|
|
|
|
|
|
|
|
Kosova'da görev yapan Türk askerinin Ramazan'da yıllar öncesi başlattığı iftar çadırı olayı, ardından Batram paşa Belediyesi'nin Berekt Kervanı'yla, Türk polisinin görev yaptıkları, Türk iş adamlarının iş yaptıkları yerlerde özellikle maddi durumları iyi olmayanlarla dayanışma içinde lokantalarda verdikleri iftarların ardından, bugün Kosova başkenti Priştine'de kurulan dev çadırda her akşam bin kişiye iftar verilmesiyle, iftarın ardından sunulan eğlence programıyla yeni bir boyut kazanmıştır.
Bugüne kadar sadece Priştine'de 15 bin kişiye sağlı sollu onlarca Kosova ve Türk bayraklarıyla donatılmış bu çadırda iftar verilmiştir. Gelenekleşmeye yüz tutan bu etkinlik her türlü takdire değerdir. T.C. Devleti kurumlarının Kosova'daki temsilcilerinin ve iş çevrelerinin katkılarıyla yapılan bu mükemel faaliyetin gerçekleşmesinde olduğu gibi, bunun bu şekilde başarıyla sürdürebilebilmesi için hakkikatten çok büyük bir çabanın harcandığının tanığıyım.
Fakat, Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumlarının desteğiyle düzenlenen bu Ramazan Şenliği'ni duyurmak amacıyla Priştine'de reklam amacıyla kullanılan dev panolara, dev iftar çadırının önüne ve konser salonunda yapıştırılan afişlerinin sadece Arnavutça olması Türkleri ve Arnavut Türk dostlarını rahatsız etmiştir. beni de rahatsız etmektedir.
"Yeni dönem" Gazetesi'nin kapanması, ilkokulun birinci sınfına kaydını yaptıran öğrenci sayısının geçen yıla kıyasla yüzde 30 civarında azalması, Türkçe ilköğretim için sadece kitapların yüzde 30 kadarının yayınlanmış olması üzmektedir. Öğrenci sayısındaki bu azalma, "T.C. Kosova Eşgüdüm Bürosu'nun eski şefi Volkan Türk Vural'ın Arnavutça medyaya "Türkler Arnavutça öğrenmelidir" mesajına Türk anababalar uyuyor mu?" sorusunu ister istemez akla getiriyor.
Türkçe yazı yoksa, Türkçe eğitim olmazsa yarın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Türklük ve Türkçe adına yapacağı faaliyetleri anlayanların olmasını beklemek yanış olur. Slogan anlamında değil, gerçek anlamda Türkçe'nin Türklük olduğu unutulmamalıdır. Anaülkemizin dışında, bu duygu çok daha güçlü ve çok daha gereklidir. Anaülkemde, şimdilik kalıcı olduklarını düşünmediğim turistler için bile, afişler tabelalar Rusşa, İngilizce yazılıyor.
İşte bu neden ve amaçla Balkanların her ülkesinde olduğu gibi Kosova'da da Türkler, yaklaşık bir asırdır kültürleriyle birlikte dillerini yaşatmak ve kullanabilmek için çok büyük bir çaba sarfetmekteler.
Bu nedenle, Kosova'daki Türk halkının Türkçe üzerindeki duyarlılığı anlayışla kabul edilmeli, Türkçe'ye sahip çıkılmalıdır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|