Balkanolojinin genel amacı öncelikle Bulgaristandan Türkiyeye
Göç etmiş olan Balkan Türklerinle ilgili sosyal ve kültürel tarihsel
Bagları köklü olup araştırmalarımızda bu kültür varlıgını geniş anlamda
Tanıtmak ve yaşatmaktır.Bu nedenle bir zamanlar bizim olan Balkan ülkelerini tarihi 600 yıl önce Osmanlı dönemine baglıdır.Balkanoloji
Merkezi araştırma uzmanları beleklerimizde halen bizim olan Balkanlardaki
Türk ve mimari eserlerimizle birlikte orada yaşayan UÇ beyleri ve türklerle ilgili tarihi bilgiler ve haberler vermektir. Bunları birlik beraberki dirilik
Ve dayanışma içinde düşünce ve fikirlerimizi gösterecegimiz taktılar olmalıdır
Balkan Türklei ve Altaylardan tunaya göçmen dernekleri genel merkezi
Çatısı altında kurulan balkan dil tarih kültür araştırmaları merkezi ve kısa adı olan Balkanoloji özel merkezi dernek üyemiz ve yönetim kurulu üyesi ve Balkanoloji başkanı niyazi akkılıç yönetiminde Balkan Türk ve Müslüman
Milletini tarih bayu kültür ve mimari zenginligini bulgaristandan başlamak
Süretiyle araştırmalara başlanılmıştır.Eski kayıtlarda 3339 adet Türk mimari
Kayıtı tarihimize girmiş olsada bu eserlerin tam olarak doyurucu ve kesin
Olmadıgı görünmüştür.Çünkü bu eserlerin araştırma döneminde bulgaristanda sıkı bir totoliter yönetim oldugundan gerekli müsaade ve izinler
Verilmediginden tam teşekürlü araştırılmamıştır.Balkanoloji çalışma gurubumuş bulgaritanda buluna 5100 köy ve şeyirde 3 ana noktada bölgeler kurarak Sofya – polovdif-şumlu gibi bu 3 merkezde gerekli araştırmaları
2008 yılı bşından beri ivedilikle sürdürmektededir.Balkanoloji merkezi bu güzel çalışma faliyetlerine büyük önem veren ve desteklemekte olan İstanbul üniverstesinden 10 yakın bilim adamı ve ögretim üyesi gerekli desteyi
Göstermektedir.Yr.Döç.Dr.Nurcan özgür baklacı oglu ,Yr.Döç.Dr.Mustafa Tekin Yr.Döç.Dr.mine kır başlı gibi ögretim hocalarımız degişik konularda ve alnada bir araya gelerek balkan kültür araştırma özel merkezi başakanlıgı
Adı adlında sayın niyazi akkılıç verdikleri çalışma ve araştırma metotlarını
İnçelenmesi konusundah haberdar ederek balkan Türkleri toplum adına arasıra basın toplandıları ay da bir panel ve seminerli bu konularla ilgi
Düzenlenmesi için balkan türk kültür varlıgına yapılacak bu güzide çalışmaları 2009 yılı kültür ettinlik yılı olup Balkanoloji araştırma usulerine
Uygun açıklanması ile İstanbul 2010 kültür yılı başkenti çalışmalarına
Yön verilmesi merkezimiz önem kazanması ön görülmüştür.Balkanları kaybettigimiz günlerde ittihat ve terakkiçiler hürüyetçiler vatansız milletiz
Hürüyetçilerde onlara dinsiz imansız diyorlardı.kavga süreken birgün baktılarki balkanlar elden gittimiş.Bunun için bu gün elde kalan son
Vatan topraklarına ve balkanlara sayip çıkalım ve vatan sever ve millet sever
Olarak milli duygularımızı yerli yerine getirmeliyiz .Bu konuda hiç tartışmadan itişmeden misak gibi Türklük varlıgını nedenmek oldugunu
Bilmek bizim aynamız ve göstergemiz olmalıdır.Mete han demişki,Benim egerimi isteyin vereyim.Atımı isteyin vereyim. Fakat Vatanımdan hiçbir kimse bir karış toprak istemesin vermem demiş.u Bakanlarda bu ğünTürk,iyemiz dahil olmakla 12 devlet vardır. O balkan ülkeleride şunlardır.
1.Bulgaristan
2.Romanya
3.Yunanistan
4.Aenuvutluk
5.Macaristan
6.Saraybosna
7.Makedonya
8.Sırbistan
9.Karadağ
10.Hırvatisatan
11.Kosava
12.Türkiye
Bu gün Balkan ülkesi Bulgaristanda 28 i mekezi olup, 2660 şehir bulunmaktadır. Genel olaral şehir ve köylerin toplamı 5100adettir.
Bu köy ve şehirlerin 3250 adedi Türk ve Müslümanların yaşadıkları ve bulundukları yerleşim ywrleridir.GERİ KALAN 1850 ŞEHİR VE KÖY İSE Bulgar ve romların bulunduğu terleşim yerleridir.
Osmanlı döneminde1887 tarihinde KUZEY Bulgaristanın Karadeniz şehri Varnayı, Şumnuyu, Silistreyi, Rusçuğu sultan 2 çi Mahmud ziyaret etmiş.
Varnaya gelişinde güzel bir tören sonu buraya güzel bir kışlanın mimarisinin silinmeyeçek tarzda yapılmasını emiretmiş.kışla yapılmış ve hala ayaktadır. Şumnu şehrinde buna keza güzel mimari tarzda yapılar ve nişan taşı merkeze kitabesinle yazılıyor. Silistreyi –Tutrakan ziyareti için dikilen ünlü Hatat Mustafa izzet imzalı 4 nişan taşı, 1774 yılı küçük kaynarca imza anlaşması için 52 metre uzunluğunda 42 yalakalı ğüzel Taş mimar yapılı Çeşmenin Osmanlı anıttı olarak imzası tarihimize geçmiştir.Bildiğim kadar bu eserleri kültür bakanlığımız anıt eser kapsamına almış bulunmaktadır.BALKANOLOJİ Araştırmalarına göre Bulgaristanda yok olan ve ayakta duran mimari kültür eserlerimizi gün ışığına çıkarmak ve tanıtmak için Bulgaristan coğrafiyasını iyi bilen duyğusal kimliğa sahip olan göçmen vatandaşlarımızla birlikte , ulgaristan tarihini ve kültür varlıklarını ve mimari eserlerini yakından tanıyan ve bu ülkede Gazete ve Radyo muhabirliği yapan 1970 yılı göç eden Balkanoloji başkanı Niyazi AKKILIÇ ÇOK İYİ BİLMEKLE BEREBER ARAŞTIRMALARINIDA BİZZAT KENDİSİ BÜYÜK BİR AZİMLE SÜRDÜRMEKTEDİR.Gabrov ilinin Drenova şehrine yakın Sofya karayolu güzergahında bulunan Bojurya köyünde 1950 yılına kadar Malkoç köyü bilinen köyde ismi üstüne Makoç bey abristanı /Türbe / olarak bulunmuştur.Çevresindeki Akıncıbeylerin kabristanları yıkılmış yerle bir olmuş kabristan taşları kalmış. Malkoç beyin Türbeside çok bakımsız kalmış. Ama kültür bakanlığınça bakıma alındığınıda öğrenmiş bulunuyorum.Osmanlıda Taş ve agaç yapımı 42 köprümüz varmış bunların 24 Taşyapılı diğer18 agaç yapılı olduğundan tarihe böyle geçmiştir.Bu ğün bulgaristanda Tekke ve zaviyeler yapılan araşitırmalara göre 65 adet gözükmektedir.Totaliter jivkof döneminde ise bunlar 175 adet gözüküyordu.
Balkanolojiye göre,Köprülü Mehmed paşanın kardeşi Mehlevi Hasan aganın oğludur.1644 yılı Vezirköprüde doğmuştur.Amcasıköprülü Mehmedpaşanın ve amca oğlu Fazıl Ahmed paşanın sadradetine serbest olarak bazen istanbula bazende Bulgaristan Pravadı kasabasına ve Kozluk köyüne Babasının tarım çifliğine gelip ğidiyormuş.bazende yaşamaktaymış.
Balkanolojiye göe Bulgaristanda meydana çıkan bu sancılı görünümler hala devam etmektedir.Tarihi kültürel Mimari eserlerimiz içler acısı yürek yakıçı olmasınlaBİR YANDAN Osmanlının Bulgaristana verdiği Türk medeniyeti ihtişamına bir yandan da sınırlarımızın dışında kalan ve bırakılan kültür varlıklarımız bizim bir mirasımız olduğu halde nasıl perişan ve acıklı halde oldukları bir bir ortaya çıkmaktadır.Balkanoloji yaptığı bu çalışmalarınla neredeyse bu ğörevini tamamlamak üzere olup Bulgaristana ait bir bölümü tamamlamaktadır. Beklediğinden çok çok tarihi eserleri keşfederek kendi özel Balkanoloji merkezi çalışmalarınlada gurur duyarak sevinmektedir.Çünkü Bulgaristan ve Balkan Türkleri Hatta ALTAYLARDAN Tunaya kadar bizim Türklerimizdir. Söylenen , konuşulan,dil, Bizim dilimizdir. Bizim Türkçemizdir. Türklerimizdir.Konuşulan DİL BİZİM DİLİMİZ OLMASINLA, RENK RENK, KARIŞ KARIŞ, DOKUNAN TOPRAK DEGİLDİR. Kilimlerimizdir.İşte sizlere bu güzel Balkan coğrafiyasından şiir gibi dokunan söylenen kilim ler yüce Türk insanlarımızın kültürleridir.Bu konuda binlerçe Taş akar çeşmelerimizin varlığıda Bulgaristanın dört bir yanında hatta Deliormanın Podayva köyünde dahi 2 adet Taş çeşmesi daha Sultan Bayazıt zamanından bu güne kadar birçok Türk ve başka insanlara doya doya icildiği suyu saglamıştır.Balkanoloji başkanı Niyazi Akkılıç diyorki,Dünyada insanlığı kör cehalet cirkinleştirir..Benim suskunluğumAsaletimdir.Her söze vereçek cevabım vardır.Amma ben tek söze bakarım.Sözmü yoksa değimli diye,Birde söylediğim söze bakarım. Karşımdaki olan insan iyi bir adamı yoksa nedir diye.Bulgaristandaki Türk ve Müslüman kültür mimarisinin dikili anıtlarını kültürel tarihini yaşatmak için Araştırmakla, yazmakla, inçelemekle, tanıştırıp gezdiermek isteyorum.Bulgaristanda ve Balkanarda tarihi kültür ve mimari izlerimizin kökü çok derin ve geniştir.Bu nedenle bulgaristanda buluna 5100adet şehir ve köy belde olmak üzere tarihi kültürel mimari eserlerimiz her adım başı bir volkan bigi fışkırmaktadır.Niyazi akkılıç saygılarımla e-posta
niyaziakkiliç@hotmail.com