen devam ermektedir. Batı medyası
son yıllarda Bulgaristan'da Türkler, Müslümanlar arasındaki etnik işsizlikten sık sık bahsetmektedir. Yakında Fransız gazeteleri
Güney Bulgaristan'ın Rodop bölgesinde Türk ye Müslümanlara dehşetli bir ekonomik soykırım uygulandığını yazdılar.
1. Konukman, R.E., Tarihî Belgeler Işığında BÜYÜK GÖÇ VE ANAVATAN (Nedenleri, Boyutları, Sonuçlan), Ankara, 1990; C.
Hakov, Turskoto naselenie v BuVarıya (Bulgaristan'da Türk ahalisi), Yayımlanmamıştır; B. Şimşir, Bulgaristan Türkleri, Ankara,
1986; H. Süleymanoğlu Yenisoy, Bulgaristan Türklerinin Yakın Tarihi ve Bugünü, Balkanlar'da Türk Külturü,Bursa, 1994, Sayı 13, s.
5-8; Pazar Gazetesi?9 Mart 1997
P
3
P
2. Miçev N., P. Koledarov, Reçnik na seliştata i seliştnite imena (Yerleşim Yerleri ve Yerleşim Yerleri Adları Sözlüğü), Sofiya, 1989, s.
7-19; H. Süleymanoğlu Yenisoy, Osmanlı Kanynaklarında Balkan Toponim ve Hidroni^leri, Balkanlar'da Türk Kültürü, Bursa,
1993, Sayı8, s. 17-20
P
y
y
P
3. Miletiç L^, Preselyavaneto na maloaziyskite bılgari v Knyaiestvoto (Küçük asya Bulgarlarının Prensliğe Göçleri), Sofiyski uni-
versitet, Tsentralria biblioteka, B No 20980 LXIII M/13 No. 698.
P
P
'
1.000.000
200.000
11.460
8.837
5.085
1.946
2.801
6.640
7.354
7.417
9.339
9.714
440.000
101.507
8.682
24.968
11.730
13.490
20.542
17.769
6.960
3.803
2.672
1.145
484
631
706
1.763
1.514
1.670
52.185
102.208
93
130.000
345.000
160.000
150.000
130.000 köylü topraksızdır. Türklerin kitle halinde
göçe zorlanması, Bulgarların az zamanda toprak
sahibi olmasına imkân sağlamıştır.
P
4
P
Ünlü Bulgar
yazarı Yordan Yovkov'un babası Kocabalkan'm
yoksul bir köylüsü iken, Dobruca'ya, Türklerin
yoğun olduğu bölgeye yerleşir ve çok geçmeden
600 dekarın üzerinde toprağa sahip olmuştur.
Bu Göç Tarihinin başlangıcından günümüze
kadar imzalanmış birçok uluslararası ve Türkiye
ile Bulgaristan arasındaki ikili antlaşmaların, Bul-
garistan'daki Türk ve Müslüman azınlığa tanıdığı
can ve mal güvenliği, özgürlük, göç edenlerin ta-
şınır ve taşınmaz mallan hakkındaki güvenceler,
Bulgar devleti tarafından hiçe sayılarak yerine ge-
tirilmemiştir. Böyle gelmiş, böyle de gitmektedir.
Bulgar devleti kurulalıdan beri birçok hükümetler
değişmiş, rejimler değişmiş, ancak Türklerin göçe
zorlanması politikasında hiçbir değişme ol-
mamıştır. Bulgaristan Türkünün hakları ulus-
lararası forumlarda gereken ciddiyetle hiçbir ülke
tarafından gündeme getirilmemiş, Bulgarlardan da
hesap soran olmamıştır.
1989 yılı göçü Bulgaristan Türklerinin göç ta-
rihinde BÜYÜK GÖÇ olarak bilinir. Büyük göçlerle
ilgili tabloya bakınca, bundan önceki büyük göç-
lerin ikisi de savaşlar zamanında yapılmıştır, yani
Türk-Rus ve Balkan Savaşlarında. Bulgaristan'daki
totaliter rejim yıllarında ise savaş yok, cephe yok,
karşı taraflar arasında bir çarpışma yoktu; ama,
Türklere yapılan barbarlık, savaşlar zamanında ya-
pılandan farklı değildi. Masum Türklerin okulları
kapatıldı, ana dilleri yasaklandı, adları Bulgar ad-
larıyla değiştirildi, sonra da yüzbinlerce Türk göçe
zorlandı. Utanç trenleri, uçaklar, kilometrelerce
uzayan otomobil ve kamyon kervanları Bul-
garistan Türklerini Türkiye'ye taşıyorlardı. 2 Ha-
ziran 1989'dan 22 Ağustos 1989 gününe kadar,
yani iki buçuk aylık kısa bir süre içinde toplam
311.862 Bulgaristan Türkü Türkiye'ye giriş yap-
mıştır. Türklere yapılan bu insanlık dışı işkenceler,
acımasız olaylar bazı Bulgar aydınlarının da tep-
kisini çekti. İşte bu günlerde, Temmuz 1989 ta-
rihinde dünyaca ünlü kadın şair ve yazar, sonra da
Bulgaristan cumhurbaşkanı yardımcısı seçilen
Blaga Dimitrova BİR AD başlıklı kısa eserleriyle bu
olayları kınadı ve masum Türklere manevi destek
oldu. Yazarın sözleri yüreklere bir ok gibi işledi,
güçlü bir silâh niteliğinde, yapılan zorbalıklara
ateş püskürdü, karanlıkların perdesini yırtarak sı-
yırıp attı. "Hür Avrupa", "Almanya'nın Sesi" ve
"BBC" radyolarında da okunan bu eser, özgürlük
ve adaletin simgesine dönüştü.
İşte sanatçının tarihî yazısından alıntılar:
"Eğer öz adını senden zorla alınarak yerine bir
başka ad kabul ettirmeye kalkışırlarsa, kişiliğine
karşı en büyük ve dayanılmaz bir saldırıda bu-
lunmuş olurlar. Bu tür bir terörist saldın so-
nucunda özsaygın daha kaynağında, özbilincinde
yaralanmış oluyor. Aslında insanoğlunun bütün
çabalan bir ad uğruna değil midir?..."
"Bir adın zorla değiştirilmesi geçmişi ortadan
kaldınyor, tecrübeyi silip atıyor, tarihi ayaklar al-
tına alıyor."
Bulgar makamlarının Türklere işte böylesine
kaba bir saldırıda bulunduklarını yazan sanatçı
şöyle devam ediyor:
"Eğer Müslüman vatandaşlann adlanna do-
kunulmasıydı, kendi dillerini konuşmalan, dinî
âdetlerini yapmaları yasaklanmasaydı, eminim ki
hiçbir iç ve dış tahrik bunlan kafileler halinde yol-
lara düşürmeyecekti. Evlerini, malını mülkünü, ya-
kınlarının aziz mezarlarını, bağ ve bahçelerini öy-
lece bırakıp yollara düşen bu zavallılar, çiğnenen
insan onurlarını kazanmak için her şeyi göze al-
mışlardı. Boşalan şu tütün tarlaları, şu ıssız atölye
ve kırlar, şu endişeli bakışlar, bütün bunlar beş yıl-
dır üzerlerine uygulanan o çirkin baskıya bir ce-
vaptı. Kendilerine örnek patriot (vatansever) de-
dikleri o bizim yüksek çevre mensuplan, kendi
Türk soyadlarını neden değiştirmediler? Ken-
dimizin katlanamayacağmız zorbalığı neden baş-
kalarına uyguluyoruz?..."
Sözümona "yeniden doğuş" sürecinin suçlulan
hakkında da şöyle diyor:
"Anonim suç yok. Suçlular bulunmalı. O bir
avuç sorumsuz fonksiyoner açıklanmalıdır. Bir de
şu var, hepimiz susmasaydık, bürokratik me-
kanizma böylesine çalışmazdı... Ayn ayn hepimiz
suçluyuz. Vatanın yaşam temposu bozuldu: Emek-
liler fabrikalarda çalışıyor güçleri yettiği kadar, öğ-
renciler ve öğretmenler tarlalarda mahsulü top-
lamaya çalışıyorlar... Bu ağır suçun cezasını yann
çocuklarımız çekecek. Belki de bize lanet edecekler.
Hayalî bir zenginlik için, turistik bir gezi, büyük kazanç
için veya sırf macera için insan, yerini yurdunu bırakır
mı? O, bunu yakın veya uzak ajansların etkisiyle de yap-
maz. Yaparsa, ana dili hakkınnı savunmak için yapar,
dininden ötürü yapar, daha çok adından ötürü yapar.
4. İstoriya na Bılgarskiya nazod (Bulgar Halkının Tarihi), 1. Bojüov, V. Mutafçieva, K. Kosev, A. Pantev, St. Gnnçarov, Sofiya, 1994;
Kratka istoriya na bılgarskiya narod (Bulgar Halkının Kısa Tarihi). Jv. Lazarov, PI, Pavlov, Jv. Tütünciev, M. Palangurski, Sofiya,
1993, s. 132-142.
Oysa bir adın oluşturulması hiç de kolay
değil. Bunun için onu gaspetmeye veya lekelemeye
kimsenin hakkı yoktur."
P
5
P
XX. yüzyılın sonlarında dünyanın özgürlük ve
demokrasi yolunda hızla ilerlediği bir dönemde,
Bulgaristan Türklerine komünist rejim tarafından
yapılan insanlık dışı baskı ve zorunlu göç gün-
lerinde yaşanılan insanlık trajedisi, şüphesiz ta-
rihte bir utanç belgesi olarak yer alacaktır.
BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN SOSYAL-
EKONOMİK DURUMU
1992'de kurulmuş Uluslararası Azınlıklar So-
runları Ve Karşılıklı Kültür Etkilenmeleri Merkezi'nin
verdiği en yeni bilgilerde şöyle denilmektedir.
"Kurtuluştan (1877-78'den) sonra bizdeki Müs-
lümanların sayısı sorunu kesinlikle hallolunmuş
değildir ve bu da ikili propagandanın dayanak nok-
tasını oluşturmaktadır: Türk kaynaklan, pek tabii ki
bu sayıyı yüksek göstermektedir. Bulgar kaynakları
ise, yine pek tabii ki bunu düşük göstermektedir. Şu
belirtilmelidir ki son zamanda bir dizi Avrupa ül-
kesi de bu sayıyı aslında varolandan çok daha yük-
sek olarak kabul etmek eğilimindedir."
P
6
P
Bulgaristan'da son nüfus sayımı Aralık 1992
yılında yapılmıştır. Azınlıklar hakkında bu sa-
yımda elde edilen sonuçlar açıklanmadı. Bulgar
Parlamentosunda grupları bulunan partiler ara-
sında bir uyuşmaya varılarak sayımın tam so-
nuçları açıklanmadı. Resmi açıklamaları kısaca bu-
raya aktaralım:
Genel Toplam:
'
8.473.000
Bulgarlar
=
7.272.000
Türkler
822.000
Çingeneler (Romlar)
P
P
288.000 ^^
Diğerleri
91.000
Bulgaristan nüfus sayımı tarihinde ilk defa
Müslümanlar Sünni ve Şii olarak dinî mezheplere
göre ayrılmıştır:
Müslümanların sayısı 1 milyon 78 bin (12.7%)
Sünniler
1 milyon 2 bin
Şiiler
76 bin
olarak gösterilmiştir.*
Kısaca belirtmek gerekirse, Bulgaristan devleti
kurulalıdan beri, bu ülkedeki Türklerin sayısı Bul-
garistan'ın nüfusunda önemli bir yer almış ve
nüfus sayımlarında elde edilen gerçek sonuçların
yayımlanmasını vejfcı yayımlanmamasını et-
kilemiştir. Türk ve Müslümanların gerçek sayısını
bilmek pek tabii ki önemlidir, ancak bu sayı bi-
linmediği halde hiç olmazsa daha önemli bir ger-
çek ortadadır: Bulgaristan'da Türk-Rus Savaşından
günümüze kadar Türkler vardır ve en büyük azın-
lığı oluşturmaktadırlar. Ancak 1994 yılında yeni
yazılmış Bulgaristan Tarihi adlı kitapta Bulgaristan
Türklerinden hiç bahsedilmemektedir. Kitabın mü-
elliflerinin Bulgaristan'da Türk olduğunu unut-
tuklarını sanmıyorum. Türklerin eritilmesi için bu
müelliflerden bazılarının katkıda bulunduğunu
her Bulgaristan aydını iyi bilir.
4.12.1992 tarihinde yapılan sa'yımda, yüzyıllık
nüfus sayımı tarihinde ilk kez Bulgaristan'ın nü-
fusunda bir azalma olduğu görüldü. Nüfusun azal-
masında başlıca faktörlerden biri olarak da, 1989
yılı yaz aylarında başlayan BÜYÜK GÖÇ, Bul-
garların ifadesiyle ise BÜYÜK GEZİ ve bundan
sonraki yıllarda da Batı'ya doğru göçler gös-
terilmektedir.
P
7
P
Türklerden başka 350.000 Bulgar da
Bulgaristan'ı terketmiştir.
Önce de belirtildiği üzere, Bulgaristan, Türk-
lerden kurtulmayı bir devlet politikası haline ge-
tirmiş, bu ülkede hükümetler değişmişse de Türk-
ler hakkında güdülen politikada hiçbir değişiklik
olmamıştır. Türk-Rus Savaşından, Birinci Dünya
Savaşına kadar güdülen politika, Birinci Dünya
Savşıyla İkinci Dünya Savaşı arasında da devam
etmiş, hattâ şiddetini daha da artırmıştır. Sofya'da
Azınlıklar Merkezînde çalışan Bulgar bilim adam-
larının hazırladığı raporda bu gerçekler doğ-
rulanmaktadır:
"Vurgulayarak belirtilmelidir ki, iki Dünya Sa-
vaşları arası dönemde de Bulgar tarafı devamlı
kendi Türk tebaasından kurtulmak amacını güt-
müştür.
 
 
  balkonoloji-niyazi akkılıç
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  niyaziye göre zaman tamamdır.
  ATATÜRK SÖZLERİ
Bugün Kurban Bayramı, kurbanlar kesilecek sevap niyetiyle etler dağıtılacak herkese. Yürekler bir olacak gönüllere kilitlenecek. Gökler rahmet bereketiyle yağmurlar boşaltacak yeryüzüne. Bugün hepimizin yüreği şenlenip bayram sevinciyle coşacak. Hepimizin Kurban Bayramı kutlu olsun. İSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy

www.htmlmekani.tr.gg
FİKRİ HÜR, İRFANI HÜR VİJDANI HÜR ,BİREYLER OLMALIYIZ. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK AKLIN VE BİLİMİN ÖNCÜLÜGÜNDE TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ÇAGDAŞ UYGARLIK DÜZEYİ ÜZERİNDE OLMASI VE GELİŞMESİDİR. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ULUSLARA EGEMENLİK -FERTLERE ÖZGÜRLÜK! BALKANOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ ÇAGRI BALKANOLOJİ Merkezinin ilk kurma kararını toplantısı25 Mayıs1988 yılı Toplantı yeri Kartagümrük/Fatih-İstanbul Adesinde kararlaştırılarak Balkanlarda Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Dernegi olarak kurulmuştu.Lakin Dernek Üc yıl sonra 1991 yılında maddi olanaksızlıklar Tarafından kapandı. Bu duruma meydan vermemek için ve Balkanlardaki Kültür, Dil, Mimari Tarih EGİTİM, Edebiyat ve Sanat kıyımına tahamül edemeyen sayın NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL/Gaziosmanpaşa Merkezinde ÖZEL kurduğu, BALKANOLOJİ ARAŞTIRMALARI Merkezi Salih paşa caddesiN.14. adresinde Altaylardan Tunaya Darneginin catısı altındadır.Kurucular ve üye. 1.-NİYAZİ AKKILIÇ Başkan Emekli Memur. 2.İDRİZ KAHRAMAN Başkan Yardımcısı Gazeteci ve Emekli. 3.MELEK TABAK ALTAY TUNA Dernegi Sekreteri 4.NİZAMİ ALPER AKKILIÇ Kurucu üye-öğrençi. 5.HÜSNÜ ZAKİR-ÖĞRETMEN Kurucu üye Bulgaristan BALKANOLOJİNİN BAŞLIÇA AMACI Niyazi Akkılıçın 40 yı boyunça topladığı 600 yıllık eski kitaplar, belgeleri, süreli yayınlardaki Balkan haberleri, belgeleri, resimleri korumak Mimari Türk-İslam İzlerini ve Mirasımızı araştırmak ve Tanıtmak ENVANTERİNİ VE Arşivini düzenlemek, kültürel eserlerimizi itinalı bir şekilde deizmek, restore ettirmek, Araştırmacıları, Uzmanların hızmetine sunmak, Katoloklar ve kitaplar hazırlamak Radyo ve Televizyon gazete ve Dergi, gibi duysal görsel, yazısal, yayın araçları ile ülke ve BalkaN Türk Dünyasının Tarihi kültürel sanat varlığını DİĞER Ülkelere ve Dış Dünyamıza tanıtmak için Sergiler, Paneller, Konferanslar düzenlemek ve İnsanların Dikkatine Hızmet ve tanıtımına sunmaktır.BU NEDENLE tarihimizdenen bu ğüne kadar Balkan Ülkelerinden Anavatan Türkiyemize Göç ETMİŞ Bulunan Balkan-Rummeli Göçmen Vatandaşı Türk ve Müslüman vatandaşlarımızın ellerindeki kültürel Tarihi BİLGİLERİ-Resimleri,tapu, evlilik, gazete- matbuat,broşür,kitap, vesika gazete, dergi, okul şahadetnamesi v.s. herne varsa bildirmeleri içi ÇAGRIDA BULUNMAKTAYIZ. Bu Çagrı aynen Balkanlarda yaşayan Türk ve Müslüman kardeşlerimiz içinde geçerli olup gereken ilgiyi Balkanoloji Araştırmaları Merkezine göstermelerini beklemekteyiz.Bu Çagrı Balkanlarda zor kalan Türkçemizin ve Tüm ECDADIMIZIN, SİZLERE HİTABEN KUTSAL ÇAGRISIDIR. Bu Çagrı ecdat yadiğarı yıkılan, yakılan,kırılan, yok olan, ayni zamanda ayakta dimdik kalmayı saglayan ben varım diyen Camilerimiz, Mescitlerimiz, Saat KULELERİMİZ, Çeşmelerimiz, Tarihi Türk evleri, konakları, Sarayları, köşkleri, pınarları, hastaneleri, demiryoları istasyonları, kütüphaneleri, Çiftlikleri, v.s. her adım başı Türklük kokan Tarihi kültür sanat eserlerimizin tanıtım ve araştırılmadsı için Han Vhamamlarımız, dag, tepe, bag, bahçe, tarlalarımız, okul ve Dükkanlar, arölyeler, işlikler, fabrikalar Osmanlıda bvu ğüne kadar her nr varsa hepsinin bildirilmesi için bu merkeze baş vurmanızı ve irtibata geçmenizi bekleriz. niyaziakkilic@hotmail.com http./balkanolojicom.tr.gg../ Tel.+905357910694 Veya Altay Tuna Göç Dernegi-Balkanoloji Araştırma Merkezibaşkanlığı. Salihpaşa cad.N.14/K.5.. Berec-Gaziosmanpaşa/İstanbul. Adresine bekleriz. Güzel Anadolumuzda hür ve Müsatakil /bagımsız/ yaşamak için Balkanları-Rumelliyi unutamayız. Rumeliyi –Balkanları unutmak Kendimizi inkara çalışmaktır.Bizler kültür hazinesinin bireyleri olarak, Ulusumuzun gencinden yaşlısına kadar, memur, köylü, işçi, şair, yazar, Cumhurbaşkanından Başbakanına kadar Millet vekilleri, gazeteci, televizyoncu, yayıncı, üniversite öğretim üyeleri, Bakanlarımız ve Bilim adamlarımız Aydınlarımız ve öğretmenlerimize kadar dernekçilerimize yedisinden yetmişine kadar hepimize BÜTÜN Balkan kökenli ve Anadolu olan hepimize çandan yalvarıyoruz ve çağrıyoruz. Geliniz Balkanolojide3 Buluşalım.Sizler bizlere sahip çıkarsanız bizlerde dünya durdukça yaşamaya devam edeçegiz.BNoşuna öşmedi bu kadar insan. Boş yere akmadı oluk oluk kan. Kalk artık ulusum. Kalk artık uya. Yalvarıyoruz. Yalvaruyoruz. Sözde sizlerin sazda sizlerin. Madi ve Manevi yardemlarınızı bekleyoruz.Çünkü bizleri BNalkanlarda Binlerce köy, şehir samanlıklarında, tavanlarında, sandık köşelerindeki, hatta kömürlüklerdeki çöplüklerdeki onları ateşlerden topşlayarak farelerin kemirmesinden, örümçek aglarıdan kurtararak 10 BİNLERCE VE 100BİNLERCE DOLAYINI BULABILECEK KÜLTÜR TARİH İNÇİSİNİ İstanbul ilinin Gaziosmanpaşa ilçesinin Salih paşa Sokagı N.14. K.5. Berec ADRESİNE Balkanoloji Araştırmaları Balkan Türklerinin abide Şahsiyeti sayın Araştırmacı BaşkanNİYAZİ AKKILIÇ Beye göndermenizi bekler candan teşekür etmeyide bir borc biliriz. Unutma ve şu mısralarıda hatırlayalım. Boşuna akmadı bunça kan Boşuna ölmedi bu kadar insan, Boş yere akmadı oluk oluk kan. Kalk artık ulusum , kalk arttık uyan. Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ DİYORKİ,Balkanlardaki Türk Kültürünü varlığını araştırmak, bulmak, tanıtmakl, yaymak ve yaşatmak her Türkün en Kutsal görevidir. Eger Milletleri bir ulu Meşe AGACINA BENZETİRSEK BU AGAÇ MUHTAC OLDUĞU NEMİ GEÇMİŞTEN ALIR VE O SAYEDE İSTİKBALE/GELECEGE/ KÖK SALAR.Atalarımızın bıraktığı Tarihi Kültürel eserler Gelecegimizin en büyük teminatıdır.. /güvencesidir/Onları yok olmaktan kurtarmak bizim birinci görevimizdir. İşte bunun Çagrısını AnaDOLU Türküne ve Balkan Türklerine içtenlikle yaparak bu göreve bir nebze olsun yardımlarını beklemekteyiz. Saygı ve selamlarımızla Balkanoloji Araştırma Merkezi başkanı Niyazi Akkılıç-İstanbul. İrtiat. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.gg./ http/hurbalkancom.tr.gg./ Tel.+905357910694. Salihpaşa cad.N.14. Gaziosmanpaşa/İSTANBUL. HÜRMET VE SAGI DOLU SELAMLARIMIZLA. Balkan Türklerini catımıza haberlerini ve desteklerini bekleyoruz. BALKANOLOJİ BAŞKANI-Niyazi Akkılıç-istanbul.
  TÜRK TARİHİNDE ÜÇ ATA
OĞUZ ATA ,KORKUT ATA KEMAL ATA 1:OĞUZ ATANIN İLİ BİZİM ORTAK İLİMİZ. 2:KORKUT ATANIN DİLİ ,BİZİM ORTAK İLİMİZ 3:BİZİM ORTAK YOLUMUZ
Osmanlıda Giyinim

sitene ekle

Myspace Graphics
  DELİORMAN TÜRKLERİNE
BALKAN TÜRK VARLIGINA DOGRU YOLU GÖSTERECEK ÇOBAN YILDIZIBİR ÜMİD VEİMAN GÜNEŞİ HALİNDE DOĞARAK YÜKSELMİŞTİR.DELİORMAN TÜRKLERİ İÇİN TEKYOL DEMOKRASİDİR-ZAFERDİR-ADALETİR.BU ZAFER ÖZGÜRLÜĞÜN TEK YOLUDUR.KABUL ETMELİYİZ.
NİYAZİ AKKILIÇ

BALKONOLOJİ ARAŞTIRMASINDAN ÖZETLER
BULGARİSTANDA TÜRKLÜK MÜÇADELESİ
Balkanoloji araştırma merkezi başkanlığı olarak özetlemek istersek,Altaylardan Tunaya
Göçmenler Dernegi ve onun rehberliğinde yörütülen Balkan dil, kültür, Tarih, Mimari Egitim, Edebiyat v.s. Araştırmalarımız Balkanoloji Araştırma Merkezi adı altında Başkan
Niyazi Akkılıç yönetiminde Balkan-RumelliTürk kültür varlıklarının Mirasını araştırmak ve tanıtmak plan ve projeli uygulamalarlan arşiv ve Eanvanterini çıkarıp Balkan Türklerine sunabilmektir. Başlıçada genel amacımız bu yönde yapılan çalışmalardır.
Balkanoloji Merkezinin bu yönde yürüttüğü araştırma ve çalışmaları destekleyen Ana DOLU Türkleri VE Balkanlardaki TÜRKLER VE Göç etmiş bulunan Balkanlı aydınlarımızın bu konuda BALKANOLOJİ olarak açık ve net olarak her Türkün – her bir AYDIN KİŞİNİN öğretim üyesi veya gazeteci – Tarihçi kim neler Balkanlar ile ilgili neler bilirseler, bize fikir ve düşünçelerini hiç sakınmadan bildirmelerini içabında kendi özel fikir ve düşünçelerinide sunarak katkı ve desteklerini ve bizimle birlikte yer almalarını bir Balkanlı Türkü olarak beklemekteyiz. Emai,l. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.gg./ http./hurbalkancom.tr.gg../ +905357910694 olarak arayabilir ve iletişim kurabiliriz.Muhterem Balkanlı Türkleri-Bizler yani atalarımız Balkanlara-Anadoludan gelen ve göç eden yürük Türkmen Türkleridir.
Balkanolojinin başlıça genel amacıda önçelikle Balkanlardan Anavatan Türkiyemize göç gelmiş olan Balkan Türklerinle ve Oralarda kalan akrabalarımızla balkanlı türklerlen kültürel, sosyal, Tarihsel baglarımızın derin köklerini araştırmak tanıtmak ve yaşatmak için yerliyerinde bilimsel araştırmalar yapılarak Türk kültür tarih varlığını yeninesle daha iyi tanıtmak için bunuda belirli zamanlarda bizim olan ve yüreklerimizde ve beleklerimizde halen bizim bilinen Balkanları ve oradaKİ VE YAŞAYAN ÜÇBEYLERİ VE Türklerlen ilğili bilinen bütün haber ve bilgileri, hep berabercesine, Birlik- Beraberlik- Dirlik ve Dayanışma içersinde hepberaberçe kanımız çiğerimiz olarak paylaşmaktır. Bunun için Balkanoloji araştırma merkezi sizlerden düşünçe ve fikirlerinizden bu konuda katkılarınızı ivedilikle beklemekteyiz.BULGARİSTANDAN DÜNDEN BU GÜNE YAPILAN GÖÇLE
1878-80 Yılları1,000.000. kişi aile,
1880-1912 yılları440.000kişi ailr.
1912-1951yılları154.000kişiaile.
1951-1978 yılları130.000kişi aile
1978-1990 yılları345.000 kişi aile
1990-2000ylları185.000 kişi aile
Böylece Bulgaristandan Rus-Türk harbinden sonra başlayan ve 2000 yılına kadar süren 130 yıllık bir zaman içinde Bulgaristandan 2,254. 000 Türk ailesi göç ermiştir. BU göç ailelerini ortalama 3 kişi olarak hesap etsek 6.762.000 Türk bulgaristandan göç etmiş oluyor.
Bu ğüm yapılan Araştırmalara göre Balkanlardan GELEN Türk Göçmenlerinin sayısı Anadoluda 36575 850 kişi olarak biliniyor bu rakamın 18725250 si Bulgaristan kökenli olduğu amlaşılmaktadır.Bunun için Bulgaristan ve Türkiyede secimlerde yapılan ikili anlaşmalar bu konuda büyük rolü olmaktadır. Bulgarista HÖH-nin lideri olan sn. Ahmed Doğan için bu rakamlar Bulgaristan Türkleri için Barışın VE Daletin saglanmasında Demokrasinin genel unsurlarıdır.Unutmayalım ve devamlı kalplerimizden silinmeyen AZILI KOMUNİST Rejminin Mimarı Todor Jivkof döneminde Mestanlı meydanı basan taklar ve altında ölenler sonra benkovskide küçük Türkkanın Anakuçagında öldürülmesi ve yine HAK VE ÖZGÜRLÜK MÜÇADELESİ VEREN Niyazi İbrahimin oglu StaraZagora İLİNİN Rıjena/Hamursuz / köyünde boğzlanmadını babası Müslüman Pomak Türklerinin haklarını savunup müçadele verdiğinden öldürülerek tam g göç etmeside altı ay sonraya bırakılması ve baskıda bulunması nasıl unutulur. Bu iki küçük çoçuğun ölüm sonrası Analar ve Babalarda şehit edilmedimi, Birçokları Zındanlara gönderilmedimi, SÜRGÜNLERE Balenelere gönderilmedimi. Bütün Bulgaristan Türk aydınları, gazeteci, yazarı, doktoru v,s. Baskılara tabii olmadını. Zorla isimler degişmedimi, dil- din kültür ve Türkçemiz yasaklanmadımı hangisini sayalım okadar çok yasaklar vardıki. Bütün bunlar nasıl unutulur.
Bulgarlaştırma ve soykırımı için yapılan katliamlı baskıları zulmün pençesinden kurtulmak için Binlerce Şehitimizin akan Sıçak kanları için onları yad etmek savunmak için davaya milli şuurla destek verenler BELENE SÜRGÜNÇÜLERİ VE Cezaevi mahkümları v.s. her bir tutuklu ve zulum gören Türkler ve Müslümanlar kendi milli yapılarınla ve Milliyetçi Türklük duyğularınla mücadeleler vererek örnek olmaya gayret göstermekteydiler. Türk milletine örnek olmak için Önçe Türkçemiz Dil Egitimimizin yeniden destek görmesi için Her Bulgaristan Türkünün BAŞI Göklere ERMESİNİ BEKLERKEN MAALESEF HALA DAHA TÜM Demokrasilere ve ÖZGÜRLÜKLERE RAGMEN Avrupa Ülkesi olan Bulgarista Yinede Türk okullarını önemsemediler. Türk Milletvekileri ve lider SNaHMED Doğan yine yalnız kaldı. Ataka milliyetcilerine yenilmiş oldu. OBİR GÜNEŞTİ LAKİN Bulgaristan Türklerine Sıçaklığını verip kanadı altına alamadı. BURADA Türk MİLLETİ YİNE ÖKSÜZ VE YETİM KALDI. Bulgarlaşmada dökülen ASİL Türk kanlarının tam terzisini bularak tartamadılar. BU KANI YERDE BIRAKMAMAK İÇİN BAŞTA Bulgaristan Türklerinin baskılarını ve zulmü unuturabilmek için bir nebze Türk OKULLARINI AÇARAK Türkçe egitime yön verilmemesi çok çok acıların ve zızıların nar taneçiği olarak bırakılmıştır.UYARIYORUM. sakın daha geç sayılmaz. Asla asla unutmayınız ve unutmayınızki unutulmasın tarihin mazisi hatırlasın ve özgürlük günesinin aydınlığı herkesi Demokrasi içinde ısıtabilsin.Bulgaristan bu gün Türk ve Müslüman 3750560 kişi bu olayların gerçekleşmesini beklemektedir.Ey Balkanlı Türküm dur hemen gitme. Durduğun yere hele bir bak. ŞU ANDA Balkanlardasın. Bulgaristanda geldiğin Deliorman veya Güller vadisindesin hiç fark etmez.Bu Topraklar Anavatandan koparıldıktan sonra topragın bereketinebıraktığın evine yurduna malına bahçe ve tarlanaı nasıl yitirdiğini biliyorsun. Kalmadımı BEŞPARASIZ VE HİÇ PULSUZ BULGARLARA TESLİM EDİLMEDİMİ.Arkasında kocaman bir Türk mirası ve hatırası olan bu topraklar atalarımızın alın terinle kazandığı topraklar degilmiydi. Bunun için sen hala Evladı Fatihanların bir neferisin ve evladısın. Torunusun.Unutma sen hala fatihanların topraklarındasın. Çünkü TAPULAR Ankarada HALA ARŞİVLERİMİZDE SAKLANMAKTADIR.
Şehitlerimizin ve Gazilerimizin bu topraklarda akan Sıçak kanları vardır. Bunu size milli duyğularumla anımsatıyorum. Bastığın Bulgaristan Topraklarında unutma 600 yıllık ceddinin ve atalarının müçadele şerefi şanı, emegi var. Anıları ve tarihi var olup yazılmış tarihi miras tapularımız vardır. Başını rg ve şunuda hiç unutma durduğun yere bir bak. Bir Fatiha oku. SONRA GENE DURDUĞUN YERE BAK UNUTMADAN Milli Müçadelemizi
Tanı daha fazla tarihinden bilgi almak isterseniz bizi ara niyaziakkilic@hotmail.com.
http./balkanolojicom.tr.gg../ http./hurbalkancom.tr.gg../ +905357910694. ara ve sor öğren.
Şehitlerimizin yüzüne nasıl bakacaksınız. Nerede kaldı Türklerin DOĞAL HAKLARI. Nerede kaldı Şehit Türkümün akıtılan saf temiz kanları. Bunları Bulgaristan Baş Duşmanı Jivkof yönetiminin Devamçılarına peşkeşmi çekileçektir. Yoksa ADALET YERİNE GELEÇEKMİDİR.Böyle giderse Türk ve Bulgar bie arada yaşaması zorlaşaçak gibi geliyor Buşlgaristan Türk halkına. Avrupa Birliğine girdik onlarıda ikna etmedeBulgarlar kadar zormudur. UYANIK milletvekili Türklerimiz nerede YOKSA kara para veya dalevera peşindelermi. BÖYLE BİR VAKA VARSA NASIL ÇIKARSINIZ KARANLUIIKLARDAN AYDINLIĞA. Unutma Bulgarisrand Nigboludan başlar Türk Müslüman İMTİHANLARI, vidin, PLEVEN, VARNA, ŞUNMNU, ŞİPKA KAZANLIK eskizagra, tırnava, Filibe , Burgaz, elena gibi uzar gider Türkün verdiği kahraman şehitlerinin kanı unutmayın egri işler yapmayınız. Sizlerde kafirler gibi bu kanlarda boğulma ihtimallerine sakın düşmeyiniz. Yine SULANMAsın ATATOPRAKLARI ŞEHİT KANLARINLA METİN OLUP Milletin sadık erleri olalım.şimdi Balkanoloji olarak ATATÜRKÜN SÖZLERİNLE BİTİRİYORUM.
Bizler Altaylardan Tunaya göçmen TÜRKLERİ VE ÜYELERİ Balkanoloji Araştırma çalışanları olarakta, Bulgaristanda Şehitlerimizi büyük saygıyla anıyoruz. Türk milleti ve onun çocukları olarak her zaman ACDADINI TANIDIKÇA, ONLARA SAHİP ÇIKTIKÇA YİNE BÜYÜK İŞLER YAPAÇAKTIR. Türk Medeniyetinin ufkundan doğan yeni bir güneş gibi devamlı parlayaçak ve Tarih sayfasında yine Türk ası ilebet yazılacaktır. Mustafa Kemal AtaTürk.. metini yazan ve hazırlayan . Balkanoloji kültür tarih başkanı Niyazi AKKILIÇ-İSTANBUL. SAYGI VE HÜRMETLE BALKAN Türklerinden yanıt ve destekler beklemekteyim. 9.01.2009.yılı. NİYAZİAKKILIÇ-İSTANBUL.


BALKANOLOJİ ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞANLARI ADINA YAPTIĞIMIZ BALKAN TÜRKLERİ VE MÜSLÜMANLARININ UYGARLIĞINDAN BU ĞÜNE KADAR BALKANLARDAKİ GELENEK, GÖRENEK, ÖRF VE ADETLERİMİZ DİLİMİZ, DİNİMİZ, KÜLTÜR VE TARİHİMİZ EGİTİM VE EDEBİYATIMIZ KİMLİĞİMİZ VE VARLIĞIMIZ HER YÖNÜYLE BİLİMSEL AÇIDAN ARAŞTIRILARAK KAYITLARA GEÇMEKTEDİR. BU GÜNE KADAR BİRÇOK ÇALIŞMALARDA BULUNDUK. GENELLİKLE BULGARİSTAN DAKİ MİMARİ KÜLTÜR İZLERİMİZİN DÜNÜ VE BUĞÜNÜ 600YILLIK MİMARİMİZ ESKİ EV VE KONAKLARIMIZ V.S. OLMAK ŞARTINLA BULGARİSTANDA TÜRK YAPISI KESİN OLMAYAN BİR 3339 ADET ESER GÖSTERİLİYORDU. BUNLAR ÇOK YETERSİZ OLDUĞUDA BİLİNİYORDU SON BULGARİSTAN ÇALIŞMASINI BAGLANTISINDA GÖRÜLDÜKİ 222812 ADET ESERİMİZİN YANLIZ 168750 ADEDİ TARİHİ TÜRK KLASİK STİL YAŞADIĞIMIZ ECDAT EVLERİ ÇIKMIŞTIR.1660ADET YENİ VE ESKİ CAMİ VE MESÇİT VARDIR.YANİ UZATMAYAÇAGIM BU ESERLERİN LİSTESİ 55ADET CEDVELDE TOPLANIYOR. TÜRKLÜK VE MÜSLÜMANLIK KÜLTÜRÜ OKADAR ÇOK DERİNKİ ANLATMAYLA SON BULMAYOR. BÖYLE BÜYÜK BİR IRKIN VE FATİHİN TORUNLARI OLARAK BİZLER GEÇMİŞİMİZE SAHİP ÇIKALIM. SET ÇEKENLERİ UYARALIM VE GERÇEGİ ANLATALIM. BİRLİK, DİRİLİK, BERABERLİK DAYANIŞMA BU DÖRT SÖZÜ KEMİKLEŞTİREREK TÜRKLÜĞÜMÜZE SAHİP ÇIKALIM. NETEKİM SAYIN ERDİNÇ BEYİN SÖYLEDİKLERİ ÇOK YERLİ YERİNDE TÜRKSEK SAPINA KADAR TÜRKLÜĞÜMÜZÜ BİLELİM VE KİMŞİĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM. SÖZ EDİLEN ERDİNÇ KARDEŞİMİZİN GİBİLERİNİN DAHA ÇOK OLMASINI DİLER BALKANOLOJİ ÇATISI ALTINDA TOPLANMAMIZI BEKLEMEKTEYİM. BÖYLE ARKADAŞLARLAN GURUR DUYMAK TÜM TÜRK MİLLETİNİN HAKI OLMASINI İSTERİM ENDERİN SELAM VE SAYGILARIMLA NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL.BALKANOLOJİ BAŞKANI.


DUYURU

BALKANOLOJİ MERKEZİ
Balkanlarda Türk Dil Kültür Tarih Araştırmaları merkezinin kuruluşunun yegane amacı bütü Balkan Ülkelerindeki gecen 600 yıllık Türk –Müslüman Kültür Medeniyetinin varlığını araştırmak ve bu ülkelerde çeşitli sebebler yaratılarak kaybolan Mimari anıtlarımızın ve kültürel güzeliğimizin yıkılması, yok edilmesi, kaybolması, yakılması ve yıktırılması gibi birçok nedenlerlen GEÇMİŞ TARİHİMİZDEN BU ĞÜNE KADAR KENDİNİ KORUYABİLMİŞ VE DİMDİK AYAKTA KALAN Mimari kültür izlerimizin ve Osmanlı
Yapıtarınıo tek tek köy ve şehir demeden araştırarak , meydana getirmek istediğimiz Balkan Mimari Eserlerinin dünü ve buğünü diye Envanterini ve arşivini çıkarıp gereğinçe düzenlemektir.Bizlere bu konuda daha ayrıntılı ve verimli çalışabilmek için, daha bilimsel çalışmalarda bulunmak ve katkı saglamak, bilği alışverişini hızlandırmak, özğür ve daha çok yaratıcı birer bireyler olarak Balkanlılara genç Araştırmacılar yetiştirmek ve böylecede ilmi ve bilimsel sonuçlar çıkararak ortaya koyabilmektir.Böylecede Balkanlardaki yıkılan köprüleri yeniden inşa etmek demek Balkan Ülkeleri halkları arasında yeniden bagları genişleterek İşbirliği ve Dostluklar kurarak, kuvvetlendirmektir.Kardeşliği güçlendirmek gayesinlede Dünyamızın ve insanlığın daha güzel olabilmesi için Evrensel mücadeleleri Dünya Barışına, Demokrasi yolunda hak ve adaletini saglamakla yeni içerikli elemanlar saglanmasında, yetiştirilmesinde düşündüğümüz amaçlardan yeganesidir.
Balkanoloji di, kültür tarih araştırma merkezinin ayrıça kısa adıda BALKANOLOJİolarak
Saptanmıştır.Bu Kuruluş 1988 yılında bir Balkanlı Osmanlı kuruluşu olarak kurularak
İstanbul-Gaziosmanpaşa ilçesinde Tüm Balkan Türklerini kapsayan bir bilimsel araştırma kuruluşu olarakTarihi Türkiyemizin İstabul kentinde nufusun önemli bir bölümü Balkan Türkleri oluşturması göze alınarakBalkanlarda Dil, Kültür, Tarih Mimari ARAŞTIRMA MERKEZİ Kordinatörü ve Araştırmacı Sn. Niyazi Akkılıç Başkanlığında kurulmuştur.
Kuruluşumuz bütü Balkan Türklerine ve Göçmen Derneklerine kapısı açık olup gerekli Balkan ülkelerinle ilğili balkan Türklerinden bildikleri bilgileri, belgeleri, eserleri ulaştırmada gayret gösteren birçok Balkan Türkleri derneklerine ve Altay Tuna Dernegi Üyelerine gönülden teşekürler eder ve mütemadiyen daha hızlı bir akışla şu iletişime yer vermelidirler. niyaziakkilic@hotmail.com. http./balkanolojicom.tr.ğğ./ +9053579106.
Adres.Salih kardeşler cadesi.N.14. Berec-Gaziosmanpaşa/İstanbul.Niyazi Akkılıç.
  EĞEMENLİK-ÖZĞÜRLÜK
ULUSLARA EGEMENLİK FERTLERE ÖZĞÜRLÜK
M.K.ATATÜRK.

BİTİRDİM ESRİMİ SİLDİM KALEMİM
NİYAZİ AKKILIÇ

DİLDE ,FİKİRDE, İŞTE BİRLİK . İ.GASPIRALI-KIRIM

BALKANLARDA TÜRK KÜLTÜR VARLIGINI ARAŞTIRMAK BULMAK ,TANITIP YAYMAK HER TÜRKÜN EN KUTSAL GÖREVİDİR.

EGER MİLLETLERİ BİR BÜYÜK MEŞE AĞAÇINA BENZETİRSEK ,BU AĞAÇ MUHTAC OLDUGU NEMİ GEÇMİŞTEN ALIR VE O SAYEDE İSTİKBALE KÖK SALAR. ATALARIMIZIN BAKTIGI TARİHİ KÜLTÜREL ESERLER ,GELECEGİMİZİN EN BÜYÜK TEMİNATIDIR.ONLARI,YOK OLMAKTAN KURTARMAK BİZİM BİRİNCİ GÖREVİMİZDİR
NİYAZİ AKKILIÇ.

TÜRKÇEMİZ

ANALARIMIZIN DİLİ ,ANADİL ,DİLLER GÜZELLİK YERİNE KILIÇTAN KESKİN ,ÇELİK TEN SERT , KAYADAN SARP,BORADAN HIZLI, İPEKTEN İNCE ,KELEPEKTEN UÇUÇU, ÇİÇEKTEN RENKLİ ,ALTINDA PARLAK , SUDAN DURU ,TÜRKÇEMİZ....
NİYAZİ AKKILIÇ

EY TÜRK EVLADI
KİM OLDUGUNU, NERELERDEN GELDİĞİNİ VE ŞİMDİ NERELERDE OLDUĞUNU HİÇ SOR GULAMA FIRSATIN OLDU MU? BAYRAGININ RENGİNİ TOPRAĞINI KOKUSUNUN KANININ ASLETİNİN FARKINDA MISIN?

Türkün sesiTürklüğün sesi olmalıdır.
TÜRKLÜĞÜN DIŞINDAKİ SES TÜRKLÜĞÜN SESİ SAYILMAZ. Yahya Kemal.


BÜYÜK ŞEYLERLERİ YANLIZ BÜYÜK MİLLETLER YAPAR.
ATATÜRK

TÜRKLÜGÜN 6 İLKESİ
1:Siyasi varlıkta birlik .
2:Dil birligi
3:Yurt birligi
4:Irk ve menşe birligi
5:Tarihi karabet.
6:Ahlaki karabet

eger bir millet büyük se kendini tanımakla daha büyük olur.(ATATÜRK)

KUŞLAR GİBİ UÇMAYI BALIKLAR GİBİ YÜZMEYİ ÖĞREN dİK FAKAT Ç BASIT BİR SANATI UNUTTUK İNSAN GİBİ YAŞAMAYI BİLİYORMUSUN BUGÜN dÜNYA dOSTLAR GÜNÜ MESAJI SEV İĞİN dOSTLARINA GÖNdER EĞER BENdE O SEVdİĞİN dOSTLARINdAN BİRİYSEM BANAdA YOLLA BUNU ARKAdAŞLARINA GÖNdER BAK KAÇ CEVAP GELECEK EĞER 7 dEN FAZLA İSE SEVİLEN BİR dOSTSUN yazar:Alper akkılıç

ALLAHNASİP EDER,ÖMRÜM VEFA EDERSE ,MUSUL-KERKÜK VE ADALARI GERİ ALACĞIM.SELANİK DE DAHİL.BATI TRAKYAYI TÜRKİYE HUDUTLARI İÇİNE KATAÇAĞIM.MUSTAFA.KEMAL. ATATÜRK.


BALKANOLOJİ KÜLTÜR BAŞKANI NİYAZİ AKKILIÇ İBRET VERİÇİ SÖZLERİ

Balkan Türkleri bilinen Bulgaristan Türkleri Büyük önder ATATÜRK Düşünçelerine ve fikirlerinden esinlenerek ve cizdiği doğru politikalarından esinlenerek Bulgaristan Türkünün akılçı politikasınla doğru istikamette ilerleyerek,DELİORMAN VE RODOPLAR – Gülvadisi – Dobruca ve Tuna boyu Türkleri tek vüçüd birleşerek,Totaliter baskıçı Todor Jivkof yönetimine SİLAH KUŞANARAK SAVAŞMADAN, Dağa çıkarak isyan etmeden, TERÖR YARATMADANM,,Bulgaristanmda Zulümçü devletine resmi ve özel işyerlerini kırıp dökmeden Türklüğe yakışır bir şekilde,Avrupa ve diğer ülkelere örnek olabileçek şekilde Medeniyetinin Milli Türklük Şuurunla Sayın Liderlerinin AHMED DOĞAN ile Türk Milli ATATÜRKÇÜ Teşkilatının uyğuladığı DEMOKRASİ varlığının ğeleçegini, Özğürlük güneşinin doğacağını,Hak ve ADALETİN, Barışın var olaçagına inanarak H.Ö.H. nin kurulmasınla Jivkofun BKP nin 45 yıllık yönetimini YIKARAK tuz ve buz etmede Türklerin yıkıçı olmayarak çaLIŞMALARI HER ZAMAN TAMAMLAYIÇI OLDUĞUNU VE Bulgaristan Türkünün ulus olarak kültür değerlerine sahip çıkarak Türk varlığının BÜTÜNLÜĞÜNÜ GÖSTERMİŞ OLARAK ÖNEMİNİ,TANITIMINI VE YERİNİ LAYIK OLARAK GÖSTERMİŞTİR. Niyazi akkılıç-Balkanoloji başkanı.



2.TÜRK DİLİ ,TÜRKÇE DEMEK TÜRK DEMEKTİR.
Ne Mutlu Türküm diyene.


3.Milletce, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi, milli,Birlik ve Beraberlik için ,vatan için, fedakarca çalışan, serdenğeçen Alperen Mehmetçikler en kutsal duyğularlan selamlar sevği, sayğı, ile hürmetli dualarımızı balkan Türklüğü olarak içtenlikle sunarız.
4Her kahraman vatansever Bayrağının direğidir.Gönüllerde layık olmalı, her Türkün başı göklere değmelidir.Albayrağı saglam tutmak en büyük ödevimizdir.Sen Necipsin Türk MİLLETTİ BU SENİN KUTSAL VAZİFENDİR.. NİYAZİ AKKILIÇ- Balkanoloji başkanlığının sözlerinden.


5.Şehit gazilerimizin şanlı hatırı için Balkan Türkleri ve Deliorman Türkleri tüm Bulgaristan Türkleri şehit ve gazilerimize minnet ,şükran, sunarak, Dualarını kalplerinin enderinliğinden ifa etmektedirler.. Balkanoloji başkanı Niyazi akkılıç.istanbul


6.Sizler unutulmayan ruhumuzun çiçegi olan şanlı şehitlerimiz,Sizler her zaman HİLALİN ve Yıldızların cennet mekanınıda görmelisiniz. Sizler Türk Millettinin kırçiçegi ve Balkan TÜRKÜNÜN kardelanısınız ölümden korkmayan aşıklarsınız. SİZİNLE Tüm Dünya Türkleri gurur ve onur duyarak okudukları Dualarlan Fatihalarla yanınızdadır.NiyaziAkkılıç.Balkanoloji kültür başkanı – İstanbul



7.Balkanlar 600 yıl Türklük yaşadı.Bu Memleket Tarihte Türktü,Şimdiki Durumundada Türklük yasşamaktadır.Balkanlarda Türk varlığı var oldukça, Türklük ebediyen var olaçaktır.Türk toplumunun yegane dayanağıda TC NİN Dimdik ayakta var olmasıdır.
Milletim TÜRK.Vatanım Türkiye,Ülküm Türklüktür.Ulu önder ATATÜRK REHBERİMİZDİR.En büyük Türkiye Canımız kanımız sizlere feda olsun. Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ-İstanbul. Adımız Türk ve Andımızdır.Bulgaristan ve Deliorman Türkleri olarak,Türklük adına, Vatan ve Bayrağımız adına ,Türklük ugruna Canımızı ve kanımızı hiç esirgemeden korkmadan koyarız. Balkanoloji başkanı.NİYAZİ AKKILIÇ- İstanbul.Nasıl güçlü oluruz, Bir araya gelemezisek.Nasıl sahip çıkarız geleçeğimize, Geçmişimizi bilmezisek, Biz neler anlatırız ki var olan torunlarımıza ve genç neslimize. Atalarımızı tanıyıp araştırıp anlayamazisek .Nasıl karşı koyarız zulmün zorbalıklarına.Biribirimizi tanıyıp güçümüzü bilmezisek, Gelin bir yol bulalım ,Bir olalım. Balkanlarda Türk Birliğini kuralım. Böylecede yıkılmaz bir kale olalım. Türkün GÜÇÜNÜ BİRDEFA DAHA CİHANA GÖSTERELİM. Balkanoloji başkanı NİYAZİ AKKILIÇ-İSTANBUL. Aziz Balkan Türkleri,ARTIK BU GÜNÜMÜZÜ,Geçmişimizi ve geleçeğimizi çok doğru olarak bilerek konuşalım ve düşünçelerimizi istikbalimizin aynası olmasına yardımcı olalım.Türk ğibi Diri olalım Kale olarakta ayakta olalım.
Balkanoloji kültür başkanı Niyazi akkılıç- İstanbul.

Bu memleket, Dünya'nın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna
mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en aşağı yedibin
senelik Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin
içindeki çacuk, tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk, tabiatın
şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından korkar gibi oldu sonra
onlar alıştı. Onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Birgün o
tabiatın çocugu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu.
TÜRK oldu.
TÜRK budur;
Yıldırımdır,
Kasırgadır,
Dünya'yı aydınlatan Güneştir.
Bugün 62 ziyaretçi (88 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol